Şüpheli olarak görülen bazı isimlerin de ifadesi alınıyor. Mağdurların ifadeleri alındıktan sonra işkence yaptığı iddia edilen isimler üzerinde inceleme başlatılacağı öğrenildi. Mağdurların ifadelerinin ardından 'işkenceci' olmakla suçlanan diğer isimler liste halinde
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilecek. Mağdurların verdiği isimlerin dışında Devrimci 78'liler Derneği tarafından verilen 40 kişilik liste ile birlikte, işkenceye katıldığı iddia edilen 100'ü aşkın isim için görev yeri tespiti yapılacağı da gelen bilgiler arasında. Görev yeri tespitinin ardından şahısların iddia edildiği gibi, işkenceye katılıp katılmadıkları araştırılacak.
Edinilen bilgilere göre, görev yerleri tespit edilen isimler arasında şu anda yaşayanların adres tespiti de yapılarak ifadesine başvurulacak. Bu isimlerden biri de Ferruh P. Zaman, 78'liler Derneği'nin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim ettiği işkenceci listesinde de ismi olan askerlerden Ferruh P.'ye İstanbul'da ulaştı. Ferruh P., o dönemde Mamak'ta görev yaptığını ancak muhaberede olduğu için ne işkenceye katıldığını ne de işkencenin yapıldığını gördüğünü söylüyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın önünde bulunan işkenceci listesi, erlerin dışında albay,
yarbay, binbaşı, yüzbaşı, üs
teğmen, teğmen,
çavuş, onbaşı ve
sivil gardiyanlardan oluşuyor.
12 EYLÜL CUNTASI CEZAEVLERİNİ KARIŞTIRMIŞ
Bu arada, 12
Eylül askerî yönetiminin,
darbe öncesinde olduğu gibi cezaevlerinde de zıt görüşlü grupları birbirine düşürmeyi planladığı ortaya çıktı.
Genelkurmay tarafından
12 Eylül davasını gören Ankara 12. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne gönderilen belgelerde sağcılarla-solcuların nasıl birbirine düşürüldüğü açıkça görülüyor. Mamak
Cezaevi'nde kalan Ankara MHP davası sanıklarından dönemin
Ülkü Ocakları yöneticilerinden
Muhsin Polat'ın cezaevi yönetimine yazdığı mektupta, planın ayrıntıları yer alıyor. Mektupta, 8 numaralı koğuşun sayımı sırasında çıkan olaylara 3 numaralı koğuşta kalanların da dâhil edilmek istendiği anlatılıyor. O sırada
Cemal Öztürk isimli tutuklunun "Durun arkadaşlar! Toplu değil." şeklindeki uyarısı üzerine olayların önlendiği kaydediliyor. Kışkırtmaların iki gece üst üste elektriklerin kesilmesi suretiyle devam ettiğinin belirtildiği mektupta, askerlerin koğuşlarda yaptıkları baskınlara vurgu yapılıyor. Bal, "Şayet koğuşlar ayrılmamış olsaydı, koğuşlarda solculara saldırarak büyük bir olay çıkarmayı düşünüyorlardı ve birkaç ölü çıkarmak amacındaydılar." ifadelerini kullanıyor.