Partisinin
Eskişehir İl Başkanlığı binasında
basın toplantısı düzenleyen
Onur Öymen, hicri aylardan Recep,
Şaban ve
Ramazan'a yönelik ilginç benzetmede bulundu.
Demokrasinin bir
hesap sorma rejimi olduğunu belirterek,
AK Parti Hükümeti'nden bir gün hesap soracaklarını kaydeden Öymen, şöyle konuştu:
"Vatandaşların karnını Ramazan çadırlarında doyurmak yetmiyor. Senede bir
Ramazan çadırı kuracaksınız, fakir, fukaranın karnını doyuracaksınız. Ramazan ayında doyuyor. Recep ayında ne yapacaksınız? Onu Recep beye soracaksınız. Şaban ayında ne yapacaksınız? Onu da Şaban beye soracaksınız. Diğer aylarda ne yapacaksınız onu da hükümete soracaksınız. Vatandaş aç, işsiz.
Türkiye'de insanlar perişan."
Öymen, "Sanki
Başbakan sütten çıkma ak kaşık. Her yaptığı doğru, hiç bir kusur ona atfedilemez. Sanki kudretini, gücünü
halktan değil gökten alan bir adam gibi. Bakıyorsunuz mitinglerde son halife gibi afişlerle karşılanıyor. Biz o halifeleri çoktan yolcu ettik. Nasıl yolcu ettiğimizi de çok iyi bilirsiniz? Bazı yerlerde de son
padişah diyorlarmış. Padişahı da nasıl yolcu ettiğimizi biliyorsunuz. O bakımdan halkın iradesine beğenmeyen bir rejime kimse özenmesin." diye konuştu.
AK Parti'nin
Anayasa Mahkemesi kararıyla
laiklik karşıtı bir olduğunun ilan edilmesine rağmen bunun siyasi bedelini hala ödemediğini işaret eden Öymen," AK Parti siyaseten sabıkalı bir partidir, hukuken sabıkalı bir partidir. Bunun siyasi bedelini ödemediler. Bir tek bu işlerden sorumlu bir bakanın görevine son vermediler. Başbakan 'en
mahkeme kararlarına uymam, doğru karar vermiyorlar' diyor. Siz mi karar vereceksiniz, mahkeme mi karar verecek? Savcılığa soyunduğunuzu biliyoruz bir davada. Acaba şimdi yargıçlığa da mı soyundunuz? AK Parti'nin laiklik karşıtı parti olduğuna siz mi karar vereceksiniz, mahkeme mi karar verecek? Ona sorarsanız ulema karar verecek." şeklinde konuştu.
"Seçim sürecinde şaibeler var diyorsunuz. Parti olarak
seçimler için
yabancı gözetmen davet etmeyi düşünüyor musunuz?" şeklindeki bir soruya Öymen, şu cevabı verdi:
"Türkiye demokratik bir
ülke ise bütün Türk vatandaşları gözlemcidir, basın gözlemcidir. Bütün bu gerçekleri çıkartmaya halkımızın, basınımızın gücü yeterli olacaktır. Biz yabancıların desteğiyle Türkiye yönetmek isteyenlerin yanında değiliz. Türkiye'yi yönetmek için yabancılardan güç arayanlar var ama
CHP onlardan değil. Ama şunu açıkça ortaya koymak gerek ki, hiç bir demokratik ülkede Türkiye'de seçimlerden önce yaşanan karmaşa yaşanmamıştır. Hiç bir demokratik ülkede 6 milyon insanın seçme hakkına engel olunmamıştır. Demokrasiyle bu hükümetin başı hoş değil. Biz demokrasiyi iki
tramvay arasındaki
durak değil, bir
yaşam biçimi olarak görüyoruz. Her vatandaşın oyu kıymetledir. Vatandaşın oyunu çalarak
iktidar da durmak isteyenler var ise, size şunu açıkça söylüyorum; Böylelerine Demirel'in tabiriyle gök kubeyi başlarına yıkarız. Buradan her şey çok ince anlaşılıyor."
Toplantı sonrasında
yaşlı bir partili, defalarca
Ankara ya parti genel merkezine gittiğini ancak
Baykal tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek Öymen'e tepki gösterdi.
Yaşlı partili, "Sus konuşma ben yıllarca bu partinin üyesiyim" yanından uzaklaşan Öymen'e bağırdı. Partililer, şahsı uzaklaştırarak olayın kapanmasını sağladı.
Öte yandan, Öymen, basın toplantısı sırasında, kendi konuşmasını yanında taşıdığı ses
kayıt cihazı ile kayıt altına aldı. Öymen, çantasından çıkardığı ses kayıt cihazını toplantıya başlarken masanın üzerine koyarak, "Biraz da ben gazetecilik yapayım" ifadesini kullandı.
(CİHAN)