"Türk sığınmacıların Yunanistan’dan Türkiye’ye geri itilmesi: Geri göndermeme ilkesinin ihlali” başlıklı İngilizce raporda, Yunanistan’ın farklı uyruklardan sığınmacıları ve göçmenleri Türkiye’ye geri göndererek uluslararası hukukun temel ilkelerini açıkça ihlal ettiği vurgulanıyor.
Raporda, Türk uyruklu sığınmacıların geri itmelerden kaynaklı olarak zulme uğradıklarının altı çiziliyor. Geri itilen sığınmacıların, doğrudan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümetine teslim edildiği, gözaltına alınıp işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldıkları belirtiliyor. SCF, Yunan otoritelerine ve ilgili AB kurumlarına bu uygulamaya son verilmesi çağrısında bulunuyor.
Birçok uluslararası örgüt ve hak grubu son yıllarda Yunanistan’ın sığınmacıları sistematik olarak geri ittiğini ve AB’ye girmelerini engellemek için hak ihlalleri yaptığını belgeledi. Bu raporlara göre, sığınmacıların Yunanistan’dan Türkiye’ye yasadışı yollarla geri itilmesi, Yunan hükümetinin resmi politikasını ve bazı AB kurumlarının zımni onayını yansıtacak şekilde artmaya devam ediyor.
Norveç merkezli Aegean Boat Report adlı kuruluş tarafından yayınlanan rakamlara göre, Ocak 2017 ile Aralık 2022 tarihleri arasını kapsayan yaklaşık 6 yılda, toplam 268 bin 348 göçmen ve sığınmacıyı taşıyan 7 bin 920 tekne Ege Denizi’nde Türk Sahil Güvenliği tarafından durduruldu. Öte yandan, 1913 botla Yunanistan’a ulaşmaya çalışan 50 bin 833 kişi Yunan makamları tarafından yasadışı bir şekilde Türk karasularına geri itildi.
Diğer faktörlerin yanı sıra, sistematik geri itmeler ve sınır bölgelerinde artan güvenlik varlığı, 2021 yılında Yunanistan’a ulaşan sığınmacı ve göçmen sayısını önemli ölçüde azalttı. Sonuç olarak, Yunanistan’a deniz yoluyla gelen sığınmacı ve mülteci sayısı 2020’de 9 bin 714 iken 2021’de 4 bin 331’e düştü. Benzer şekilde, Meriç nehri üzerinden gelenlerin sayısı ise 2020’de 5 bin 982 iken 2021’de 4 bin 826’ya düştü.
Geri itilen Hizmet Hareketi mensupları kötü muameleye maruz kalıyor
Hizmet Hareketi üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanmakla tehdit edilen binlerce kişi, 2016’daki darbe girişiminden bu yana Erdoğan hükümeti tarafından yürütülen büyük cadı avının ardından ülkelerini ve sevdiklerini geride bırakarak Meriç Nehri ve Ege Denizi üzerinden tehlikeli yolculuklar yaptı. Erdoğan hükümeti binlerce kişinin pasaportunu iptal ederken, pek çok kişi de yasadışı yollardan kendilerine yeni bir hayat kurmaya çalıştı.
Yunanistan’ın Türk vatandaşları da dâhil olmak üzere sığınmacı ve göçmenleri Türkiye’ye geri gönderme uygulaması öncelikle 2019 yılında başladı. Ancak, geri itilen Türk sığınmacıların sayısı her yıl artıyor ve bu kişiler Türkiye’ye döndüklerinde tutuklanıyor ve hapsediliyor. Buna ek olarak, Türk sığınmacılar Yunan topraklarında güvenlik güçleri ve maskeli gruplar tarafından kötü muameleye maruz kalıyor.
Uluslararası hukuk geri göndermeyi yasaklıyor
SCF, yakın zamanda geri itmeye maruz kalan Türk vatandaşları ve yakınları ile görüştü ve geri itme mağdurlarının Türkiye’de hapishanede son bulan yolculukları sırasında hem Yunanistan’da hem de kendi ülkelerinde maruz kaldıkları kötü muameleyi hazırladığı raporuyla uluslararası kamuoyunun dikkatine sunuyor.
Raporda sığınmacıların geri gönderilmesi uygulamasının uluslararası sözleşmeler ve Avrupa Birliği hukuku ilkelerini, özellikle de mültecilerin zulüm görecekleri bir ülkeye geri gönderilmelerini yasaklayan “geri göndermeme” ilkesini nasıl ihlal ettiği anlatılıyor.
“Geri göndermeme” uluslararası hukukun temel bir ilkesidir. Sığınmacıların ırk, din, milliyet, belirli bir sosyal gruba mensubiyet veya siyasi görüş nedeniyle gerçek bir zulüm riskiyle karşı karşıya oldukları ülkelere geri gönderilmelerini yasaklar.