İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Abdi İpekçi'nin öldürülüşünün 37'nci yılında bir mesaj yayımladı. Dikmen, "Toplumda her kesimin birbirinden keskin çizgilerle ayrıştığı şu günlerde Abdi İpekçi'nin uzlaştırıcı kişiliğini arıyor ve onu bir kez daha saygıyla anıyoruz." dedi.
Türkiye'de bir dönem gazetecilerin susturulmak için öldürüldüğüne dikkat çeken Dikmen, son yıllarda bu yöntemin yerini cezaevi tehditlerinin aldığını belirtti. "Gazeteciler için en büyük hapishane olarak nitelendirilen ülkemizde, aydınlatılamayan cinayetlerin ayıbını, yazdıkları nedeniyle cezaevlerinde olan meslektaşlarımızın isyanının acısını yaşıyoruz." diyen Dikmen, şu ifadeleri kullandı: "Abdi İpekçi, 'gerçeği saklamamak, eksik bırakmamak, çarpıtmamak, kişilik haklarına ve yanıt hakkına saygı duymak, çalışkanlık, dürüstlük, objektiflik, uzlaşmacılık, mükemmeliyetçilik, doğruluk, güvenirlik, saygınlık' gibi öğretilerle Türkiye'de basın ahlak yasasını belirleyerek tarihe geçmiş meslek ustamızdır. İlke ve öğretilerini günümüz medyasında yeniden egemen kılmak gerektiğine inanıyoruz.
BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ CİNAYETE KURBAN GİDİYOR
Türkiye basın ve ifade özgürlüğü sıralamasında dünyanın son sıralarına doğru hızla ilerliyor. Bu göstergeler de Türkiye'de 'basın ve ifade özgürlüğünün' de cinayete kurban gittiğinin en açık göstergesidir. Diğer birçok aydın, gazeteci cinayetinde olduğu gibi Abdi İpekçi cinayetinin arkasındaki güçler ortaya çıkartılamamıştır. Öldürülen meslektaşlarımızın cinayetleriyle ilgili kimilerinin tümüyle faili meçhul kalışı, kimilerinin de sadece tetikçilerinin bulunarak arkasındaki güçlerin bulunmamasındaki eksiklik, gazeteci cinayetleri konusunda duyduğumuz isyanı sürdürmemize neden oluyor. Türk basınının uzlaştırıcı kalemlerinden Abdi İpekçi'yi içinde bulunduğumuz günlerde daha çok arıyoruz. Türk basın tarihine kara bir leke olarak geçen bugün de, Abdi İpekçi ve diğer gazeteci şehitlerimizi saygıyla anıyoruz." CİHAN