Müebbetle yargılandığı davada mahkeme "Eyleme katılmadı" diyerek F.D.'yi özgürlüğüne kavuşturdu
Başbakan Erdoğan'ın dağda kanlı
teröre bulaşmamış gençlere '
baba ocağına dönün' çağrısı ile "eve dönüş yasası" tartışmalarının alevlendiği bir dönemde F.D. isimli bir
PKK'lı,
Kuzey Irak kamplarında 12 yıl faaliyet yürüttükten sonra film gibi bir kaçış sonrasında teslim olduğu Türkiye'de "Hiçbir eylemi bulunmadığı ve
örgütten
gönüllü ayrıldığı" gerekçesiyle serbest bırakıldı.
AİLESİ DEVREYE GİRDİ
F.D.'nin, örgütten filmleri aratmayan kaçışı şöyle gerçekleşti:
Kuzey Irak'taki Kalereş kampında attan düşerek yaralanan F.D. buradan
Mahmur kampına götürülerek, burada
tedavi gördü. Kampta kaldığı süre içerisinde örgütten kaçmayı planlayan ancak öldürüleceğini düşündüğü için buna cesaret edemeyen F.D. fırsatını bulur bulmaz durumu telefonla görüştüğü
Şırnak'taki ailesine anlattı. Ailesine, "Kaçmak istiyorum. Bana
yardım edin'' diyen
terörist, yakınlarından gelecek cevabı beklemeye başladı. F.D'nin ailesi, durumu yakınları olan geçici köy korucuları F.D ve M.N.G.'ye iletti. Köy korucuları, teröristin yakınlarıyla birlikte, eski Şırnak İl Jandarma
Alay Komutanı
kurmay albay Habip Doğar ile görüştü.
Albay Doğar'ın yardımları sonucunda pasaport işlemleri yapılan ve Kuzey Irak'a geçen köy korucuları, burada kamptan bir bahane uydurarak çıkan F.D. ile buluştu. F.D. korucularla birlikte yardım istediği IKDP yetkililerinin 'peşmergeye katıl' tekliflerini kabul etmeyince Türkiye'ye gönderildi.
Güvenlik güçlerine teslim olan terörist F.D. verdiği ilk bilgide terör örgütüne ait 14 kilogram patlayıcının ele geçirilmesinin ardından örgüt içerisindeki bağlantılarını kullanarak 2 PKK'lının teslim olmasını sağladı. Hakkında
Diyarbakır 6. Ağır
Ceza Mahkemesi'nce ağırlaştırılmış müebbet
hapis istemiyle geçen yıl dava açılan F.D. 1995'te Batman'ın
Sason ilçesinden
Gabar Dağı'na çıkarak örgütün dağ kadrosuna katıldığını belirten F.D. IKDP güçleriyle silahlı çatışmaya girdiğini ve bu çatışmada parmağından yaralandığını anlattı. F.D. "Gördüğüm tedavinin ardından bana kaçakçılardan para toplama görevi verildi. Daha sonra
Kandil Dağı'ndaki kampa giderek, Osman Öcalan'ın yakın korumalığını yaptım. Türkiye'de hiçbir eyleme katılmadım'' dedi. F.D. için Albay Habip Doğar ve köy korucuları F.D. ile M.N.G. duruşmada tanıklık etti. Mahkeme,
sanık ile ilgili olarak
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yazı istedi.
ÖCALAN'A KORUMA
Gelen yazıda, "sanığın ifadelerinde geçen
kaçakçılık yapan kişilerden para toplanması ve IKDP güçleri ile girdiği çatışmaya ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı'' belirtildi. Mahkeme, geçen ekim ayındaki duruşmada, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan sanığın, herhangi bir eylemde bulunduğunun tespit edilemediği ve örgüte katıldığı için pişmanlık duyduğu, gerekçesiyle TCK'nın "etkin pişmanlık'' maddesini içeren 221. maddesi uyarınca serbest bırakılmasına karar verdi.
İşte TCK 221'deki 'etkin pişmanlık'
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Yeni Pişmanlık Yasası'na gerek yok" diyerek, TCK'nın 221. maddesi üzerinde çalışma yapılıp esnetilebileceği açıklaması, gözleri bu maddenin nasıl işletilebileceğine çevirdi. 221. maddede suç işlemek için örgüt kuranların hangi koşullarda cezalandırılmayacağı, kişinin örgüt içindeki konumuna göre şartlara bağlanıyor: Liderlerin cezadan kurtulabilmeleri için, örgütü dağıtmaları gerekiyor. Örgüt üyesi suç işlemeden teslim olursa ceza almıyor. Yasaya göre, pişmanlık hükümlerinden yararlananlar için, bir yıl süreyle, "sürekli karakola
imza vermek", "yurtdışına çıkamamak", "belli bir yerde çalışmak" gibi denetimli serbestlik hükümleri uygulanıyor. Teslim olan için
savcılık emniyet ve
jandarma kayıtlarına göre "ceza verilmeye yer olmadığı"na karar veriliyor. Suça karışanlar içinse verdikleri bilgilere göre aynı
uygulama geçerli olabiliyor.
AA