Eski Cumhurbaşkanı ve Başbakan merhum Turgut Özal'ın yakın kurmaylarından olan Dinçerler, anayasa değişikliğinin Türkiye'nin önüne büyük bir fırsat koyduğunu söylerken, "Eğer 100 oyum olsaydı 100'ü de 'evet' olurdu. Rahmetli Turgut Bey yaşasaydı o da aynı şeyi yapardı." dedi. Vehbi Dinçerler, referandumda verilecek 'evet' veya 'hayır' oylarının Türkiye'nin geleceğini önemli ölçüde etkileyeceği düşüncesinde. Kendisini "aktif evetçi" olarak tanımlayan Dinçerler, anayasa değişikliğine neden destek verilmesi gerektiğini, "Bu anayasa değişikliğinin hele de büyük oy çoğunluğu ile kabulü gerçek sivil anayasa yapılmasının kapısını açacaktır. Sandıktan 'evet' oyu çıkarsa bundan sonra iktidara gelecek bütün partiler sivil anayasa yapmaya kendilerini mecbur hisseder." sözleriyle açıkladı. Dinçerler, anayasa değişikliğine verilecek desteğin AK Parti ile değil demokratikleşmeyle ve ülkenin geleceğiyle ilgili olduğunun altını çizdi. Anayasa değişikliği referandumunda 'hayır' oyu verilmesinin doğuracağı sonuçlara da dikkat çeken Vehbi Dinçerler, bu durumda Ergenekon davasının seyrinin değişebileceği uyarısında bulundu. Eski Bakan, "Eğer referandum sandığından 'hayır' oyları fazla çıkarsa yargıdaki davalar bile seyrini, istikametini, manasını değiştirir. Her şey tersine dönebilir. 12 Eylül Anayasası gayri meşrudur. 'Hayır' oyunun fazla çıkması gayri meşruluğu teyit eder. Darbecilerin anayasa yapma geleneğini sürdürmüş oluruz." şeklinde tespitler yaptı. Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) mevcut işleyişinin sivil irade üzerinde vesayet oluşturduğunu kaydeden Vehbi Dinçerler, anayasa referandumunun 'yargı vesayeti'ni sona erdirecek önemli bir adım olacağına işaret etti.