Dün çalıntı tespit edilen iki pasaportu kullananların biletlerini Tayland’dan beraber aldığı ve yanyana uçtuğu kesinlik kazanırken, Malezya Ulaştırma Bakanlığı iki pasaportun daha “şüpheli olduğunu” açıkladı.

Ulaştırma Bakanı Hişammuddin Hüseyin, Malezya istihbarat birimlerinin FBI dahil uluslararası kurumlarla işbirliği içinde çalıntı kimliklerle seyahat edenlerin gerçek kimliklerine ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Hüseyin, “Bütün isimler bende var ama bu bilgi şimdilik sadece istihbarat kuruluşlarıyla paylaşılmış durumda, her türlü olasılık değerlendiriliyor” dedi. Hüseyin ayrıca, 5 biletli yolcunun uçağa binmediğinin tespit edildiğini, bu yolcuların bagajlarının da uçaktan indirildiğinin tespit edildiğini söyledi.

Hürriyet'in haberine göre,Interpol’den yapılan açıklama da kimlik belirleme çalışmalarının sürdüğü kaydedildi. Interpol Genel Sekreteri General Ronald Noble, “Çalıntı pasaportlarla seyahat edenlerle uçağın kaybolması arasında bağlantı olduğuna dair varsayımda bulunmak için henüz erken. Ama uluslararası bir uçuşta Interpol listesinde yer çalıntı olduğu kaydı bulunan pasaportlarla uçulması hiç olmamasını istediğimiz vahim bir durum. yıllardır Interpol 190 üye ülkesine sınırlarda ve havaalanı giriş-çıkışlarında güvenlik tedbirlerinin artırılması için bir felaketin yaşanmasının beklenmemesinin gerektiğini dile getiriyor” dedi.

FBI ajanları ve teknik uzmanları kayıp uçağın bulunması çalışmalarına destek olmaları için Malezya’ya gönderildi. ABD’li yetkililer Kuala Lumpur’dan Pekin’e giden uçağın kaybolmasında bir terör bağlantısı olup olmadığını anlamaya çalıştıklarını açıkladı. İki yolcunun uçağa çalıntı pasaportlarla bindiğinin ortaya çıkmasının ardından yetkililer terör ihtimalini de değerlendirmeye başlamıştı.

Uçuş listesindeki İtalyan Luigi Maraldi (27) ve Avusturyalı Christian Kozel’in (30) uçakta olmadığı, her ikisinin de pasaportlarının çalındığı anlaşıldı. Çalıntı pasaportla uçağa binenlerin terörist olabileceği değerlendirilmeye başlandı. Luigi Maraldi, Tayland'da polise başvurarak olayla bir ilgisi bulunmadığını ispat etti.

İtalyan Luigi Maraldi pasaportuyla birlikte Tayland polisine başvurdu.

İkisi bebek 227 yolcu ve 12 mürettebatı taşıyan Boeing 777 tipi uçak, Cuma günü 12.21’de (TSİ 18.21’de) başkent Kuala Lumpur’daki havaalanından kalktı. Malezya ve Vietnam’ın Ho Chi Minh şehri arasında iken uçaktan yerel saatle 02.40’ta (TSİ 20.40’ta) irtibat kesildi. 

Malezya Havayollarına ait MH370 sefer sayılı uçağın kaybolması kaza yaptığı doğrulandığı taktirde 2001’den bu yana meydana gelen en büyük uluslararası hava felaketi olarak tarihe geçecek.

Kuala Lumpur Uluslararası Havalimanı'na gelen Budist rahipler kayıp uçaktaki yolcular için dua etti.

 

Yetkililer, uçağın Güney Çin Denizi üzerinde Vietnam hava sahası yakınında kaybolduğunu açıkladı. Uçağın kaybolduğu sırada 10 bin 668 metre yükseklikte seyrettiği ve pilotların herhangi bir sorundan bahsetmediği belirtildi.

Aramalar kapsamında bir uçak, iki helikopter ve dört deniz aracı Güney Çin Denizi kıyılarına gönderildi ancak uçağın enkazına ulaşılamadı. Vietnam donanmasından bir yetkili, uçağın Malezya kıta sahası içinde denize çakılmış olabileceğini, hükümet ise uçağın uçuş rotası üzerinde ülkenin doğusunda yağ izine rastladıklarını açıkladı.

Malezya Başbakanı Necip Rezak ise kayıp uçağın izine ulaşamadıklarını söylerken, Ulaştırma Bakanı Hişamuddin Hüseyin spekülasyonlara karşı uyararak “Uçağın yerini belirlemek için elimizden geleni yapıyoruz. Önce bilgileri doğrulamamız gerekiyor” diye konuştu.

 

IBM MÜDÜRÜ DE UÇAKTAYDI

Uçaktaki yolcuların kimliklerine dair ilk bilgiler de ulaştı. IBM’in Kuala Lumpur’daki teknik müdürü Philip Talimadge Wood (51) da yolcular arasındaydı.

Önceki gün Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’dan Çin’in başkenti Pekin’e gitmek üzere havalanan 227 yolcuyu taşıyan uçak 10 bin 668 metre yükseklikte kayboldu. Malezyalı yetkililer resmi olarak açıklamasa da uçağın denize çakıldığı sanılıyor. Vietnam, denizde uçağa ait olabileceği belirtilen yakıt izi tespit edildiğini bildirdi.

Uçağın, 11 yaşında olduğu, pilot Zaharie Ahmet Şah’ın (53) ise 1981’den beri havayollarında çalıştığı açıklandı.

Yolcuların 153’ünün Çinli, 38’inin Malezyalı, 12’si Endonezyalı, 7’sinin Avustralyalı, 4’ünün Amerikalı, 3’ünün Fransız olduğu açıklandı. Havayolunun listesine göre uçakta Türkiye vatandaşı yok.

Malezya Havayolları’na ait bir yolcu uçağı 1995 yılında iç hat seferi sırasında düşmüş, kazada 34 kişi hayatını kaybetmişti. Havayolu şirketinin kaza sicili o yıldan bu yana temizdi. Öte yandan, Asya’da hızla büyüyen havayollarının yapısal sorunları ve insan kaynakları sıkıntıları endişeye yol açıyor.