Işıklar, adliyeye gelerek, katılma talebini içeren dilekçeyi
Ankara 12. Ağır
Ceza Mahkemesine verdi.
Işıklar, dilekçede, planlanarak gerçekleştirilen
darbenin hemen ilk saatlerinde DİSK ve bağlı sendikaların yöneticilerinin gözaltına alındığını ifade ederek, Milli
Güvenlik Konseyi'nin, Kenan
Evren'in imzasıyla ''
Kamu düzeni ve genel
asayiş gereği olarak DİSK, MİSK ve bunlara bağlı sendikaların faaliyetleri durdurulmuştur. Bu kuruluşların yöneticileri Türk Silahlı Kuvvetlerinin güvencesi altına alınmışlardır'' hükmünü içeren 7 numaralı bildiriyi yayınladıklarını kaydetti.
Gözaltına alınan sendikacıların ağır eziyet ve işkenceden geçtiğini belirten Işıklar, ''Şahsen ben 99 gün gözaltında tutuldum. Gözaltında bulunduğum
Hasdal ve Davutpaşa Kışlalarında işkenceye tabi tutuldum ve sağ böbreğimi kaybettim'' ifadesini kullandı.
Arasında bulunduğu 52 sanığın, 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesi uyarınca idam istemiyle yargılandığını anlatan Işıklar,
dava nedeniyle yaklaşık 4 yıl
tutuklu kaldığını ve sonuçta
beraat ettiğini bildirdi.
Evren ve Şahinkaya'nın işlediği ''anayasal düzeni ortadan kaldırma'' suçunun başlıca
hedef olarak yöneldiği DİSK'in üst düzey yöneticisi olarak, hukuk dışı işlemlerden ağır zarar gördüğünü belirten Işıklar, davaya katılma talebinin kabulünü istedi.
Işıklar, dilekçeyi verdikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, 12
Eylül darbesinin sorumluları hakkında dava açılmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti.
12 Eylül sonrasında hakkında açılan davada
savunma yaparken, ''Bir gün, suçlayanların haksız, suçlananların ise haklı olduğunun ortaya çıkacağını'' dile getirdiğini anlatan Işıklar, ''İnşallah Türkiye'de bir daha darbe olmaz'' dedi.