Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan, derginin kapak haberi nedeniyle 'halkı hükümete karşı silahlı isyana tahrik' suçlamasıyla tutuklu yargılandıkları davada tahliye edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu olan Güven ve Çapan, cezaevinden getirildi. 1 Kasım seçimlerinden önce hazırlanan ve '2 Kasım Pazartesi Türkiye İç Savaşı'nın Başlangıcı' kapağı nedeniyle halkı hükümete karşı silahlı isyana tahrik suçlamasıyla tutuklu yargılanan iki gazeteci savunmalarını yaptı.
Haberin bir ön gürü üzerine yapıldığını vurgulayan Güven, iç savaş veya hükümete karşı isyan çağrısı gibi bir kasıtlarının bulunmadığını söyledi.
İddianamede halkı kurulacak hükümete karşı tahrik' ile suçlandıklarını belirten Güven, "Kurulacak hükümete karşı tahrik' diye bir suç olamaz. Dava düşmelidir. Haber seçimden önce hazırlandı. İktidarın yüzde 49 alacağını hiçbir anket şirketi de bilemedi. Koalisyon çıkacağı öngörüsüyle biz de haberi hazırladık. Sanki biz 49 alacağını biliyorduk, kurulacak hükümete karşı suç planlamışız. Savcının iddiası bu." dedi.
Savcının olmayan ifadeler eklediğini belirten Güven, "İddianamede, haberde 'Hayatı sen idame et' diye bir ifade olduğu belirtilmiş. Ancak böyle bir başlık yok. Savcı kendi eklemiş ve algı oluşturuluyor." diye konuştu.
Haberin öngörü üzerine yazıldığını tekrarlayan Güven, gazetecilerin farklı konularda çeşitli öngörüler yaptığını, bunların bazılarının tuttuğunu, bazılarının da tutmayabildiğini kaydetti.
Anayasa Mahkemesi'nin Abdullah Öcalan'ın bir kitabındaki ifadelerin öngörüden ibaret olduğunu belirterek suç kabul etmediğini ifade eden Güven, öngörünün suç olamayacağına işaret etti. Güven, "Ekonomik kriz çıkabilir diye yazan ekonomi gazetecileri kriz çıkarmakla suçlanamaz." dedi.
Güven, kendilerinin kapak haberinden kısa süre sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da bir konuşmasında "Güneydoğu'da Irak ve Suriye'deki manzaraları oluşturmak isteyenler var' ve başka bir açıklamasında da "iç savaş çıkarmak isteyenler var" dediğini kaydetti. Benzer ifadeleri ana muhalefet liderlerinin de dile getirdiğini söyleyen Güven, "Gazeteci dediği zaman neden suç oluyor? Gazetecinin önceden söyleyip konuya dikkat çekmesi mi suç?" şeklinde konuştu.
Güven, haberde yer alan ve Erdoğan'ın askeri kıyafetle elinde bombanın pimini çeker pozisyondaki fotoğrafını neden kullandıklarını da açıkladı. Aynı fotoğrafı daha önce de çözüm sürecinin bitirilip bitirilmemesiyle ilgili haberde kullandıklarını hatırlatan Güven, o zaman soruşma açılmadığını belirtti. Güven, "O zamanki kastımız, pimi takacak mı, yani Çözüm Süreci devam edecek mi, yoksa pim çekilecek yani süreç bitirilecek mi mesajını vermekti. Burada da ona atıfta bulunularak ülkede kaos ortamı olup olmayacağı öngörüsünde bulunmak." dedi.
Bir çok tutuklu gazeteci olduğunu hatırlatan Güven, mahkemenin vereceği kararın basın özgürlüğü bakımından da örnek bir karar olacağını vurguladı. Güven, "Çünkü bu davanın delil torbasında dergi kapağı var." ifadesini kulladı.
Murat Çapan da Güven'in savunmasına katıldığını belirterek tahliyesini istedi. İki gazeteci de yazılı savunmalarını mahkemeye verdi.
Sanık savunmalarının ardından duruşma savcısı, suç vasfının değişme ihtimali ve tutuklu kalınan süreyi dikkate alarak iki gazetecinin tahliye edilmesi yönünde görüş belirtti.
İki gazetecinin avukatları, müvekkillerinin savunmalarına katıldıklarını kaydetti. Avukatlar ek savunma haklarını mütalaadan sonra esasa ilişkin savunmalarıyla birlikte yapacaklarını belirtti.
Ara kararlarını açıklaya mahkeme, suç vasfının değişme ihtimali ve tutuklu kaldıkları süreyi göz önüne alarak tahliye kararı verildi. Mahkeme, iki gazeteciye hem yurt dışına çıkış yasağı hem de her hafta imza atma şartı kararı verdi. Duruşma ertelendi.
CİHAN