Türkiye, gıda fiyatlarında gelişmekte olan ülkeler arasında Arjantin'den sonra ikinci ve OECD ülkeleri arasında da birinci sırada.
Temel girdilerdeki maliyetlerin yüksekliği, gıda fiyatlarını ithalâtla düşürme politikası ve piyasanın büyük ölçüde market zincirlerinin hâkimiyeti altında olması gıdayı pahalı hâle getirdi. İthalât politikası hem ekonomiye zarar veriyor, hem de gıda güvenliğini riske atıyor.
GIDA FİYATLARI NİYE ARTIYOR?
Uzmanlar, Türkiye’deki gıda fiyatlarındaki artış oranının sadece kuraklık ve yeni tip Koronavirüs (Covid-19) etkisiyle açıklanamayacak kadar yüksek olduğunu belirtirken, Türkiye gıda fiyatlarındaki bu artışla gelişmekte olan ülkeler arasında Arjantin’den sonra ikinci sırada, OECD ülkeleri arasında ise açık farkla ilk sırada yer aldığına dikkati çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2020 yılında enflasyon yüzde 14,6 oldu. Ancak gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyon yüzde 20,6 ile genel enflasyon oranının altı puan üzerindeydi. Yine TÜİK verilerine göre taze sebze ve meyvede 2020 enflasyon oranı yüzde 33,9’u buldu.
Fiyatı en çok artan gıda maddelerinin başında karnabahar (yüzde 100,9), ıspanak (yüzde 83,9), yumurta (yüzde 82,2), portakal (yüzde 70,8), pırasa (yüzde 63,5), mercimek (yüzde 60,4) gibi ürünler geliyor. Ayrıca ayçiçeği yağı, süt ve süt ürünleri, lahana ve patlıcan gibi gıda maddelerindeki artış da dikkat çekiyor.
Amerikaninsesi'nin (VOA) haberine göre, aslında sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada son yedi aydır gıda fiyatları artıyor. Bunda elbette küresel ölçekte etkisini hissettiren kuraklık ve Korona salgının etkileri var.
Ancak Türkiye’deki gıda fiyatlarındaki artış oranı sadece bu etkenlerle açıklanamayacak kadar yüksek. Türkiye gıda fiyatlarındaki bu artışla gelişmekte olan ülkeler arasında Arjantin’den sonra ikinci sırada, OECD ülkeleri arasında ise açık farkla ilk sırada yer aldı.
İTHALAT SARMALINA GİRİLDİ
“Türkiye’nin yıllardır ithalat yaparak gıda fiyatlarını düşürme politikası izlediğini belirten Yıldırım, bunun da tarımsal üretime büyük zarar verdiğini vurgulayarak, “İthalat kısa süreli olarak fiyatları düşürebilir. Ama orta ve uzun vadede fiyatların artmasına neden olan temel etkenlerden birisi de ithalat. Çünkü yaptığınız her ithalat içerideki üreticiyi üretimden uzaklaştırıyor ve üretim azalıyor. Azalınca fiyat yükseliyor. Fiyat yükselince tekrar ithalat yapılıyor. Yani böyle bir sarmal var.” dedi.
GIDA FİYATLARI İKİYE-ÜÇE KATLANDI
Ekonomist Cüneyt Akman ise bütün dünyadaki emtia fiyatlarındaki artışa dikkati çekerken, finansal spekülasyonun yanı sıra gıda ürünlerinde talep artışı olduğunu da söyledi.
Akman, “Pandemiden dolayı bütün ülkelerde stokçuluk başladı. Çünkü pandeminin başlangıcında arz zincirlerinde bir kırılma oldu. Herkes ‘Aynı şey bir daha başımıza gelmesin’ diye stokçuluğa gitti. Şu sıralarda sanayiinin yükselmeyle birlikte doğal olarak, özellikle Çin üzerinden daha fazla işçi istihdam edildiğinde talep etkisi de artıyor.”
Türkiye’nin yıllarca enflasyondaki artışı yurtdışındaki gıda fiyatları artışıyla ilişkilendirdiğini de kaydeden Akman, “Tabii ki bu doğru değildi. Senelerce dünyada gıda fiyatları düştü ama Türkiye’de ikiye, üçe katlandı” dedi.
MARKET ZİNCİRLERİ FİYATI BELİRLİYOR
Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım’a göre temel girdilerdeki maliyetlerin yüksekliği, gıda fiyatlarını ithalatla düşürme politikası ve piyasanın büyük ölçüde market zincirlerinin egemenliği altında olması Türkiye’deki gıda fiyatı artışının bu kadar yüksek olmasında etkili.
Yıldırım, “Market zincirleri piyasadaki hemen her ürünün fiyatını belirler konuma geldi. Bir pazarcı esnafı ya da manav, marketteki fiyata bakarak kendisine bir fiyat belirliyor. Girdi maliyetlerinin yükselmesi, üreticinin artık üretim yapmakta zorlanması, iklime bağlı olarak bazı ürünlerde üretimin azalması, nüfus artışına rağmen üretimin aynı oranda artmaması da önemli faktörler. Ancak temelde pazarın işleyişinde bir sorun var.” dedi.