İngiltere basını, Pazar günü Türkiye'de gerçekleşen milletvekili genel seçim sonuçları hakkında haber, yorum ve analiz yazıları yazmaya devam ediyor.
Ülkenin önde gelen gazetelerinden Guardian'ın editoryal bölümünde, seçimin ardından Türkiye'de kurulabilecek koalisyon hükümetine ilişkin ihtimalleri değerlendiren geniş bir analiz yazısına yer veriliyor. Yazıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın genel seçimin ardından planladığı başkanlık sisteminin, gerektiği gibi rafa kaldırıldığı belirtiliyor. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmadan önce liderliğini üstlendiği AK Parti'yi ise iktidar partisi olma amacının başarısızlıkla sonuçlanması üzerine, büyük bir çoğunluğun karşısında yalnız bıraktığı aktarılıyor.
Gazete, yeni anayasal düzenlemeyle başkanlık sistemi getirmeyi dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, teklifi parlamentoya sunma ihtimalinin oldukça düştüğünü vurguluyor. Türkiye'de erken seçime gidilme ihtimalinin ise AK Parti'nin meclisteki konumunu iyileştirebileceği fakat Türk siyasetinde etkin ivme kazanan iktidar partisinin, yapılan seçimle birlikte durdurulduğu yorumu yapılıyor.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Yazıda Türkiye'nin, tek partili iktidar tehlikesinin kıyısından döndüğü vurgulanıyor. Çok partili siyasetin ülke için güzel bir fırsat olduğuna değinen gazete, ilk olarak "Erdoğan ve partisi planladığı başkanlık sistemini rafa kaldırma kararını parti içinde ilk sıraya koymalı" ifadelerine yer veriyor. İkinci olarak ise gazete, AK Parti'nin kurulacak koalisyon hükümetinde ilk teklifi Milliyetçi Hareket Partisi'ne (MHP) götürmesinin akıllıca olacağı görüşünde.
DAVUTOĞLU, ÇİFTE SORUNLA KARŞI KARŞIYA
Gazete, AK Parti'nin, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun seçim sürecindeki zayıf ve kavgacı liderliği nedeniyle Cumhurbaşkanlığı'nda ve cesaret verilmiş konumuyla da mecliste bir çok sorunla karşı karşıya bırakıldığını yazıyor. Yazıda ayrıca, ilk defa siyasi parti olarak seçimde yüzde 10 barajını geçen Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) de mecliste Kürt haklarını ve yeni ulusal parti kimliğini dengelemek zorunda olduğu belirtiliyor. Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) ise seçim sürecinde öne sürdüğü yol haritasına sadık kalması gerektiğinden bahsediliyor.
ERDOĞAN BAŞLADIĞI HERŞEYİ YANLIŞ BİTİRDİ
AK Parti'nin bu seçim sonuçlarında diğer partilere göre daha çok zarar görmesinin nedenlerini sıralayan gazete, Erdoğan'ın liderliğine ilişkin "Bu herşeye doğru başlayıp, herşeyi yanlış bitiren bir politikacının hikayesi." ifadeleri kullanıldı. Yazıda, seçildiği ilk dönemde ülkedeki kutuplaşmayı kesen Erdoğan'ın, sonradan giderek bu politik tavrını değiştirdiği aktarılıyor.
Öte yandan, her zaman avantaj olarak kullanılan Türkiye'deki ekonomik büyümenin durgunlaşması ikinci sebep olarak gösteriliyor. Geçen yıldan beri Türkiye – Suriye sınırındaki IŞİD tehlikesi ve Kobani'de yaşananlar ise son olarak AK Parti'nin bu seçimde başarısız olmasının nedenleri arasında sıralanıyor.
HDP RİSKLERE RAĞMEN BARAJI AŞTI
Türkiye'deki seçim sürecinde HDP'nin büyük riskleri göze alarak ulusal bir partiye dönüşme kararıyla aday olmasına rağmen, yüzde 10 barajını aşması ise gazetede başarı olarak değerlendiriliyor. Eşitliği ve demokrasiyi savunan HDP'nin, kadın milletvekillerine daha çok yer vermesinin de önemli olduğu belirtiliyor.
'Yeni Türkiye' diye tabir edilen bu seçim sonuçlarında genç ve azınlıklardan oluşan yeni bir meclis kurulacağına işaret eden Guardian, "Kırılmış bir toplumda çok partili bir politika zor görünse de parti liderlerinin bu sorumluluğun farkında olarak müzakere etmesi gerekiyor." ifadeleriyle yazıyı noktalıyor. CİHAN