Bu kazada ölenlerin tamamı Irak federal Kürdistan Bölgesi'nden geliyordu. Ciwane ile Hiva Heme Tevfik Ebdulla çifti, olayda hayatta kalan göçmenlerden.Ancak sevinemiyorlar. Zira kazada çocukları üç yaşındaki Jivan, iki yaşındaki Jale ve 9 aylık Jila'yı kaybetmişler.
22 yaşındaki Ciwane, altı yıl önce kendisinde bir psikolojik hastalığın baş gösterdiğini, düzenli tedavi görmesi gerektiğini ancak uzun zamandır tedavi olamadığını söylüyor.
'Kaçakçılar bizi öldüreceklerini söyledi'
Hastalığından dolayı her ay 35 bin dinarlık (32 dolar) ilaç satın alması gerektiğini ama maaş alamadıkları için ilaç da alamadığını aktarıyor ve ekliyor: "Çocuklarımızın daha iyi yaşam koşullarında büyümesi için, bir de daha iyi tedavi imkânlarına sahip olmak için bu yola çıktık."
Ciwane çocuklarının gözünün önünde boğulduğunu anlatıyor:
"Balıklara yem olmasınlar diye ellerini bırakmadım. Soğuktu ve 3 saat 20 dakika denizin içinde çırpındık. Kimse yardıma gelmedi. Yardım geldiğinde ortanca kızım Jale halen yaşıyordu ama hastaneye yetişemedi yavrum."
Ciwan'ın eşi Hiva ise iki katlı teknede 70 kişinin olduğunu, sadece 26 kişinin kurtulabildiğini söyledi.
'Teknenin üst katına çıktık, ama alt katta da insanlar varmış'
Kendilerini Yunanistan'a götürecek kaçakçılarla İstanbul'da iletişime geçtiklerini ve kişi başı 1500 dolar ödediklerini belirtiyor.
İzmir'e gitmek için 15 kişilik bir minibüse 37 kişinin bindirildiğini aktaran baba, 05:00 gibi İzmir'e geldiklerini ve kıyıda iki katlı küçük bir tekneye zorla bindirildiklerini anlatıyor:
"Tekne çok küçüktü. Biz binmek istemedik. Tehdit ettiler. Biz üst kat çıktık, sonra öğrendik ki alt katta da bir sürü insan varmış. Teknedekilerin tamamı Irak'tan gelen Kürtlerdi. Boğulanların çoğu ise alt kattakilerdi."
'Kürdistan'da umudumuz tükenmişti'
Neden bu riskli yolculuğa çıktıklarını sorunca, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde çok ciddi ekonomik ve siyasi sorunların baş gösterdiğini ayrıca eşinin tedavisi için gitmek zorunda kaldıklarını anlatıyor:
"İşsizdim. Eşim hastaydı. Paramız yoktu, Kürdistan'da umudumuz tükenmişti. Siyasiler bu sorunu çözmek için ciddi girişimlerde bulunmuyorlar. Herkes kendisini düşünüyor. Ben de eşimi ve çocuklarımı düşünmek zorundaydım. Arabamı sattım ve bir umutla yola çıktım. Ancak Ege üç çocuğumu aldı.''
"Üç saat boyunca eşimle birlikte çocuklarımızın elini bırakmadık. Çok çaresizdik. Hiç kimse yardımcı olmadı. Türkçe bilmediğimiz için çocuklarımızın cesedinin hangi hastaneye götürüldüğünü bilemedik. Bugün öğrendik ki İzmir Adli Tıp Kurumu'na götürmüşler kızlarımı." Hiva, bir başka aileden altı kişinin hayatını kaybettiğini anlatarak denizde büyük bir dram yaşandığını söylüyor.
Çocuklarının cenazesiyle Süleymaniye'ye dönecek olan çift "Biz artık Kürdistan'da kalmak istemiyoruz" diyor.
CNN