Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Kaynak Holding'e kayyım atanarak el konulması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Mevcut yasalara göre terör örgütü, terör örgütü üyeliği ve terör örgütüne yardım kavramlarının çok muallak olduğunu ifade eden Tanrıkulu, "Herkesin her an terör örgütü üyesi olabileceği şekilde düzenlenmiş. İşte yarattılar bir terör örgütü, adına terör örgütü dediler ve şimdi de girişim özgürlüğüne, mülkiyet hakkına, medya özgürlüğüne ve çalışmaya bu şekilde müdahalede bulunuyorlar. Bu şirketlerin yıllarca büyük bir emekle biriktirdiği kaynakları atadığı kayyımlar aracılığıyla heba etmeye çalışıyorlar. Bu yazık, günah ve hiçbir şekilde olmaması gereken bir durum Türkiye bakımından. Dün de Cumhurbaşkanı bir canlı yayında cumhurbaşkanının tarafsızlığı ile bağdaşmayacak ifadelerde bulundu. 'Bunlar beni tanırlar, bana ihanet ettiler. Bu milletin verdiklerini onlardan geri alacağım'. Bunlar, bir sefer bu kararların nasıl verildiğini çok açık bir şekilde gösteriyor." diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Kaynak Holding'e kayyım atanması ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Koza İpek Grubu'na yaklaşık 1 ay önce kayyım atandığını, şimdi de Kaynak Holding'e kayyım atandığını kaydeden Tanrıkulu, "Öncelikle bu mevzuat nasıl bu hale geldi, ona bakmamız lazım. Geçtiğimiz dönemde Parlamento'da doğrudan doğruya hükümetin girişim özgürlüğüne, mülkiyet hakkına müdahaleye açık hale getirdi bütün mevzuatı ve çok geniş imkanlar tanıdı. Yargıda olmayacak imkanlar tanındı." dedi. CHP'nin geçtiğimiz dönemde bu yasalar çıkarken hiçbir girişimcinin, hiçbir müteşebbisin yatırım yapma gibi bir imkanının kalmayacağını ifade ettiğini vurgulayan Tanrıkulu, "Hükümet de bu yasaları maalesef ama maalesef bir intikam aracı olarak kullanmaya başladı. Dün de Kaynak Holding'e el konuldu, kayyım atandı. Bir sefer mevzuat hukuka aykırı. Yasa çıkmış olabilir bu Parlamento'da, çıkan her yasa Anayasa veya hukuka uygun değil. İki, yargıda çok geniş takdir imkanları tanındı bu konuda. Yargı da zaten şu anda Türkiye'de tarafsız ve bağımsız değil. Doğrudan doğruya hükümetin kontrolünde. Hükümetin kontrolünde olan güvenlik güçlerinin, emniyet birimlerinin ve istihbarat birimlerinin hazırladığı raporlara göre nöbetçi mahkemeler aracılığıyla bu tür kararları alıyorlar, savcılar ve hakimler aracılığıyla. Bunların tümü hukuka aykırıdır." değerlendirmesini yaptı.
"YABANCI YATIRIMCI AĞIR BİR MÜDAHALE OLDUĞU ORTAMDA TÜRKİYE'YE HANGİ KOŞULLARDA YATIRIM YAPACAK"
Mevcut yasalara göre terör örgütü, terör örgütü üyeliği ve terör örgütüne yardım kavramlarının çok muallak olduğunu ifade eden Tanrıkulu, şöyle devam etti: "Herkesin her an her an terör örgütü üyesi olabileceği şekilde düzenlenmiş. İşte yarattılar bir terör örgütü, adına terör örgütü dediler ve şimdi de girişim özgürlüğüne, mülkiyet hakkına, medya özgürlüğüne ve çalışmaya bu şekilde müdahalede bulunuyorlar. Bu şirketlerin yıllarca büyük bir emekle biriktirdiği kaynakları atadığı kayyımlar aracılığıyla heba etmeye çalışıyorlar. Bu yazık, günah ve hiçbir şekilde olmaması gereken bir durum Türkiye bakımından. Dün de cumhurbaşkanı bir canlı yayında cumhurbaşkanının tarafsızlığı ile bağdaşmayacak ifadelerde bulundu. 'Bunlar beni tanırlar, bana ihanet ettiler. Bu milletin verdiklerini onlardan geri alacağım' bunlar bir sefer bu kararların nasıl verildiğini çok açık bir şekilde gösteriyor. Hukuk dışına çıkmış olan çeşitli kesimler olabilir. Kamuda çalışanlar kamu gücünü zaman zaman kötüye kullanmış olabilirler. Bunlar için adil yargılama kuralları içerisinde gereğini yaparsınız. Ama toplumun bir kesimini hedef alıcı, o kesimin bütün kaynaklarını yok sayıcı, intikam alır bir şekilde hareket edemezsiniz, hele hele bunda yargıyı kullanamazsınız. Bunlar tamamen hukuka aykırıdır. Bu ortam içerisinde Türkiye'de ekonominin durumunu biliyoruz. Bu ortam içerisinde yabancı bir yatırımcının mülkiyet özgürlüğüne bu kadar ağır bir müdahale olduğu bir ortamda Türkiye'ye hangi koşullarda yatırım yapacaklar. Son 6- 7 ayda Türkiye'den çıkan sermaye ne kadar bunlara bakalım. Tümü bunlarla bağlantılı işler." CİHAN