Araştırmanın detaylarında, erkeklerin alkole bağlı kansere yakalanma olasılıklarının kadınlardan daha yüksek olduğuna da yer verildi. Ayrıca, alkole bağlı kanser riskinin Orta ve Doğu Avrupa ve Asya’daki belirli ülkelerde de arttığına dikkat çekildi.

Araştırma için, yazarlar 2010 yılında dünya çapında alkol kullanımına baktılar. Tanıya kadar 10 yıllık bir gecikme süresi varsaydılar. Daha sonra, geçen yıl kaç yeni vakanın bir tür alkol kullanımına atfedilebileceğini hesapladılar.

Alkol kullanan erkeklerde kanser riski kadınlara göre önemli ölçüde daha yüksek. 741.000 vakanın yaklaşık yüzde 75’i alkol içen erkeklerden oluşuyordu. Araştırmacılar, en yaygın kanserlerin yemek borusu, karaciğer ve memeyi (kadınlarda) içerdiğini söyledi. Mide ve pankreas kanserinin eklenmesiyle kanser teşhisi 2020 için 808.000’in üzerine çıktı.

Yazarlar ayrıca günlük alkol alımı miktarına ve kanser riskini de incelediler. Ağır içicilerin gelecekte kanser teşhisi ile karşı karşıya kalma olasılıklarının daha yüksek olduğunu buldular. Ancak daha az miktarda alkol kullanımı bile kanser gelişimi için bir risk faktörüydü.

Çalışma, az alkol (iki alkollü içecek) tüketmenin orta derecede kanser riski anlamına geldiğini belirtirken, günde 60 grama kadar alkol kullanımını riskli olarak nitelediler.

Çalışmada günde sadece 10 gram alkol içen insanlar bile 10 yıl sonra kansere yakalanma riskiyle karşı karşıya kalındığı görüldü. Çalışmadaki yaklaşık 41.000 vaka, günde sadece bir alkollü içkiden kaynaklanıyordu.