Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 309'uncu maddesine göre
kanun yararına bozma talebinde bulunma yetkisi
Adalet Bakanlığı'na veriliyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun ise anayasal ve yasal görevleri içerisinde kanun yararına bozma veya bu konudaki başvuruları inceleyip karara
bağlama görevi bulunmuyor.
Adalet Bakanlığı tarafından 2008 yılında Yargıtay'a kanun yararına bozma talebi ile gönderilen
dosyalardan yüzde 94'ü Bakanlığın görüşü doğrultusunda sonuçlandı. Sadece yüzde 6'sı reddedildi. Bakanlık,
Ceza Muhakemesi Kanunu ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca 14 bin 17 dosya hakkında kanun yararına bozma faaliyetlerinde bulundu.
Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre bu konuda yürütülen faaliyetlerle ilgili sayısal veriler ise şöyle: "Hukuk Muhakemesinde kanun yararına başvurulara ilişkin işlem sayıları: Açılan dosya sayısı 400, eksik tebligatın ikmalî için mahalline iade 41, Bakanlık gerekçeli ret 248, Yargıtay'a sevk 86, kanun yararına bozulan 85. Ceza Muhakemesi'nde kanun yararına başvurularla ilgili toplam dosya sayısı 9 bin 668. Mahalline iade edilen dosya sayısı 4 bin 401. Birleştirilen dosya sayısı 117. Yargıtay'a sevk edilen dosya sayısı 3 bin 949. 2009 yılına devreden dosya sayısı bin 201. Yargıtay'a sevk edilen dosyalara yönelik sayılar (Ceza Mahkemesinde) toplam dosya sayısı 3 bin 949. Kanun yararına bozulan dosya sayısı bin 785, reddedilen dosya sayısı 103, incelemesi devam eden dosya sayısı ise 2 bin 61."
KANUN YARARINA BOZMA'NIN AMACI
Kanun yararına bozma, yargılama hukukunun tüm alanlarında uygulanmakta olan olağanüstü kanun yollarından birisi. Gerek ceza yargılaması, gerek idari yargılama, gerekse medeni yargılama hukukunda, yüksek
mahkeme incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararlar hakkında 'kanun yararına bozma' yolu açık tutuluyor. Bu yol,
modern yargılama hukukunun temel ilkelerine de uygun.
Kanun yararına bozma yolunun amacı ise hukukta ve
uygulamada birliği; kanunun, her yerde aynı şekilde uygulanmasını sağlamak. Çünkü tüm hukuk devletlerinde, hukuk birliğini sağlayacak makamlar, yüksek mahkemelerdir. Yüksek mahkemeler, sadece yerel mahkemelerin kararlarını denetlemez, aynı zamanda, uygulama ve içtihat birliğini sağlamakla görevli.
Kanun yararına bozma kararının tarafları etkileme gücünün bulunmamasına ilişkin temel kuralın tek istisnası ceza yargılama hukukunda düzenlenmiştir: Bozma kararı
sanık yararına ise uygulanabilir. Bunun sebebi sanık üzerinde kamu gücü uygulanma ihtimali olan birey.
(CİHAN)