Gökhan Bacık: Biz hangisini seçelim ey okur?

Gökhan Bacık: Biz hangisini seçelim ey okur?

Bu yazıyı yazarken bir yandan da “kayyum heyetinin” BUGÜN gazetesindeki bazı kişileri görevinden kovduğu haberlerini takip ediyorum.

Şirketin yönetimini çekip çevirmek görevi ile emaneten atanan kayyum heyeti ise bütün yoğunluğunu İPEK medya grubundaki televizyon, radyo ve gazeteleri karartmaya vermiş gibi görünüyor.

Mesleki itibarı üzerine toplumun ittifak ettiği bütün hukukçular kayyumun hukuka göre böyle bir şey yapamayacağını söylüyor. Tabii naif olmamak lazım artık bu ülkede “hukuk nedir?” “nerededir?” kimse bilmiyor.

Bir hareketi, düşünceyi sevmeyebilirsiniz. Ancak onunla kendi düşüncenizi ortaya koyarak rekabet edersiniz. Bir hareketi güç yolu ile boğarak kendin üste çıkarmaktan bir insan nasıl tatmin olabilir?

Elinde devletin bütün imkanları olan insanlar, “dünyada bizden akıllı adam yoktur” diyen istemediğin kadar alla turca liberal ve İslamcı aydın var… Otur bu imkan ve bu beyinlerle bin tane gazete çıkar. Öyle çıkar ki kimse BUGÜN almasın.

Bütün bunları yapamayıp “rakibinin ayağını zorla kırıp” yarışta öne çıkmaya razı olmak haline düşmeyi kabul etmek entelektüel bir mağlubiyet değil mi?

Ben bir siyaset bilimi hocasıyım. Elimdeki hangi ekole, teoriye göre bakarsam bakayım bu olanlar demokratik değildir, hukuksal değildir! Dünyada aklı başında bir tane siyaset bilimi hocası BUGÜN gazetesine yapılanları “demokrasi ve hukuk devleti ilkesi” içinde görmez.

Gözümüzün önünde “özel mülkiyet, hukuk devleti, düşünce özgürlüğü, teşebbüs hürriyeti” gibi demokrasi ve hukuk devletinin en temel ilkeleri çiğneniyor.

Önümüze zorla konulan bu “temel hak ihlalleri kokteylini” hiç bir aklı başında siyaset bilimci savunamaz.

Ancak sevincim şudur: Tarık Toroslar, Erhan Başyurtlar, Kamil Mamanlar, Hasan Bozkurtlar ve daha nice sayamadığı arkadaşlarımız Türk demokrasi ve basın tarihinde yeni standartlar oluşturuyor.

Bir insan 50 yıllı penguen televizyonculuğu yapacaksa 5 dakika Tarık Toros gibi televizyonculuk yapsın daha iyidir!

Adam sendeciliğin”, “bana neciliğin”, “ben parama bakarım ezberinin” ülkede yeni norm haline geldiği “okumanın, profesör olmanın, dil bilmenin” aşağılandığı bir ortamda mesleki onurlarına bu kadar yapışmış insanları görmek mutluluk verici.

Ayrıca Cumhuriyet’ten, Hürriyet’e oradan Sözcü’ye oradan Yeni Asya’ya Bengü Türk’e Halk TV’ye ve burada ismini yazmadığımız pek çok basın kurumana karşı bu mağduriyette bizlere destek sunanlara sonsuz teşekkürler.

Türk romanını bilenler Oğuz Atay’ın bazı kült romanlarında okuyucu ile konuştuğunu iyi bilirler. BUGÜN Gazetesi muhabiri Hasan BOZKURT da tıpkı Oğuz Atay gibi yazmış. Bence bundan sonra yazmak için elde kalan tek kelimeler bunlar:

Biz hangisini seçelim ey okur?

Yalan ve iftirayı mı?

Yoksa işsizliği mi?

* Gökhan Bacık’ın gazeteye gönderdiği ve kayyumun yayınlamadığı yazısı diken'de yayınlandı
<< Önceki Haber Gökhan Bacık: Biz hangisini seçelim ey okur? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER