‘Bathonea’ kazılarında MÖ 2 bine ait izler bulundu. Bilim insanlarını heyecanlandıran çalışmanın İstanbul’un bilinmeyen tarihini gün yüzüne çıkartacağı düşünülüyor.
Bugün'ün haberine göre, İstanbul Küçükçekmece Gölü havzasında 5 yıldır süren “Bathonea” kazıları, Milattan Önce (MÖ) 2 bine ait izleri ortaya çıkararak, İstanbul’un tarihi kronolojisindeki boşlukları dolduruyor.
'HİTİTLER DÖNEMİ İSTANBUL'UNU HİÇ BİLMİYORDUK'
Kazı başkanı Doç. Dr. Şengül Aydıngün kazılarda ele geçen parçalar sayesinde İstanbul’un tarihinin kronolojideki boşluklarını doldurmaya başladıklarını belirterek, “Yenikapı, daha önceki Fikirtepe ve Pendik gibi kazılarda İstanbul’un Neolitik Dönemi’ni biliyorduk. MÖ 6 binli yıllar, günümüzden 8 bin, 8 bin 500 yıl öncesini biliyorduk. Ama ara dönemi günümüze daha yakın dönemler yoktu. MÖ 2 binde Hititler’in yaşadığı dönemde İstanbul hiç bilinmiyor muydu? Bunlar eksikti. Galiba bu dönemle ilgili ilk bilgiler bizim kazılarımızdan geliyor. Bu da bilim dünyasında heyecan yaratmaya başladı” diye konuştu.
'KAZI BİRKAÇ NESİL DAHA SÜRER'
Kazılardan her dönemin ayrı bir bilgisinin geldiğini belirten Aydıngün şöyle konuştu: “Buranın giderek ciddi bilgiler vereceği belli. Kazdıkça kazılır, alan çok büyük. 4 km’ye 1,5 km uzunluğunda bir alan. Efes, Bergama, Troya kazıları ve Alacahöyük 100 yıl, Kültepe kazıları 60 yılı geçti. Burası da çok uzun yıllar sürecek. Birkaç nesil görecek. Benim yetiştirdiğim öğrenciler ve onların yetiştirdikleri kazı yapmayı sürdürecek.”
'50 BİN PARÇA BÜTÜNLEŞECEK'
Bu yılki çalışmaların kazı alanında değil laboratuvarda yoğunlaştığını dile getiren Aydıngün, “Her malzemenin tek tek değerlendirilmesi sürüyor. Yaklaşık 50 bin parça seramiğimiz var. Bunlar kutularda birleşmesi için bekliyor” dedi.
'GÖL TEMİZLENDİĞİNDE BELLİ OLACAK'
Küçükçekmece Gölü’nün çok kirli olması yüzünden su altında çalışma yapılmadığını belir-ten Aydıngün, “Suyun yüzde 90’ında kanalizasyon, nükleer ve sanayi atığı var. Görüntü net değil. Belki Yenikapı’daki gibi batık olabilir. Göl temizlendiğinde belli olacak” dedi.
'KONSTANTİN'İN İZİNE ULAŞILDI'
Bathonea’da kilise ve saray kompleksinin belirginleştiğini, damgalı ve üzerinde ‘Konstantin’ ve ‘Konstans’ gibi isimler yazılı tuğlalardan inşa edilen büyük bir sarnıca ulaştıklarını vurgulayan Aydıngün, bunun İstanbul’a adını veren imparator Konstantin döneminden kaldığını düşündüklerini anlattı.