CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal’ın daha önce başörtüsüne
özgürlük getiren yasalara karşı çıkıp şimdi çarşaflı kadınlara
rozet takmasının ardından, partiye yakınlığıyla bilinen
gazete ve yazarlarda da büyük değişim yaşanıyor. Bugüne kadar başörtüsü karşıtı tutumlarıyla bilinen ve
AK Parti iktidarının üniversitelerde
kıyafet özgürlüğü getiren düzenlemesine sert muhalefet eden yazarlar Baykal’ın son adımlarından sonra tavır değiştirdiler. Öte yandan, daha önce başörtüsü konusunda özgürlükçü tutum takınan yazarların da CHP’ye
destek verdikleri gözlendi.
Yüzde yüz doğru yapıyor
Mehmet Tezkan (Vatan): Baykal doğru mu yapıyor? Evet. Yüzde yüz doğru yapıyor. Büyük mesajdır bu. CHP’nin
Önder Sav tutuculuğundan uzaklaşma niyetinde olduğunun göstergesidir. Sav’ın, Peygamberimize
hakaret ederek açtığı yarayı onarma girişimidir... Baykal, CHP rozeti takmak isteyen çarşaflı kadınlara ‘giremezsiniz mi’ deseydi.
Açıkçası hiç yadırgamadım
Can Dündar (Milliyet) : Doğrusu ben çarşaflı bir kadının CHP’ye üye kaydedilmesini hiç yadırgamadım. Baykal’ın dediği gibi ‘Bir insanın kılık kıyafetine bakıp onun düşüncesini ya da ahlaki kimliğini etiketlemek mümkün değildir’. Doğru da değildir.
Çarşaflılar da bizim insanımız
Güneri Civaoğlu (Milliyet): Sonunda başı örtülüsü de çarşaflısı da bizim insanımız.
Türkiye’nin yarısını yok farz etmek mümkün mü?
Fikret Bila (Milliyet): Baykal’a ve CHP’ye gösterilen ‘Nasıl olur?’ tepkisinin gerçekçi olduğu söylenemez.
‘Hepimizin ülkesi’ için önemli adım
Yılmaz Özdil (Hürriyet): Kamusal alanın çağdışı kıyafete açılması başka konudur,
özel hayat başka konudur. İster başını açar, ister
masa örtüsü giyer...
Deniz Baykal, ‘hepimizin Türkiye’si’’ için çok doğru bir adım attı.
Bu da türban komplosu: Bu delikten şeriat girer!
CHP’nin çarşaflı ve türbanlı üye kabul etmeye başlaması konusundaki en ilginç yorumu Hürriyet başyazarı
Oktay Ekşi yaptı. Ekşi, ‘İyi de maksat ne?’ başlıklı yazısında ‘
Kağıt üstünde çok doğru, çok medeni ve çok demokratik bir bakış. Olay orada bitse, mesele yok’ dedikten sonra büyük bir tehlikeye dikkat çekti:
‘Oysa bitmiyor. Çünkü Türkiye’nin kendine özgü gerçekleri var. Bunların başında da laik sistemde açılacak en
küçük gedikten şeriat tehlikesinin girmesi tehlikesi geliyor... Böylelikle, yaşamımızın her alanı şer’i kuralların istilasına uğramış bir Türkiye’ye doğru tüm hızımızla gideriz.’
Bu kitleyi yönlendirelim
AYNI gruba ait Milliyet gazetesinin yazarı Meral Tamer ise ‘CHP’nin başka çaresi var mıydı?’ başlıklı yazısında ‘mevcut
halkla’
siyaset yapılmak mecburiyetinde kalındığını belirterek şu görüşlere yer verdi: ‘Son yıllardaki tüm araştırmalar, Türkiye’de her 3 kadından 2’sinin örtündüğü, örtünen kadınların arttığı, toplumun muhafazakarlaştığı gerçeğini ortaya koyuyor. CHP’nin oyları ise bir türlü % 20 sınırının üzerine çıkamıyor. Yeni halk yaratmak mümkün olmadığına göre, mecburen mevcut halkla siyaset yapılacak.’ Tamer, ‘kara çarşaflı’ diye tanımladığı yeni kitlenin CHP tarafından yönlendirilmesini de önererek ekledi: ‘CHP’nin hitap ettiği kitleyi yönlendireceği politikası olması lazım. Şimdilik o politikayla ilgili ipucu yok.’STAR