Ortadoğu'da artık ülkeler bir “savaş düzenine” geçti. Paktlar, bloklar hatta olası cepheler bile belirlenmiş durumda. Benim jenerasyonum Irak Savaşı ile büyüdü. Şimdiki Türkiye jenerasyonu Suriye savaşı ile büyüyecek.
İlk Rusya'ya bakmak gerekiyor çünkü burada kritik aktör elbette Rusya. Rusya, geçen yazdan itibaren Suriye krizine daha doğrudan karışarak bu sorunun “doğasını değiştirmiştir”. Bunu gözden kaçırmamak gerekiyor. Rusya Başbakanı Medvedev, geçen hafta bir konuşmasında “kara harekâtı savaş anlamına gelir” dedi. Suriye'de birçok grup birbiri ile çatışıyor. Ancak bunlar son tahlilde “çatışma”. Bildiğimiz anlamda savaş ise Rusya ile çıkabilir. Konvansiyonel savaşın bir alt düzeyinde süren ve şiddetlenen çatışmalar Rusya'nın kararı ile bildiğimiz savaşa evrilebilir.
Rusya'nın büyük bir Soğuk Savaş sonrası stratejik paradigma peşinde olduğunu çok iyi görmek gerekiyor. Dolayısıyla Moskova, Suriye'de büyük bir strateji planının önemli bir kısmını yerine getiriyor. Nitekim Ruslar, Gürcistan'da Kırım'da yakın zamanda savaştılar, toprak kazandılar. Halihazır Rus elitleri savaşmayı bir yöntem olarak görüyorlar. Geçen hafta ABD Başkanı Obama, yeni savunma bütçesinde Baltık ülkelerine özel bir önem verdi. Çünkü ABD'de Beyaz Saray'a yakın bazı özel ve kamu kurumları, Rusya'nın yeni stratejisinin bir zaman sonra Baltık ülkelerini de içine alabileceğinden endişe ediyor. Hatta, bu bölgeye yönelik olası Rus yayılmasına karşı içinde Polonya askerlerinin de olacağı bazı caydırıcı hazırlık projeleri tartışılıyor. Kısacası karşımızda iyi planlanmış bir Rus stratejisi var.
...