Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar Murat Çelik, Kerem Gökay Öner, Şevket Demircan, Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz ile Nurullah Özgür Kopuk, Ramazan Kubat, Adem Kaçan, Mustafa Çotuk ve Erdoğan Sertçelik ile avukatları katıldı.
Hakim, iddianamenin özeti okuduktan sonra sanık savunmalarının alınacağını bildirdi.
Ayhan Bora Kaplan'ın avukatı davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme, Kaplan'ın suçtan zarar gören taraf olmaması gerekçesiyle bu talebi reddetti.
Tutuklu sanık eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, 29 yıllık meslek hayatı boyunca yasadışı hiçbir eylemde bulunmadığı, tutuklanmadan 9 ay önce mevcut görevine atandığı söyledi.
Emniyet müdür yardımcısının görevinin başmüdürlüğün emirlerini astlarına iletmek ve denetlemek olduğunu ifade eden Çelik, "Benim daha önce de organize şubede deneyimin vardı. 17-25 Aralık sürecinde küçük rütbede olmama rağmen büro amiri oldum. Darbe girişiminin sonuna kadar çok etkili operasyonlarda görev aldım. Birçok KPSS operasyonlarında görev yaptım. Meslek hayatımda iki kez yaralandım. Bunlardan biri de 15 Temmuz hain darbe girişimindeydi" diye konuştu.
Hakkındaki suçlamaların "varsayım" olduğunu öne süren Çelik, Bora Kaplan suç örgütüne operasyon yapan ekibin başında kendisinin olduğunu söyledi.
Çelik, şu beyanda bulundu:
"Suçlamaları işlemediğim ve işletmediğim için reddediyorum. Ben üst yöneticiyim. Bir şubede belki 20 büro var. Bana bağlı 50 büro var. İsnatlar varsayımların ötesine geçmiyor. Beni ve yaptığım işleri her türlü araştırın. Kaplan'ın tehlikeli bir silahlı suç örgütü olduğunu biz tespit ettik. Bu dosyada kamu görevlileri var 22 tane polis var. Bazı tespitler var bu örgütün silahlı kanadı var dolandırıcılık kanadı var. Serdar Sertçelik, bu örgütün dolandırıcılık kanadının yöneticisi. Acayip bilgi alıyor, emniyetten de bilgi alıyordu. Ben Ayhan Bora Kaplan'ı mı kayırdım? Ona operasyon yapan benim. Havalimanı girişinde bizim arkadaşlarımız gözaltına aldı. Biz böyle bir örgütün karşı operasyonuna maruz kalıyoruz. Hiçbir suçluyu hayatım boyunca kayırmadım. Her şeyi hukuka uygun yaptım. Bir sırrı da ifşa etmedim, görevimi de kötüye kullanmadım."
Kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmadığını öne süren Çelik, tahliye ve beraat talebine bulundu.
Tutuksuz sanık eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner de olay tarihinden bir ay önce göreve başladığını, daha sonra Kaplan suç örgütüne yönelik birçok operasyonda görev aldığını anlattı.
Öner, suç örgütüne yönelik operasyon başladığı ilk günden itibaren emniyet içinde sorunlar yaşadığını başladığı ilk günden son güne kadar emniyet iç sorunlar yaşadık" diye konuşan Öner, "Serdar Sertçelik, birinci dalga operasyonu kapsamında Kıbrıs'tan ülkemize getirilerek ifadesi alındı. Adli kontrol aldı. Savcılık tarafından yazı gelene kadar Sertçelik'in gizli tanık olduğunu bilmiyordum" ifadelerini kullandı.
Sertçelik hakkında örgüte yönelik ikinci dalga operasyonda gözaltı kararı verildiğini ifade eden Öner, gözaltı işlemi yapılmadan önce Sertçelik'in çorbacıda ayağından vurulduğu için hastaneye götürüldüğünü doktorun da gözaltına alınmasında sakınca olacağı yönünde rapor düzenlediği için bu durumu savcıya ilettiklerini anlattı.
