41. Mühimmat Bölük Komutanlığının mahkemeye gönderdiği yazıda, 01 Ocak 2012-05 Eylül 2012 tarihleri arasındaki giriş çıkış defterinin tüm aramalara rağmen bulunamadığı, defterin patlama sırasında imha olabileceğinin düşünüldüğü belirtildi. Ayrıca şehit aileleri ve avukatları davanın uzamasına tepki gösterdi. Şehit Babası Zekai Dülger, "Buraya 27 aydır gelip gidiyoruz. Bizi bezdiremeyeceksiniz. 47 ay da 147 ay da sürse gelip gideceğim. Eğer bu dünyada mahkemenizden doğru bir karar alamazsak öbür dünyada ellerim yakanızdadır. Hakkımı helal etmeyeceğim." dedi. Avukat Ulutaş ise kayıp ‘mühimmat kayıt’ defterine dikkat çekerek, "Hiçbir talebimiz dikkate alınmıyor. Mahkemenin bu gerçeği ortaya çıkaracağına inanmıyorum. Ne olur rica ederim bu davayı bitirin." ifadesini kullandı.
25 ŞEHİT DAVASI 1 SAAT SÜRDÜ
Afyonkarahisar’da 5 Eylül 2012 tarihinde, 41 Mühimmat Bölük Komutanlığında meydana gelen, 25 askerin şehit olduğu, 8’i asker 11 kişinin yaralandığı mühimmat davası duruşmasına devam edildi. Eskişehir Askeri Mahkemesi’nde görülen dava bir saat sürdü, zaman zaman şehit aileleri avukatları ile mahkeme başkanı arasında tartışma yaşandı.
Mahkeme, Afyonkarahisar 41’inci Mühimmat Bölük Komutanlığından istenen patlamanın olduğu deponun ‘mühimmat kayıt’ defterine ilişkin istediği yazıyı okudu. Afyonkarahisar’dan gelen yazıda, patlamanın meydana geldiği 32 nolu mühimmat deposunun 01 Ocak 2012-05 Eylül 2012 tarihleri arasındaki mühimmat cinsi giriş çıkış defterinin tüm aramalara rağmen bulunamadığı, defterin patlama sırasında imha olabileceğinin düşünüldüğü şeklinde cevap geldiği belirtildi.
MAHKEME, 10 KURUMDAN YENİDEN KEŞİF İSTEDİ
Mahkeme heyeti tarafından, ODTÜ, Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara Adli Tıp Kurumu, MKE, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na yazı yazılarak yeniden bir bilirkişi heyeti oluşturularak bölgede keşif yapılması istendi.
Duruşma sırasında tartışmaların yanı sıra duygusal anlar da yaşandı. Şehit babası Zekai Fırat Dülger, DSP Genel Başkanı Masum Türker’in bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalara yönelik tanık olarak dinlenmesini talep etti. Ancak mahkeme heyeti bunu kabul etmedi. En son keşifte bilirkişi heyetinin olmadığını, dolayısıyla mahkemeye güvenin olmadığını kaydeden Baba Dülger, "Benim bu mahkemeye nasıl güvenim olsun? Buraya geliyoruz alacak verecek beyanı okunuyor. Mahkemeye güvenim olmadığını tekrarlıyorum. Keşif kararında bilirkişi heyetinin olmaması güvenimizi ortadan kaldırmıştır. Bilirkişisiz keşif olabilir mi? Biz size hangi noktada nasıl güveneceğiz? Bunu vicdanınızın neresine sığdıracaksınız? Tarafsız olduğunuzu nasıl bileceğiz?" diye konuştu.
"ÖBÜR DÜNYADA ELİM İKİ YAKANIZ DA OLACAK"
Kemal Kılıçdaroğlu’nun tanık olarak dinlenmesini tekrarlayan baba Dülger, şöyle dedi: "Bizi susturmayın, buraya 27 aydır gelip gidiyoruz. Bizi bezdiremeyeceksiniz. 47 ay da 147 ay da sürse gelip gideceğim. Eğer bu dünyada doğru bir karar alamazsak öbür dünyada ellerim yakanızdadır. Hakkımı helal etmeyeceğim."
Bu arada, Kemal Kılıçdaroğlu’na gönderilen iki ayrı yazının da CHP Genel Merkezi’nde bir görevliye ulaştırıldığının belirlendiği kaydedildi.
Şehit Ailesi avukatlarından Altan Ulutaş, mahkeme heyetine patlayan mühimmat deposunun kayıt tutanak defteri konusuna dikkat edilmesi gerektiği hususunda uyarıda bulundu. Artık davanın bir an önce bitirilmesini isteyen Av. Ulutaş, "Çünkü hiçbir şey bu davada bulunamıyor. Artık bu dava bitsin. Siz de çile çekmeyin, biz de çile çekmeyelim. Hiçbir talebimiz dikkate alınmıyor. Mahkemenin bu gerçeği ortaya çıkaracağına inanmıyorum. Ne olur rica ederim bu davayı bitirin." ifadesini kullandı.
Şehit ailelerinin avukatları, bilirkişi eşliğinde keşif talep ederken, tutuksuz sanıkların tutuklu olarak yargılanmalarını istediler. Mahkeme heyeti, tanıkların beyanı için yazılan talimatların cevaplarının beklenmesine, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan gelecek cevabın davayı uzatacağı gerekçesiyle reddine, aynı gerekçeyle de DSP Genel Başkanı’nın tanık olarak dinlenmesinin reddine karar vererek duruşmayı 15 Nisan 2015 tarihine erteledi.
Duruşma salonu çıkışında bazı şehit yakınları ve Av. Altan Ulutaş, "Mahkeme heyetinin Kemal Kılıçdaroğlu’nun dinlenmesini reddetse de biz Sayın Kılıçdaroğlu’ndan bir açıklama bekliyoruz. Bu ister bir televizyon kanalında olun isterse bize ulaşabilir." açıklamasını yaptı.