Tamamen ithalata bağlı bir sektör olduklarını belirten gübre üreticileri dövizdeki artış nedeniyle fiyatların çok arttığını ve bunun da tüketime olumsuz yansıyacağını ifade ediyor.
Dünya gazetesi tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, dünkü köşesinde gübre konusu değerlendirdi.
Yıldırım’ın “Fiyat arttı, çiftçi gübre alamıyor” başlıklı yazısından satır başları şöyle:
Hammadde bakımından gübrede yüzde 90’nın üzerinde dışa bağımlı olan Türkiye, dövizdeki artışa bağlı olarak fiyat artışlarını kontrol edemiyor. Fiyat artışı nedeniyle çiftçi gübre alamamaktan şikayetçi. Kışlık ürünleri ekmeye hazırlanan çiftçi, yüksek fiyat nedeniyle ihtiyacı olan gübreyi alamazsa bir çok üründe tarımsal üretimin düşmesi bekleniyor. Gübre üreticileri ise, Türkiye’nin yıllık 6.5 milyon ton gübre tükettiğini ancak ithalat kaynaklı fiyat artışı nedeniyle tüketimin bu yıl 6 milyon tonun altına düşeceği endişesini yaşıyor.
“GÜBRENİN TONU 1493 TL’DEN 3 BİN 200 LİRAYA ÇIKTI”
Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü verilerine göre 2017’de ortalama fiyatı ton başına 617 lira olan %21 Amonyum Sülfat gübresinin şu anda piyasa fiyatı 1400 lira. Aynı dönemde DAP gübresinin tonu 1493 liradan 3 bin 200 liraya ulaştı. Yine 20.20.0 gübresinin tonu 1009 liradan 2 bin 160 liraya, ürenin tonu 1000 liradan 2 bin 200 liraya çıktı. Potasyum ve nitratlı bazı gübrelerin tonu 4 bin lira ile 7 bin lira arasında satılıyor.
Gübre üreticileri de fiyat artışından yakınıyor. Tamamen ithalata bağlı bir sektör olduklarını belirten gübre üreticileri dövizdeki artış nedeniyle fiyatların çok arttığını ve bunun da tüketime olumsuz yansıyacağını ifade ediyor.
İstanbul Gübre Sanayi AŞ. (İGSAŞ) Genel Müdürü Turan Tok, dünyada da gübre fiyatlarının yükseldiğini, Türkiye’de ise dövizdeki artış nedeniyle fiyatların arttığını belirterek şu bilgileri verdi: “Çiftçilerimizin yaygın kullandığı üre gübresinin tonu şu anda 315 dolar. Buna 12 dolar gemiden indirme, tahliye eklenince 327 dolara geliyor. TL karşılığı 2025 lira. İthal maliyetinin altında satıyoruz. Hem müşterilerimizi kaybetmemek için hem de çiftçimiz gübre alabilsin, tüketim düşmesin diye. Çünkü zaten bir çok ülkeye göre bizde tüketim çok düşük. Bu yılın ilk 6 aylık döneminde gübre satışında büyük bir düşüş olmadı. Fakat son iki ayda dövizdeki yükselmeye bağlı olarak artan fiyatlar nedeniyle geçen yılın sevilerine ulaşılması çok zor görünüyor.”
Gübre üreticilerinin dolarla alıp TL ile satış yaptığını bu nedenle kimsenin ithalat yapmaya cesaret edemediğini anlatan Tok, “Artan fiyatları aynı oranda çiftçilerimize yansıtmamaya çalışıyoruz. Çünkü tüketim azalınca bu kez verimlilik düşer. Bitkisel üretim azalır. Çiftçinin geliri düşer. O zaman gelecek sene hiç alamaz. Bu nedenle gübre konusunda mutlaka önlemler alınması gerekiyor” dedi.
Çiftçiler 2015 üretim yılında hububat, yem bitkileri, baklagiller, yumrulu bitkiler,sebze ve meyve alanları için dekara 6 lira 60 kuruş gübre desteği alıyordu. Yağlı tohum ve endüstri bitkilerinde ise dekara 8 lira 25 kuruş gübre desteği veriliyordu. En az destek verilen peyzaj ve süs bitkileri, özel çayır mera, orman emvali alanlar için bile dekara 4 lira 75 kuruş gübre desteği ödeniyordu. 2016’da önce günbre desteği ve mazot desteği tek kalemde birleştirildi. Çiftçinin önemli kaybı oldu. 2017’de mazot desteği artırılınca gübre desteği tüm ürünler için dekar başına 4 lira olarak sabitlendi. 2018’de de dekara 4 lira gübre desteği veriliyor. Bu desteğin ürün bazında verilmesi ve mutlaka artırılması gerekiyor.