Türkiye'de bulunan uluslararası koruma kapsamındaki yabancılar ve bu yabancıların hak ve yükümlülükleri hakkında gönüllülük faaliyetlerinin artırılması konusunda Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) öğrencileri bilgilendirildi.

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uluslararası Koruma Dairesi Başkanlığı'nın faydalanıcısı olduğu Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından ortak fonlanan 'Kent Ortamında Yaşayan Uluslararası Koruma İhtiyaç Sahiplerine Yönelik Koruma Stratejilerinin Geliştirilmesi Projesi' çerçevesinde, "Üniversitelerde Gönüllülük Çalıştayı" etkinliği GAÜN Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleşti.

Çalıştayın açılışında konuşan GAÜN Rektör Vekili Prof. Dr. Cahit Bağcı, Gaziantep Üniversitesi'nin bulunduğu konum ve son yıllarda gösterdiği gelişim itibariyle Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden biri olduğunu belirterek, şu anda 44 bin öğrenci ve yaklaşık 3 bin yabancı öğrencisi olduğunu söyledi.

Gaziantep Üniversitesi'nde bin 300 civarında Suriyeli öğrencinin eğitim gördüğünü ifade eden Prof. Bağcı, "Gaziantep, yakın komşumuzdaki insanlık dramına bigane kalamazdı. Biz de elimizden gelen ne varsa üniversite olarak onu yapmak durumundaydık. Yaklaşık 20 kampta Türkçe öğretiyoruz. Üniversitemizde temel kurslarımız var. Yabancı öğrenci statüsünde kontenjanın büyük bir kısmını da Suriyeli göçmenlere ayırdık. Lise mezunu ya da yükseköğretime devam eden öğrenciler Türkçe ve İngilizce bilmiyorlardı. Onun için acilen başka programlar yapmamız lazım dedik, Arapça program açtık. 8 programda İnşaat ve Gıda Mühendisliği, Mimarlık, Biyoloji ve Sınıf Öğretmenliği, İlahiyat, İşletme gibi dallarda lisanı Arapça olan Gaziantep Üniversitesi'ndeki müfredatın aynısını uyguladığımız bir program başlattık. Bu, bizim için çok büyük bir başarı. Türkiye'de ilk olarak üç lisanda eğitim yaptıran bir üniversiteyiz.

Gönüllü olmak fedakarlık isteyen bir şey, işte ensar ruhu bu. Fırsatları da değerlendirmemiz lazım. Genç olsam gönüllülük anlamında şimdi ne yaparım? Öncelikle Suriyeli gençlerden birisini arkadaş edinirim. Hafta sonları evime götürürüm onunla Arapça konuşmaya, öğrenmeye çalışırım. Bir lisan bir insan, ne kadar güzel bir şey. Bir yetim başı okşamak ya da dışarıdan gelen birisine derdine derman olmanın vermiş olduğu mutluluğu hiçbir şey veremez." dedi.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Proje Asistanı Ebru Eşsiz ise bu aktiviteyle öğrenciler arasında göç ve mültecilerle ilgili gönüllülüğe teşviki amaçladıklarını belirtti.

CİHAN