Gültekin Uysal: Saldırganın uyruğu bizler için önemsiz


Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Sultanahmet saldırganı için yapılan 'uyruk' açıklamalarına, "Saldırganın uyruğu bizler için önemsiz. Vatandaş kaosla köşe kapmaca oynamak zorunda bırakıldı. İktidar, 'büyük başın derdi büyük olur' zannetmekte, 'büyük devlet' olma yolunda büyük sorunlara sahip olmayı elzem görmektedir." dedi.

"Terörün önüne geçmenin kaidesi nereden gelirse gelsin samimi bir şekilde lanetleyebilmek, ölen her insanın acısını hissedebilmektir." şeklinde devam eden Gültekin Uysal, yazılı açıklamasında hükümeti eleştirdi.

Uysal, "2011 yılında Suriye'de yaşanmaya başlayan çatışmalardan bu yana, kah resmi kah gayri resmi olarak iktidara, Suriye ile ilgili hesaplarının olası maliyetleri tarafımızdan ve birçok kişi ve kurum tarafından anlatılmaya çalışılmıştır. Bugün, yaşanmış ve yaşanmakta olan felaketler iktidarın anlatılanlara kulak tıkadığının somut kanıtıdır." ifadelerini kullandı.

Son 7 aydır, olağan seyrinden çıkarak kaygılarla uyanmaya sebep ülke gündeminin, bugün de yeni bir acı ile güne başlamaya neden olduğunu belirten DP Genel Başkanı, menfur saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

"SALDIRGANIN UYRUĞU BİZLER İÇİN ÖNEMSİZ"

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal devamında, "Saldırı ile ilgili açıklamalarda saldırganın yaşı ve uyruğu ile ilgili verilen bilgiler bizler için teferruattan öteye geçmeyecek, tarafımızdan her zaman olduğu gibi ölenin ve öldürenin kimliği ayrıntı olarak bilinecektir. Bu bakımdan saldırganın yaşı ve uyruğu ile ilgili bilgiyi bir kez daha paylaşmayı doğru bulmuyor, hain saldırıyı topyekun lanetliyoruz. Terörün önüne geçmenin kaidesi nereden gelirse gelsin samimi bir şekilde lanetleyebilmek, ölen her insanın acısını hissedebilmektir." dedi.

2011 yılında Suriye'de yaşanmaya başlayan çatışmalardan bu yana, kah resmi kah gayri resmi olarak iktidara, Suriye ile ilgili hesaplarının olası maliyetleri kendileri ve birçok kişi ve kurum tarafından anlatılmaya çalışıldığına işaret eden Uysal, yazılı açıklamasına şöyle devam etti: "Bugün, yaşanmış ve yaşanmakta olan felaketler iktidarın anlatılanlara kulak tıkadığının somut kanıtıdır. 'Emevi Camii'nde Cuma namazı' mottosu ile izah ettikleri ve izandan yoksun talepleri, günbegün Türkiye'nin ödemek zorunda bırakıldığı maliyeti arttırmıştır. Hükümet etmekten hüküm vermeye doğru kurdukları hayaller, koca bir ülkenin kabus görmesine neden olmaktadır. Bugün, ülkenin bir köşesi, siyasal rant uğruna iktidarın trampa edildiği dönemlerin sancısını yaşarken geride kalan her köşesinde vatandaş kaos ile köşe kapmaca oynamak zorunda bırakılmıştır. Temmuz ayından başlayarak sokaklarda güvenlik şüphe ile yer değiştirmiştir. İnsanlarımız ülkenin bir köşesinde hain bir örgütün yıllarca denetlediği, sokaklarını eşelediği ve hükümet etmeyi öğrendiği bir coğrafyada beyaz bayraklarla sokaklara çıkabilirken, yine diğer her köşesinde büyük bir tereddütle sokaklarda dolaşmaktadır."

"İKTİDAR YALNIZ GÜVENLİĞİ DEĞİL HUZURU DA SAĞLAMAK ZORUNDADIR"

"Suruç'ta, Ankara'da ve son olarak bugün İstanbul'da yaşanan saldırılar birer sonuç değil süreçtir." vurgusu yapan Gültekin Uysal, saldırılarla hedeflenen tutmuş, vatandaş oldukça yoğun şekilde korkuyu hissetmiş, sokaklar vatandaş nezdinde algısal olarak güvenlikten uzaklaşmıştır. Gelinen noktada Orta Doğu menşeli terörün ithalinin de, siyasal rant uğruna güvenlikten ve mücadeleden arındırıp çözüm diye cesaretlenen PKK terör örgütünün bugünkü faaliyetlerinin de müteselsilen sorumlusu hükümettir. Terörle mücadele elbette elzemdir. Ancak terörle mücadele neticesinde sağlanacak olan salt güvenliktir. Vatandaşın huzurla yaşamasını sağlayacak olansa hükümetin meselelere yaklaşımı ve kullandığı lisandır." değerlendirmesinde bulundu.

"BÜYÜK DEVLETİ BÜYÜK SORUN ZANNEDİYORLAR"

DP Genel Başkanı, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: "Bundan tam bir yıl önce Fransa'da Charlie Hebdo isimli derginin bürosuna yönelik saldırılarda hayatını kaybedenler için dünya liderlerinin Paris'teki yürüyüşü bu saldırı sonrası yeniden aklımıza gelmiştir. Dün iktidarın terörist bugün dost ilan ettiği ülke liderlerinin de katıldığı yürüyüşte, milli hassasiyetle içimizi acıtacak şekilde bir muameleye maruz kalan, 'büyüklüğü' anlaşılamayan Başbakanımız ne Ankara'daki saldırılar sonrası ne de PKK terör örgütünün hain saldırılarında verdiğimiz onlarca şehidimizin arkasından uluslararası kamuoyunun bu şekilde bir tepki vermesini sağlayamamıştır. Elbette uluslararası alanda bu gibi tepkiler kendiliğinden oluşmaktadır. Ancak uluslararası kamuoyu da hüsn-ü niyet aramaktadır. IŞİD ve Suriye'deki diğer muhalif/silahlı gurupların lojistik destek aldığına yönelik suçlamalara tatmin edici cevaplar vermemişken, kısaca terör ile araya 'mesafe' koymamışken terör mağduriyeti konusunda uluslararası kamuoyundan destek alamayacakları aşikardır. İktidar, 'büyük başın derdi büyük olur' zannetmekte, 'büyük devlet' olma yolunda büyük sorunlara sahip olmayı elzem görmektedir. Bu bakımdan başı beladan kurtulmayan Türkiye'ye yerli sorunları yeterli görmeyip bir de jeopolitik çevresindeki sorunlardan eser miktarda ithal etmeyi gerekli görmüşlerdir."

CİHAN
<< Önceki Haber Gültekin Uysal: Saldırganın uyruğu bizler için önemsiz Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER