Gülen hakkındaki "Firak-ı Dalle" fetvası, ilmi dayanaklardan yoksun

Afganistan’ın önde gelen ilahiyatçı, merkez camii imamı, Kalem Üniversitesi rektör yardımcısı Abdul Selam Abid hizmet hareketi ve Fethullah Gülen Hocaefendi hakkındaki görüşlerini paylaşırken, Hizmet Hareketi'ne “Tecdid Hareketi ” ünvanını verdi.

Afganistan’ın önde gelen alimlerinden Abdul Selam Abid konuştu

İlahiyat fakültesinin “Fıkh ve Kanun” bölümünden mezun olup bu alanda da yüksek lisans yapan Abdul Selam Abid Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet Hareketi'nin Allah tarafından Türk halkına bir armağanı olduğunu ve bunu büyük bir nimet olarak gördüğünü ifade etti. 

Peygamber Efendimiz (sav) ve Hulefa-i Raşidin dönemlerine değinen Abid, sözlerine şöyle devam etti, “Hulefa-i Raşidin’den sonra İslam dünyası üzerinde kara bulutlar meydana gelmeye başladı. İslam ümmeti birbirinden ayrılarak uzaklaştı. Dini değerler tank atmaya başladı. Kültürümüz elden gitti, derken kaybolan değerlerin tekrar kazanılması için bir çaba sarf edilerek farklı çağlarda farklı yollar tecrübe edilmeye başlandı. Çağımızda Sayın Gülen ve mensubu olduğu hizmet hareketi bu amaçla yola çıktı. Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde “Allah kullarını sevdiği için her yüz yılın başında bu ümmete dinini tecdid edecek birini gönderir.” beyanatını baz aldığımızda Allah (c.c) Türkiye’den Fethullah Gülen önderliğindeki hizmet hareketini bahşetti. 

Hizmet hareketi İslam dünyasındaki hastalıkları ortadan kaldırmak için yola çıktı. Bunların ortaya koydukları tavır ve davranışlar, herkese bu hastalıkların kaybolacağı ümidini verirken, uzak kaldığımız kültüre tekrar yaklaşma, elden giden ilmi bir kez daha elde etmeye ve kaybolan dini değerleri tekrar kazanma aşkı uyandırdı. 

İslam dünyasındaki hastalıkların sebebi, dini değerlerden, Allah'ın kitabından ve Peygamber Efendimizin sünnetinden uzak kalınmasıdır. Fethullah Gülen’in “Sonsuz Nur” kitabı gerçekten büyük bir eser. Ben o kitabı bir kaç kez okudum ve kitaptan aldığım notlar da var. Gerçekten benim bildiğim kadarıyla Hizmet Hareketi İslamı temsil eden bir tecdit hareketidir. Tecdidi, dinin farklı yönlerinden özellikle irfan ve kültür boyutundan ele alıyor.”
 
Sayın Gülen ilmiyeti yüksek bir düşünür. Yazdığı eserler gönülleri feth ediyor:

“Sayın Fethullah Gülen seçkin, ilmiyeti yüksek olan İslam düşünürüdür.” diyerek sözlerine devam eden Abid, “ Yazdığı eserler gerçekten çok güzel ve etkileyici. Mesela “ Asrın Getirdiği Tereddütler” kitabına bakıldığında sorulara ikna edici, halkın anlayabileceği ve asrımıza yönelik çok güzel cevaplar verilmiş. “Kitap ve Sünnet Perspektifinde Kader” kitabı ise odaklanması gereken bir kitap. Hitabı ile muhataplarının gönlünde taht kuruyor. Dolayısıyla kendisi ve mensup olduğu hareketi  yenileyici, ümid verici olarak görüyorum.” dedi.

Gülen hakkındaki “fırak-ı dalle” fetvası ilmi dayanaklardan yoksun,  sadece hissiyata dayalı siyasi bir fetvadır:

Türkiye’de yaşanan son olayları yakından takip ettiğine dikkat çeken Abid, Hocaefendi ve Hizmet Hareketi'ne atılan iftira ve suçlamaları farklı açılardan yorumlayarak suçlamaların ilmi olmadığı sadece siyasi suçlamalardan ibaret olduğunun altını çizdi. 

Abid, “ Hocaefendi ve Hizmet Hareketi'ne atılan bu siyasi iftiralar kara bulutlar gibidir. Allah bu kara bulutları ortadan kaldırsın. Uhuvvet ve kardeşlik ortamı meydana gelsin. Hak er ya da geç yerini bulsun. Türkiye’de öyle bir zaman gelsin ki yanlışlığa gidenler kendi yanlışlıklarının farkına varsın. Ben bu fetvanın ilmi olmadığına inanıyorum. İlmi olmayan hissiyata dayalı siyasi bir fetva” dedi.

Darbe girişimini Fethullah Gülen gibi birine yıkmak çok büyük bir yanlışlık:

“Türkiye’de yaşanan darbe girişimi Gülen’e yıkılmaya çalışılıyor. Buna ne dersiniz? sorusunu yanıtlayan Abid, şu açıklamada bulundu: Darbe girişimini Fethullah Gülen gibi birine yıkmak bence çok yanlış. Bazen hatalı bir şeyi başka birine yıkmak için hümeze ve lümezeler bulunuyor. Yanlışlık yapanlar yanlışlıklarının farkına varmaları lazım. Biz müslümanız. Bir müslümana iftira atma, suçlama dinimize aykırıdır. Tarih boyunca devlet adamları ve alimler arasında ihtilaflar olmuştur. Ama hiçbir devirde ortadan kaldırma ve yok etme gibi bir durum söz konusu olmamıştır.

“Dalle “ kelimesini birine karşı kulanmaya hakkımız yok:

Türk Diyaneti tarafından Hocaefendi ve Hizmet Hareketi'ne “fırak-ı dalle” ünvanı verildiği için üzüldüğünü beyan eden Abid, “biz sünnet ve cemaat ehliyiz. Ebu Hanife mezhebine bakarsak “dall” (sapkın) kelimesini birisi hakkında kullanma hakkımız yok. Dini açıdan da caiz değil. Hele dini temsil eden büyük şahsiyetler hakkında kulanmaya kesinlikle hakkımız yok. Normal bir insana iftira atmak veya onu suçlamak bir günah ise dini bir hareket ve bir alime iftira atmak 10 günahtır. Bence büyük zatlara iftira atmak zehirli eti yiyen insanı zehirleyeceği gibi iftirayı dinleyenleri de zehirleyeceğine inanıyorum. 

Sayın Güleni büyük bir düşünür olarak biliyorum. Kendisini büyük bir davetçi, çağımızın güzide islam şahsiyeti olarak tanıyorum. Maalesef ve maalesef bu fetva ilmi değil siyasi bir fetvadır. Büyük yanlışlıktır. Yanlışlık yapanlar hatalarının farkına varacağı kanaatindeyim inşaallah. Bu fetvayı verenler bunun ilmi olmadığını kendileri de biliyorlar. Allah hata yapanları affetsin. Hatalarının farkına varsınlar. Türkiye hükümeti dini değerleri diriltme inancındaysa, dini değerlere saygı göstermek mecburiyetindedir.” ifadeleriyle bu iftiranın dinde yeri olmadığını aktardı.
<< Önceki Haber Gülen hakkındaki "Firak-ı Dalle" fetvası, ilmi dayanaklardan... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER