Gülmen ve Özakça'nın gözaltına alınma gerekçesi belli oldu

KHK ile görevlerinden ihraç edilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın açlık grevlerinin 75'inci gününde gözaltına alınmalarının nedeni belli oldu. Gerekçe, bu eylemin Tekel direnişi ve Gezi’ye dönüşebilme ihtimali.

SHABER3.COM

Öğretim görevlisi Nuriye Gülmen ve sınıf öğretmeni Semih Özakça'nın avukatı Selçuk Kozağaçlı, Deutsche Welle Türkçe'ye yaptığı açıklamada, müvekkillerinin bu sabaha karşı aile bireyleriyle birlikte kaldıkları Ankara'daki evlerine terörle mücadele ekipleri tarafından yapılan baskınla gözaltına alındıklarını belirtti.
Kozağaçlı, savcılığın gözaltı ve arama kararında, Gülmen ve Özakça'nın direnişinin ileride Tekel direnişi ya da Gezi eylemine benzeyebileceğinden ve bu direnişin halkta bir hareketlenme yaratma ihtimali taşıdığından bahsedildiğini ifade etti. Aynı kararda, açlık grevinin ileride ölüm orucuna dönüşebileceğinin ve Gülmen ile Özakça'nın kaldıkları evin gelecekte ölüm orucu evi olabileceğinin yazıldığını belirten Kozağaçlı, gözaltı kararında "hiçbir somut suçlama” olmadığını söyledi. Kozağaçlı, gözaltı kararıyla ilgili, "İnanılmaz soyut ve geleceğe ilişkin iddialarla yakalama kararları vermişler” dedi.
"Enfeksiyon kapma riskleri yüksek"
Gülmen ve Özakça’nın Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nin nezarethanesinde tutulduklarını belirten Kozağaçlı, bu sabah her ikisiyle de görüştüğünü ifade etti.
Son 1,5 ay içerisinde aynı şubenin hazırladığı belgelerle ve aynı suçlamalarla üçüncü defa Gülmen ve Özakça’nın adliyeye çıkarılacağını belirten Kozağaçlı, önceki iki gözaltı sonrasında da savcının ortada suçun olmaması sebebiyle salıverdiğini ifade etti.
Kozağaçlı her ikisinin de hali hazırda içinde iki kişinin yer aldığı iki kişilik nezarethanelere konulduklarını ve aslında yatacakları bir yerin olmadığını söyledi. Kozağaçlı, enfeksiyon kapma risklerinin çok yüksek olması sebebiyle Gülmen ve Özakça'nın ayrı bir nezarethaneye alınmaları gerektiği konusunda kolluk kuvvetlerine bilgi verdiklerini aktardı.
Avukatlara ve eşe de gözaltı
Sabaha karşı saat 04.00 sularında evden ilk önce Gülmen ve Özakça’nın avukatları Ebru Timtik ve Ayşegül Çağatay ile Özakça'nın eşi Esra Özakça'nın polise direnme suçlamasıyla gözaltına alındığını ifade eden Kozağaçlı, ardından açlık grevlerinin 75'inci gününde olan Gülmen ve Özakça’nın zorla dışarı çıkarıldığını belirtti.
"Yorgun ve hırpalanmıştılar, çünkü evden zorla çıkarıldılar ama çok önemli bir hasar veya yaralanmaları yoktu” diyen Kozağaçlı, ilk hedeflerinin savcı ile görüşüp her iki müvekkilinin de mümkünse gün içerisinde adliyede ifadelerinin alınıp salıverilmesi olduğunu belirtti. Kozağaçlı, "Ama eğer savcı yargıçtan bugün veya yarın tutuklama talep edecekse, son derce hukuka aykırı ve son derece zor bir sürece girmiş oluyoruz” dedi.
Su ve şekeri de kesecekler
Bu sabahki görüşmelerinde Gülmen ve Özakça’nın kendisine gözaltı sürelerinin birkaç güne uzaması halinde su ve şeker de almayı düşünmediklerini söylediklerini belirten Kozağaçlı, Gülmen ve Özakça’nın bu süreci çok ağır bir haksızlık olarak değerlendirdiklerini ve buna boyun eğmek istemediklerini söyledi.
Bu gözaltı işlemiyle Gülmen ve Özakça’nın oturma eylemine ilk başladıkları 9 Kasım gününden beri toplamda 28 defa gözaltına alındıklarını belirten Kozağaçlı, ilk 24 gözaltının para cezası kesmek için yapıldığını, ardından gelen bir veya iki gözaltının da toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununu ihlalden olduğunu söyledi.
Kamuoyunu sürdürülen açlık grevine odaklanmaya davet eden Kozağaçlı; Gülmen ve Özakça'nın, Türkiye'de işini kaybetmiş bütün kamu emekçilerinin umudunun, beklentisinin, direncinin kırılması için gözaltına alındığını söyledi. Kozağaçlı, "Ben bu hafta bundan daha önemli bir işinizin ve gündeminizin olmadığına inanıyorum” diye ekledi.
OHAL kapsamında çıkarılan KHK'lar ile görevlerinden ihraç edilen Gülmen, Konya Selçuk Üniversitesi’nde öğretim üyeliği; Özakça ise Mardin'de sınıf öğretmenliği yapıyordu.
<< Önceki Haber Gülmen ve Özakça'nın gözaltına alınma gerekçesi... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER