12
Eylül'de cezaevi müdürlüğü görevinden
istifa gerekçesini ise "Artık gökyüzündeki bir askeri jet ya da göndere çekilen bir
Türk bayrağı gördüğümde ağlayamıyorum çünkü bu gözler çok şeylere
tanık oldu" sözleri ile açıkladı.
Anayasa değişiklik paketinin yaklaşık yüzde 58 oranında kabul görmesi ile darbecilerin yargılanmasını önünün açılması beraberinde Türkiye'nin çeşitli illerinden savcılıklara şikayet dilekçelerinin sunulmasına neden olmaya devam ediyor. Yaşanan bu süreçte kamuoyunun darbecilerin yargılanması konusunda beklenti içinde olduğunu ifade eden
12 Eylül 1980 döneminde
Erzurum-
Ağrı-
Kars-
Artvin illeri
sıkıyönetim 2 numaralı Askeri
Cezaevi Müdürü olarak görev yapan
emekli Yüzbaşı Bektaş Tufan Güneş Karşıyaka Savcılığı'na hakkında yargılanmayı talep eden dilekçe sunduğunu söyledi. Emekli Yüzbaşı Güneş;
halkın bir meydan
okuma tavrı içinde olduğunu ifade ederek; "Kanıtlamaya çalıştığım herhangi bir durum yok. Darbecilerden
hesap sorma amaçlı olarak
referandum ile anayasanın geçici 15. maddesi kaldırıldı. Bu madde kalktığına göre halkta da bir beklenti var. Bu beklenti darbeciler yargılanacak, işkencecilerden hesap sorulacak şeklinde gelişti. Yani halkta bir meydan okuma söz konusu. Gönüllü olarak yargı önüne çıkılarak yargılanılmasını talep ediyorlar. Müracaatımın temel nedeni budur" diye konuştu.
"HALKIN RESTİNE KARŞILIK VERİYORUM"
Döneme ilişkin yaşanan süreçte sadece darbecilerin değil de uygulayıcıların da yargılanması gerektiğini savunan Güneş, "Bir uygulayıcı olarak diyorum ki peki, bir rest var; ben de diyorum ki bu resti gördüm, bu yüzden böyle bir durum gerçekleşti" dedi.
12 Eylül 1980'li yıllarda Türkiye'nin çeşitli illerinde askeri cezaevi müdürlüğü görevinde bulunduğunu ancak bir süre sonra görevinden istifa ettiğini söyledi. İstifa gerekçesini anlatan Güneş döneme ilişkin
sistem ile uyuşamadığını ve ilkeli insan olabilmenin de bu noktada başladığına dikkat çekti. Emekli Yüzbaşı Bektaş Tufan Güneş konuşmasını şu sözler ile sürdürdü: "Dün darbecileri alkışlayanlar, zor dönemlerde darbecilerin önünde eğilip bükülenlerin bugün çok tersine bir hareketle karşılaştıklarını görüyorum. Halbuki ben o günlerde de ilkeli hareket ettim diye düşünüyorum. Bu gün de aynı tavrı göstermeye özen gösteriyorum."
Bektaş Tufan Güneş, Karşıyaka Başsavcılığı'na verdiği dilekçede şunları ifade etti: "12 Eylül 1980 döneminde Erzurum-Ağrı-Kars-Artvin illeri sıkıyönetim 2 numaralı Askeri Cezaevi Müdürü olarak görev yaptım. 1982 Anayasası'nın kaldırılan geçici 15. maddesinin 2. fıkrası kapsamında bulunmam nedeniyle yüzde 58 '
evet' oyuyla yansıyan halk iradesine ve oluşan beklentiye uyarlı olarak kendi özgür irademle yargı huzuruna çıkmak ve hesap vermek istiyorum."
"BU HESABI HERKES VERMELİ"
İstifa etmeden önce görev yaptığı dönemlerde yargı huzuruna çıkılacak bir durumunun söz konusu olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Emekli Yüzbaşı Güneş; "Bu hesabı herkesin vermesi gerekiyor. Kendime olan güvenle alakalı olarak söylüyorum ki suç işlemiş olsaydım herhalde bunun hesabını çok öncelerden vermem gerekiyordu diye düşünüyorum. Kimse bir zırhın arkasına saklanmasın düşüncesinde de değilim. Bir yurttaş olarak, duyarlı vatandaş olarak çok şey görebiliyorum. İşte çok şey gördüğüm için diyorum ki bu süreçte hesap vermesi gereken kişiler sadece darbeciler değil. Hatta ileri gideyim; buradan kazanan bir grup siyasetçi amaçlarına ulaştı. Siyaseten başarılmış bir durum vardır belki ama onla da büyük bir sorumluluk karşısındadırlar" diye konuştu.
Görev süresi boyunca bir çok olumsuz olaylara tanık olduğunu açıklayan Güneş konuşmasını şu sözler ile sonlandırdı: "Ben eskiden bir Türk bayrağı göndere çekildiği zaman ya da bir
İstiklal Marşı okunduğu zaman gözyaşlarıma hakim olamazdım. Ancak artık bir Türk bayrağı gördüğümde ya da bir
İstiklal Marşı okunduğunda gözyaşlarım akmıyor. Benim duygularımı törpüleyen olaylar yaşadım, benim duygularımı örseleyen şeyler yaşadım. Benim gözyaşlarım artık neden akmıyor? Peki bunu kim yaptı? Bunu da sormak lazım."
İHA