'Gerçeğin hatırlatıcısı olarak hizmet hareketi'

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Cuma, Ekim 20 2017
''Kurban sınavı, küçümsediği kardeşi ile çok beğendiği kendi kimliği arasındaki farkı ortaya çıkardı Kabil’in. Gururu yara aldı, benlik sarayı yıkıldı. Artık Habil, kardeşi değil, gerçeğin hatırlatıcısıydı onun için. Bugün, “gerçeğin hatırlatıcısı” Hizmet Hareketi olduğu gibi…''
'Gerçeğin hatırlatıcısı olarak hizmet hareketi'
Emine Eroğlu / Tr724
GERÇEĞİN HATIRLATICISI OLARAK HİZMET HAREKETİ

“Karşınızda duran şu koca çınar ağacını fil mi yıkar, karınca mı?” diye sordu gençlere, yaşlanmayan bilge.

Soruyu “Fil mi kuvvetlidir, karınca mı?” tartışmasına dönüştüren gençleri seyretti sonra. Muhataplarının çoğu cevapta bir sürpriz saklı olduğuna kanaat getirdikleri için karıncayı daha şanslı görüyorlardı.

Doğru cevabı öğrenmek için kendisine çevrilmiş bakışlar karşısında gülümsedi.

“Allah kimi vazifelendirdiyse o!” dedi.

ALLAH KİMİ VAZİFELENDİRDİYSE…

Yaşlanmayan Bilge’nin sorusunu “Kim asrın gerektirdiği metotlarla soluklarını dünyanın her tarafına duyurabilir?” diye de sorabilirsiniz.

Kim Yunus Emrelerin, Mevlânâların, Ahmed Yesevîlerin, Bediüzzamanların sahip olduğu engin duygunun peşinde 170 ülkeye hicret edip eğitim müesseseleri açabilir?

Dünyanın büyük devletleri mi?

Yeni Osmanlılar mı?

Bu iş için eğitilmiş deha seviyesinde donanımlı seçkinler mi?

Din düşmanlıklarını aşamayan solcular mı?

Söylemleri ile eylemleri arasındaki tutarsızlıkta yitip gitmiş İslamcılar mı?

Risale-i Nur’u mülk edindikleri için onu insanlığa açamayan Nurcular mı?

Zamanının çocuğu olmayı başaramayan ehl-i tasavvuf mu?

Yoksa aczinden ve fakrından başka sermayesi olmayan adanmış bir avuç insan mı?

Cevap yine aynı:

Bu haberler de ilginizi çekebilir