Yazılı bir açıklama yapan avukat Albayrak; "Sayın Bahçeli'nin iddia ettiği gibi Sayın Gülen'in ya da Hizmet Hareketi mensuplarının herhangi bir partiyi ele geçirmek ya da partileşmek gibi bir amacı yoktur ve hiçbir zaman da olmamıştır" ifadelerini kullandı.
Albayrak, hizmet hareketine mensup insanların da bu ülkenin vatandaşı olduğunun ve bir siyasi parti içinde yer alma hakkı olduğunun altını çizdi. Buna karşın hiçbir zaman iddia edildiği şekilde yönlendirme olmadığını vurguladı. Nurullah Albayrak asılsız iddialarla camianın yıpratılmaması gerektiğine vurgu yaptı. "Temennimiz, şahsi, siyasi ya da ülke sorunlarından kaynaklı sorumluluğun 'paralel' ya da 'cemaat' adıyla başkalarının üzerine atılma gayretlerinin son bulmasıdır" ifadesini kullandı.
İşte Albayrak'ın yaptığı o açıklama:
"MHP GENEL BAŞKANI Devlet Bahçeli'NİN İDDİALARINA AÇIKLAMA
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin medyada yer alan bir açıklamasında, ‘Son dönemde MHP'yi ele geçirerek partileşme ve siyasi sığınak arayışında olan Gülen Cemaati de bu amaçla sahneye çıkmıştır' şeklinde bir iddiası olmuştur.
Sayın Bahçeli tarafından 1 Aralık 2015 tarihli Grup toplantısı sonrasında da benzer bir iddiada bulunulmuş ve bu iddia üzerine ‘MHP'nin kendi iç meselesi olan Genel Başkanlık adaylığı konusuyla müvekkilim Sayın Gülen'in doğrudan ya da dolaylı hiçbir ilgisi yoktur. Sayın Gülen ya da Gülen adına hareket eden hiç kimse MHP'de ya da başka bir partide görevlendirme amacıyla hareket etmemiştir' şeklinde açıklama yapılmıştır.
Sayın Bahçeli'nin iddia ettiği gibi Sayın Gülen'in ya da Hizmet Hareketi mensuplarının herhangi bir partiyi ele geçirmek ya da partileşmek gibi bir amacı yoktur ve hiçbir zamanda olmamıştır. Hizmet Hareketi mensuplarının beklentileri de siyasi bir sığınak arayışı değil, ancak ülke sorunlarının çözülmesine katkı sağlanması olabilir.
Sayın Bahçeli'nin ifadesiyle ‘Gülen cemaati' mensubu olan insanlar da bu ülkenin vatandaşıdır. Her vatandaş gibi onların da siyasi partiler içerisinde yer alma hakları olmasına rağmen, Sayın Gülen'in bu doğrultuda bir yönlendirmesi olmamıştır.
Sayın Gülen'in ve Hizmet Hareketi mensuplarının siyasetle ilişkileri, Türkiye'nin demokratikleşmesi, insan hak ve özgürlüklerinin sağlaması amacıyla hareket eden, hak ve özgürlükler konusunda uluslararası standartlara ulaşılması için faaliyet yürüten, hukukun üstünlüğüne riayet eden, hak ve özgürlüklerin uygulanmasında vatandaşlar arasında fark görmeyen ve bu amaçlar istikametinde çalışan siyasi partilere, dün olduğu gibi bugün de bir vatandaşlık görevi olarak oy vermek ve yapılanları desteklemekten ibarettir.
Temennimiz, şahsi, siyasi ya da ülke sorunlarından kaynaklı sorumluluğun ‘paralel' ya da ‘cemaat' adıyla başkalarının üzerine atılma gayretlerinin son bulmasıdır.
Kamuoyuna saygılarımızla..."