13 YILLIK SIR
EMASYA Protokolü kaldırıldı ancak kamuoyu
protokolün bilinmeyenlerini protokol yürürlükten kaldırıldıktan sonra öğrenmeye başladı.
İŞTE TARTIŞILAN 9.MADDE
7 Temmuz 1997 yılında
Genelkurmay Başkanlığı ile
İçişleri Bakanlığı arasında
imzalanan protokolün metni
Balyoz Planının ardından 13 yıl sonra açığa çıkmıştı. Özetle olağanüstü durumlarda askerin
sivil alana müdahalesini öngören protokolün 9. maddesi müdahelenin nasıl yapılacağına dair bilgiler içeriyor.
BİRLİKLER HAZIRLANIYOR
Olayları bu şekilde seyretmesi halinde EMASYA Komutanlıkları bakın nasıl davranıyor.
ASKER MÜDAHALE EDİYOR
İşte bu ifade askerin sivil alana müdahalesini öngörüyor. Kanunda bir ilde kolluk kuvvetlerinin amiri olarak o ilin valisi
tayin edilmiş. EMASYA olağanüstü şartıyla valiyi aradan çıkarıyor, gecikme yaşanmaması için olaya askerin müdahale etmesinin önünü açıyor.
İZİN ALMIYOR BİLGİ VERİYOR
Püf nokta ise şu.
Asker olaya doğrudan müdahale ediyor. İlin mülki amirinden izin veya talimat almıyor; sadece bilgi veriyor.
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un da problemli bulduğu 9. madde askerin müdahale edeceği ifadesinin ardından şu şekilde sona eriyor.
İSTİHBARAT VE PLANLAMA YETKİSİ
Bu ifadenin ucu oldukça açık. "Olayların yaygınlaşmasını önlemek ve olayları bastırmak" hükmü muhtemel bazı olaylar gerekçe gösterilerek istihbarat çalışmaları ve planlamalar yapılmasına dayanak oluşturuyor. Burada keyfi bir
uygulama yapılması tehlikesine karşı herhangi bir
denetleme mekanizması bulunmuyor.
EMASYA KILIFI
Ergenokon sanıklarında bulunan binlerce sayfadan oluşan fişlemelerin dayanağını da bu madde oluşturuyor. Şemdinli'de bombalanan kitabevi olayında yine bu ucu açık ve tartışmalı madde gerekçe gösterilmişti.