Öner, soruşturmayı yürüten savcının talimatıyla Sertçelik'in ifadesini evde aldıklarını iki gün sonra savcının Sertçelik'in adliyede hazır edilmesi talimatı üzerine eve gittiklerinde evde olmadığını tespit etiklerini söyledi.
Sanıklardan Demircan'ın toplantıdayken, "Serdar babasının borcunu ödemek için İstanbul yolunda" diye mesaj attığını belirten Öner, savcıya bilgi vererek arama çalışması yaptıklarını ancak şüpheliyi bulamadıklarını söyledi.
Öner, "Bu örgüte yönelik operasyonda 97 kişiyi yakaladım. Vurulduğu zaman Murat Çelik bana mesaj attı ve durumun bilgisini verdi. Gerekli işlemleri yapmamı istedi. Ben de bu adam bizim gizli tanığımız bunun bizim yerine asayiş şube müdürlüğünün yapmasının uygun olacağını söyledim. Sertçelik'le görüşme yapmadım. Şevket Demircan'ın yaptığı görüşmeden de haberim yok. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
Tutuklu sanık eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan da yaptığı işlemleri sıralı amirlerinin ve savcının talimatıyla gerçekleştirdiğini söyledi.
Sertçelik'le yaptığı telefon görüşmelerinin usulsüz olmadığını savunan Demircan, bu görüşmeleri savcı, başsavcıvekili ve mahkeme başkanının bilgisi dahilinde yaptığını belirten sanık Öner'in bu görüşmelerin bazılarından haberdar olduğunu iddia etti.
Görüşmeleri sanıklardan Kopuk'un telefonuyla yaptığını aktaran Demircan, "Sertçelik'e etki etmem mümkün değildir, kendisi zaten yurt dışındadır. Görüşmeler, gerçeklerin ortaya çıkması ve Türkiye'ye geri gelmesi ve şahsa güven telkin etmek için yapılan görüşmeler. Bizim amacımız bütün uğraşımız gerçeğin ortaya çıkmasıdır" diye konuştu.
Demircan, savunmasına şöyle devam etti:
"Kayıtlarda herhangi bir isim zikretmedim. Kendisi isim zikretmiştir. Yapmış olduğum bu görüşmelerin tamamı Serdar’ı rahatlatmak amacıyla yaptığım görüşmedir. Serdar ölümle tehdit edildiğini birkaç kez zikretmiştir. Devletimiz senle imajı vermek için yaptığım görüşmelerdir. Adli makamların görüşmeden haberi var ancak içeriği hakkında bilgisi yoktur. Amacım tamamen rahat olsun da suç örgütünün deşifresinde yardımcı olmaktır. Biz Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne büyük bir operasyon yaptık. Şu anda bu örgütün uzantıları tarafından bize operasyon yapılmaktadır. Ayhan Bora Kaplan suç örgütü şu anda organize suçlarla mücadele müdürlüğüne operasyon çekmektedir."
Sanık eski komiser Ufuk Gültekin de üzerine atılı suçları kabul etmediğini belirterek, sıralı amirlerinin emirleri doğrultusunda hareket ettiğini söyledi.
Sertçelik'in Kuzey Kıbrıs'tan Türkiye'ye getirilmesinin ardından emniyette sorgusu sırasında gizli tanık olacağını değerlendirdiklerini anlatan Gültekin, savcıya konu hakkında bilgi verdiklerini belirtti.
Gültekin, " Savcı 'Bana ifadelerini atın bakayım gizli tanık olup olmayacağına ben karar vereceğim' dedi. Sonra Şevket müdür, savcının ifadeyi okuduğunu gizli tanık olacağını söyledi ve adliyeye gittik. Şevket müdürümüz yaptığı görüşmeler Nisan ayındaki görüşmelerdir. Kasımda Sertçelik vurulduktan sonra durumu öğrenmek için evine gittiğimizde yaptığımız konuşmada Serdar, 'Erk Acarer ve Cevheri Güven benle görüşmeye çalışıyor bilgi almaya çalışıyor.' dedi. Ben de 'Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize karşı kullanmaya çalışırlar' diye uyardım" diye konuştu.
Duruşmaya öğle arası verildi.