Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, polis görünümlü 2 teröristin attığı bombalardan birinin patlaması sonucu gözüne bilye saplanan Jandarma Uzman Çavuş Erdem Yurt (28), baba ocağı Zonguldak'a geldi. Gözünün arkasına saplanan bilye ile yaşayan Yurt, bölgede vatan, bayrak ve ezan için mücadele eden silah arkadaşları ve gönüllü sağlık ekipleri için dua istedi. Eşinin her gün alnından öperek kendisini uğurladığını dile getiren Erdem Yurt, ailelere de manevi destek verilmesi gerektiğini söyledi. Eşiyle gurur duyduğunu ifade eden Betül Yurt, önce bayrağı, sonra eşini alnından öptü.
Evli ve 1 çocuk babası Jandarma Uzman Çavuş Erdem Yurt, 5 yıl önce Mardin Jandarma Özel Harekat Taburu'nda göreve başladı. 28 Ocak'ta geçici görevle Diyarbakır'ın Sur ilçesine gitti. Gazi, 30 Ocak sabahı terör örgütü PKK ile girilen çatışmada, atılan el yapımı bombanın patlaması sonucu yaralandı. Çatışma bölgesinden gönüllü sağlık ekiplerinin bulunduğu ambulansla Diyarbakır Askeri Hastanesi'ne, ilk tedavisinin ardından Sağlık Bakanlığı'na ait jet uçakla Ankara'ya Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne (GATA) sevk edildi. Sol gözünün arka kısmında kalan bilyenin riskli bölgede olması nedeniyle ameliyat edilmeyen Yurt, GATA'da 16 günlük tedavisinin ardından memleketi Zonguldak'a geldi.
İLK ATILAN EL BOMBASI PATLAMAMIŞ
Olay günü 5 arkadaşıyla mevzilendikleri sırada, polis görünümlü iki teröristin üzerilerine attığı ilk el bombasının patlamaması sonucu mucize eseri hayatta kaldıklarını belirten Gazi Yurt, "Allah bize güç kuvvet verdiği için biz hep ayaktayız." ifadesini kullandı.
Baba ocağı Türk bayraklarıyla donatılan Gazi Erdem Yurt, 4 yıllık eşi Betül (22), 2,5 yaşındaki kızı Ebrar Medine, annesi Gülbahar(49) ve tarım emeklisi babası Kemal Yurt (50) ile birlikte yakınları ve köy sakinlerinin geçmiş olsun dileğini kabul etti.
YARALIYKEN AKLIM HEP ARKADAŞLARIMDAYDI
Olay günü büyük faciadan döndüklerini anlatan Erdem Yurt, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Arkadaşımızın bir tanesi hedefe doğru ateş etmeye başladı. Polis görünümlü teröristin ilk attığı el bombası infilak etmedi. Biz de iki arkadaş, hedefi başka taraftan doğru bekliyorduk. Kaçarken bizim tarafa doğru el yapımı bir patlayıcı attılar. El yapımı patlayıcıdan seken bilye benim gözüme geldi. Yaralandım. O an 'arkadaşlarıma zarar gelmesin, üzülmesinler' diye bağrış çağrış yapmadım, panik yapmadım. Ben kendimi güvenli bir şekilde arkadaşlarımın desteğiyle güvenli unsura geçtim, oradan da zırhlı araçlara doğru güvenli bir şekilde TİM komutanımla birlikte ilerledim. Gönüllü sağlık ekipleri ambulansa aldılar, oradan da hastaneye kaldırdılar. Ama yine de her şeye rağmen bilincim açıktı. Aklım hep arkadaşlarımdaydı. 'Arkadaşlarım ne olacak ne gidecek' diye, onu düşünüyordum. Aklım hep Diyarbakır Sur'da. O an aklıma geliyor ve hep arkadaşlarımı yalnız bıraktığımı düşünüyordum. Ama arkadaşlarım bana bir şekilde ulaştılar, gönlümün rahat olması gerektiğini ve intikamımın alındığını söylediler. Benim tedavimle ilgilenmemi söylediler. Oradaki polis, asker ve sağlık ekiplerini Allah korusun. Herkesten dua etmesini istiyorum."
ASKER VE POLİS AİLELERİNE DESTEK VERİLSİN
Psikolojik savaş veren asker ve polis ailelerinin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Jandarma Uzman Çavuş, "Orada unutulan kişiler var. Onlar da görünmeyen kahramanlar. Polis ve asker eşleri, evlatları, anne, babaları. Onların emeği çok büyük. Onlar da psikolojik mücadele veriyor. Devletimiz de gerekeni yapıyor. Biz ezanların dinmemesi, bayrakların inmemesi için buradayız. Zaten biz gönüllüyüz. Ben çok şükür, gözümün birini kaybetsem de önemi yok. Şu an kaybetmedim ama tek gözüm vardı sıkıntı yok. Ama yaralılarımız var acil şifa diliyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Cenab-ı Allah onları cennetin en büyük mertebesine eylesin. Herkes dimdik dursun. Ağlamak insanın özünde var ama dimdik durup ağlamamak en hayırlısı. Biz kahramanca mücadele etmeye devam edeceğiz. O yüzden başarı var. Bazı kelimeler kifayetsiz kalıyor. Yaşanmadıkça bazı şeyler dökülmüyor. Vurulduğumda ölmeyi hiç düşünmedim. O an yaşamaya daha çok sarıldım. 'Yaşamak istiyorum' dedim içimden. Kimseye pabuç bırakacak değiliz. Zaten biz buna inandığımız için Allah bize güç kuvvet verdiği için biz hep ayaktayız." diye konuştu.
EŞİM HER GÜN ALNIMDAN ÖPEREK OPERASYONA UĞURLUYORDU
Eşinin her gün alnından öperek kendisini uğurladığını ifade eden Erdem Yurt, şöyle devam etti: "Benim eşim, her göreve alnımdan öperek gönderir. Babam da oradaydı, o da alnımdan öperek uğurladı. Biz zaten ailemizden birliğimize kadar dualarımızla her zaman helalleşerek, Allah'a emanet edilerek uğurlanıyoruz. Bizim ölüm hiçbir zaman aklımızda yok. Biz her zaman mucizelere inanmışızdır. Ben şu an gözümdeki yaramı değil, Sur'daki arkadaşlarımı düşünüyorum. Arkadaşlarımın sağ salim alnının akıyla oradan çıkmasını istiyorum." u
Güneydoğu'daki halka da seslenen gazi, sözlerini şöyle tamamladı: "Sizler asker ve polislerin verdikleri emeklere sahip çıkın lütfen. Size bunu yüreğimle söylüyorum. Ben görevime dönmek istiyorum. Bir mermi ya da bilye bizi hiçbir zaman yıldırmaz. Bize atılan el bombası infilak etmediği için beşimiz de kurtulduk. İkincisinde attıkları patlayıcı patladı. Diğer arkadaşlara bir şey olmadı Allah'tan, bana geldi. İyi ki bana geldi, arkadaşlarıma bir şey olmadı. İkimize birden gelseydi daha çok üzülürdüm. Bize saldıran 2 kişiydi, onlar da imha edilmiş. Giyimleri aldatmacaydı zaten. Hainlerin saldırısı haince olur. Biz bu toprakları kimseye bırakmayacağız."
BETÜL YURT: EŞİMLE GURUR DUYUYORUM
Erdem Yurt'un eşi Betül Yurt ise yaralandığı haberini eşinin kendisine verdiğini belirterek, "Askerler bizi aldı, GATA'ya getirdi. Ben o zaman gördüğümde, gözünde morluk ve kan vardı. Gözündeki morluğu görünce 'bir taş mı geldi acaba' diye kendime sordum. Sonra gerçeği öğrendim. O an bir şey konuşamıyorsun. Sadece duygularına yenik düşüyorsun. Eşimin yaptığıyla gurur duyuyorum, vatan sağ olsun." dedi.
ÖNCE BAYRAĞI SONRA EŞİNİ ALNINDAN ÖPTÜ
Yurt çifti, daha sonra Türk bayrağını öptü. Betül Yurt'un, eşini alnından öpmesi üzerine duygulanan Gazi Erdem Yurt, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
"Ağlamayacağım. Dik durduğumu göstermek için ağlamayacağım. Eşim hep beni operasyonlara alnımdan öperek gönderirdi. İnşallah Sur ve Cizre'deki asker ve polislerimiz de sağ salim ailelerine kavuşur. Herkesten dua bekliyorum. Allah hepsinin yar ve yardımcısı olsun. Ayaklarına taş değdirmesin."
CİHAN