Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de her yıl yaklaşık olarak 1 milyon 400 bin doğumun gerçekleştiğini, gebelik öncesi ve gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenmenin, anne ve bebek ölümlerine yol açan birçok sağlık sorununu beraberinde getirdiğini bildirdi.
Sağlık Bakanlığı Obezite,Diyabet ve Metabolik Hastalıklar Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, ülkede gebelik öncesi ve gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenmenin önemli olduğunu, bunun anne ve bebek ölümlerinde önemli bir yer tuttuğunu kaydetti. Açıklamada, ülkede her yıl yaklaşık 1 milyon 400 bin doğum gerçekleştiğini, gebelik öncesi ve gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenmenin, anne ve bebek ölümlerine yol açan birçok sağlık sorununu da beraberinde getirdiği ifade edildi.
GEBELİK ÖNCESİ VE SONRASI BESLENME BEBEĞİN BEYİN GELİŞİMİ VE SAĞLIĞI ARASINDA YAKIN İLİŞKİ VAR
Gebelik öncesi ve gebelik dönemindeki beslenme şekli ile bebeğin doğum ağırlığı, beyin gelişimi ve sağlığı arasında yakın bir ilişki bulunduğu ifade edilen açıklamada, ülkemizde beslenme bozukluklarına bağlı olarak, hamile kadınların yüzde 58'inde demir yetersizliği anemisi (kansızlık) ile kan hücrelerinin yapımında gerekli olan folik asit, fiziksel ve zihinsel gelişimde etkili iyot ve kemik gelişiminde rol oynayan kalsiyum yetersizlikleri görüldüğü kaydedildi. Ülkede her yıl yaklaşık 154 bin bebeğin düşük doğum ağırlığı ile doğduğu, dünyada da her yıl doğan 6 bebekten birinin 2 bin 500 gramın altında ve düşük doğum ağırlığı ile doğduğu bilgisi verilen açıklamada, bu oranın Türkiye'de yüzde 10-12 arasında olduğu belirtildi. Düşük doğum ağırlığının en önemli nedenlerinden birinin, hamile kadınlarda görülen beslenme bozuklukları olduğu, gebelik döneminde enerji ve besin öğeleri gereksiniminin yeterince karşılanmamasının buna neden olduğu ifade edilen açıklamada, bu ihtiyaçların karşılanmamasının annede, çeşitli hastalıkları ortaya çıkaracağı ve enfeksiyonlara karşı direncinin azalacağı kaydedildi.
GEBE KADININ YETERSİZ BESLENMESİ ANNE ÖLÜMLERİNE NEDEN OLUYOR
Açıklamada, gebelik öncesi ve gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenmenin, anne açısından doğum risklerini de beraberinde getirdiği ve gebelik zehirlenmesi hatta anne ölümlerine de yol açabileceği vurgulanırken, bebeklerde ise fiziksel ve zihinsel gelişim geriliğine, hastalıklara yakalanma riskinde önemli oranda artışa ve ölü doğuma zemin hazırladığı kaydedildi. Gebelik öncesi ve gebelik döneminde beslenmenin, hem anne hem de doğacak bebeğin sağlığını önemli oranda etkileyeceğini, her gün en az 2 su bardağı kadar süt veya yoğurt tüketilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, bu besinlerin yerine 2-3 kibrit kutusu kadar peynir veya 1-2 kaşık çökelek tüketmelerinin de yararlı olacağı ifade edildi. Anne adaylarının normal zamanda yediklerine ek olarak bir adet yumurta veya yumurta kadar et, tavuk, balık tüketmesinin önemli olduğu, bu besinler tüketilemiyorsa kuru baklagil yemekleri, mercimekli veya nohutlu çorbaların tüketilmesine özen gösterilmesi, taze sebze ve meyvelerin her öğünde düzenli olarak tüketilmesi gerektiği kaydedilen açıklamada, yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmasının gerektiği, böylelikle bebeğin guatr hastalığı ve zeka geriliğinden korunmuş olacağı vurgulandı. Sigara ve alkolün kesinlikle kullanılmaması, sigara içilen ortamlardan uzak durulması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, gebelikte sıvı gereksinimi arttığından ihtiyacı karşılamak için daha fazla su veya süt, ayran, taze sıkılmış meyve suları içerek sıvı alımı arttırılması tavsiyesinde bulunuldu. Her gün en az 10 bardak su içilmesi gerektiği kaydedilen açıklamada gebelikte sık görülen anemiden korunmak için yumurta, kırmızı et, kuru baklagiller, pekmez ve taze meyve-sebze gibi yiyeceklerin daha fazla tüketilmesine özen gösterilmesi gerektiği, çay ve kahve tüketimi en aza indirilerek yemeklerden bir saat öncesi ve bir saat sonrasına kadar çay ve kahve içilmemesi gerektiği bildirildi.
Ambalajlı besinlerin son kullanma tarihi ve içeriğine dikkat edilmesinin gerektiği ifade edilen açıklamada, içeriği bilinmeyen besinlerin gebelik süresince tüketilmemesi gerektiği kaydedildi. Hamilelerde D vitamini yetersizliğinin, anne karnındaki bebeklerin beyin ve kemik gelişimini olumsuz etkilediği, doğumsal katarakt hastalığı ve enfeksiyon risklerini de beraberinde getirdiği vurgulanan açıklamada, bütün hamile kadınların yazın öğle saatleri dışında günde 10-15 dakika süreyle güneşe çıkmaları gerektiğine dikkat çekildi. CİHAN