Silivri Cezaevi önünde tutuklu gazeteciler için başlatılan 'umut' nöbetini Kazete Genel Yayın Yönetmeni Berrin Gürçay ve Cumhuriyet Gazetesi Pazarlama ve Reklam Koordinatörü Ayşe Sözeri Cemal devraldı. Gazetecilere konuşan Gürçay, "Haberleşme özgürlüğü adına buradayız. En temel haklarımızdan biridir haberleşme özgürlüğü. İkincisi geleceğimiz için buradayız. Daha doğrusu çocuklarımızın geleceği için buradayız. " dedi.

MİT TIR'ları haberlerinden dolayı cezaevine konan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için başlatılan umut nöbetine Kazete Genel Yayın Yönetmeni Berrin Gürçay ve Cumhuriyet Gazetesi Pazarlama ve Reklam Koordinatörü Ayşe Sözeri Cemal devam etti. Silivri Cezaevi önünde açıklamalarda bulunan Kazete Genel Yayın Yönetmeni Berrin Gürçay, "Haberleşme özgürlüğü adına buradayız. En temel haklarımızdan biridir haberleşme özgürlüğü. İkincisi geleceğimiz için buradayız. Daha doğrusu çocuklarımızın geleceği için buradayız. Kadınlar demokrasinin teminatıdır. Onun için burada nöbet tutmak hepimizin görevi. Hem gazetecilerin hem de tüm sivil halkın burada en azından bu olayları protesto etmesi açısında burada olmasını diliyorum. Tabii ki gönlümüz burada olmaktan yana değil ama en azından onlara manen destek olmak adına buradayız. Bir daha hiçbir arkadaşımızın böyle bir durumla karşılaşmasını hiç kimse istemez. Çünkü en temel insan hakları ihlali şu anda yaşanan." şeklinde konuştu.

'HAKSIZCA VE UTANÇ VERİCİ BİR TUTUKLAMA'

Cumhuriyet Gazetesi Pazarlama ve Reklam Koordinatörü Ayşe Sözeri Cemal ise şöyle konuştu: "Ben Cumhuriyet Gazetesi'nde çalışıyorum. Can Dündar benim Genel Yayın Yönetmenim. Sadece gazetecilik yaptıkları için tutuklandılar Erdem Gül ile birlikte. Bugün onların yanında olduğumuzu hissetmeleri için Can Dündar ve Erdem Gül dışında tüm tutuklu gazetecilerin yanında olmak için destek vermek için buradayız. Onların bir an önce özgürlüğe kavuşmalarını istiyoruz. Bu çok haksızca utanç verici bir tutuklama. Buna son verilmesini istiyoruz. En yakın zamanda özgürlüklerine kavuşmalarını diliyoruz."
CİHAN