İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun
şebeke suyunun aşırı miktarda
arsenikli olduğunu söylemesinden sonra belediyeye ait memba suyu
satış istasyonlarının önünde uzun kuyruklar oluşmaya başladı.
Kocaoğlu'nun suların kesinlikle içilmemesi ve yemek yapımında kullanılmamasını
tavsiye etmesinden sonra memba sularına yönelen İzmirliler, belediyeye tepki gösterdi. Belediyenin çözüm üretmekle görevli olduğunu söyleyen vatandaşlar, saatlerce su kuyruğunda beklediklerini, el ve
pazar arabalarıyla evlerine su taşıdıklarını kaydetti.
Tahtalı Barajı'ndaki su miktarının yüzde 7'lere kadar düşmesinden sonra, arsenikli olduğu için daha önce kapatılan Göksu ve
Sarıkız kuyuları yeniden açıldı. Böylece susuzluğa geçici çare bulundu ancak arsenik oranı tekrar yükseldi. Şebeke suyunda arsenik olduğunu duyan İzmirliler, memba suyu almaya başladı. Dar gelirli vatandaşlar ise belediyeye ait İZBETON şirketinin işlettiği su satış istasyonlarına
akın etti. Bazı lokantalar, "Lokantamızdaki yemekler memba suyuyla yapılmıştır" şeklinde yazı asmaya başladı.
Temiz su için saatlerce kuyrukta beklemek zorunda kaldığını söyleyen Ayşe Altun, belediyenin çözüm bulamamasına şaşırdığını kaydetti. Gümüşpala semtindeki su istasyonuna iki günde bir pazar arabasıyla gittiğini ve iki
damacana su aldığını belirten Altun, suları yaklaşık 1 kilometre taşıdığını anlattı. Aynı semtte oturan Firdevs Elmas ise belediyenin bu probleme çare bulamayacağını savunarak, hükümetin acilen konuya el atması gerektiğini söyledi. "Yazıklar olsun." diyerek tepki gösteren bazı vatandaşlar da Türkiye'nin üçüncü büyük şehrinde yaşananların utanç verici olduğunu ifade etti.
Fırat Akça isimli kişi, her gün iş çıkışı su istasyonlarına gittiğini belirterek, "Aksi takdirde ailece arsenikli
su içmek zorundayız. Bu da hepimizi tedirgin ediyor. Çok paramız olmadığı için tüpçüden su almak yerine belediyenin istasyonuna gelmek zorunda kalıyorum. Burada yerine göre iki saat sıra bekliyorum." şeklinde konuştu.
İZBETON yetkilileri ise su konusunda her türlü çareyi aradıklarını söylerken görüntülü ve yazılı basında konunun geniş yer bulmasından oldukça rahatsız oldukları gözlendi.
CİHAN