Gazze Şeridi’nde çatışmalar sekiz ana cephede sürüyor.
En şiddetli çatışmalar güneybatı ve kuzeybatıdaki cephelerde yaşanıyor.
İsrailli birlikler buralarda hem Gazze kentine giden otoyolu hem de denize paralel ilerleyen yolu kontrolü altında tutuyor.
Kara operasyonuna sahildeki mülteci kampı, Şifa Hastanesi ve Kudüs Hastanesi etrafında yoğun hava bombardımanı eşlik ediyor.
Gazze’nin kuzeyinde insani kriz çok ciddi bir seviyede.
Çoğu büyük fırın un ve yakıt bittiği için kepenklerini açamıyor.
Su çekmek için pek çok kuyu olsa da yakıt kalmadığı için su pompalanamıyor.
İsrail’in Gazzelilere “Güvenliğiniz için güneye gidin” uyarılarına rağmen yarım milyon Filistinli hâlâ Gazze’nin kuzeyinde yaşıyor.
Bölgede yaşayan Hamdi Al-Hato “Evden dışarı çıkamıyoruz çünkü yolumuz yok edildi. Kalp sorunum yüzünden beş kilometre boyunca yürümem de mümkün değil” diyor ve ekliyor:
“Dokuz kişilik bir aileyiz. Eskiden kahve satıp günde 20 şekel kazanırdım.
“Savaş başladığından beri para kazanamıyorum. Tüm param, gıdan, suyum bitti. Çocuklarım aç.”
Gazze Şeridi’nin güneyinde yoğun bombardımanla geçen dün gecenin ardından Refah, Han Yunus ve Deyr el Balah kentlerinde onlarca kişi öldü.
Bu üç kent de, İsrail’in ilan ettiği güvenli bölgedeydi.
İsrail’in uyarılarından sonra gerçekleşen göçün ardından Gazze nüfusunun dörtte üçü güneyde bulunuyor.
Han Yunus’ta büyük pazar yerini ziyaret ettiğimde kent sakinlerinin gıda, ilaç ve temiz suya erişmekte zorlandığını görüyorum.
Güneydeki koşullar kuzeye kıyasla bir miktar daha iyi olabilir fakat Gazze Şeridi’nin genelinde insani kriz savaş yüzünden derinleşiyor.