1.138 gün sonra tahliye edilen gazeteci-yazar Ahmet Altan hakkında tahliye edilmesinin 7 gün sonrasında yakalama kararı çıkarıldı.
Altan'ın avukatı Figen Çalıkuşu, gözünün önünde yazılan, ancak kendisine verilmeyen kararı Sabah gazetesinin internet sitesinden öğrendiğini kaydetti. Çalıkuşu 3 yıllık dosyaya başkanı dün göreve başlayan mahkemenin "tutukluluk" kararı vermesinin hukuku çiğnemek olduğunu söyledi.
SAVCILIK TAHLİYE KARARINA İTİRAZ ETMİŞTİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 'örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım' suçundan 10 yıl 6 ay ceza alan Ahmet Altan'ın tahliyesine yönelik 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına 6 Kasım günü itiraz etmişti.
İstanbul 27'nci Ağır Ceza Mahkemesi, savcının Ahmet Altan'ın tahliyesine yönelik itirazını kabul etti. Tahliye kararını kaldıran mahkeme Altan hakkında yakalama kararı çıkardı.
Hakkında yeniden yakalama kararı çıkarılan gazeteci Ahmet Altan (soldan 2'nci) evine gelen sivil polis memurları tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
YARGITAY "MÜEBBET HAPİS" KARARINI BOZMUŞTU
İstanbul 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Şubat 2018'de açıkladığı kararında, sanıklar Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti.
Bu karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesi tarafından da hukuka uygun bulunmuştu.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi'ne gönderilmiş, yüksek mahkeme, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığa, "Anayasa'yı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını bozmuştu.
Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın eyleminin "Anayasa'yı ihlal" değil, "terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçunu oluşturduğuna karar veren daire, bu sanıkların "Anayasa'yı ihlal" suçuna fail olarak iştirak ettiklerinin kanıtlanamadığını belirtmişti.
4 Kasım'da tahliye edilen gazeteci Ahmet Altan'ın İstanbul Silivri Cezaevi önünde kendisine doğru koşan kızı Sanem Altan'a kollarını açtığı bu kare sevenlerini duygulandırmıştı.
Anayasa Mahkemesi'nin "kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine" dair kararı üzerine adli kontrol hükümleri kapsamında tahliye edilen Mehmet Altan'ın yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar verilmesini isteyen yüksek mahkeme, sanıklar Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek'in eylemlerinin ise, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçunu değil, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçunu oluşturduğuna kanaat getirmişti.
MAHKEME TAHLİYE TALEPLERİNİ REDDETMİŞTİ
Davaya tekrar bakan İstanbul 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi, bozma ilamına uyarak tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmetmişti.
4 Kasım 2019'da 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Ahmet Altan'a "örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi, suçun niteliği ve tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek tahliyesine karar verildi.
Gazeteci Nazlı Ilıcak "örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı, suçun niteliği ve tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek adli kontrolle tahliyesine karar verildi. Mehmet Altan'ın ise beraatine hükmedildi.
ZAMAN YÖNETİCİLERİNE 10 YIL 5'ER AY HAPİS
Mahkeme aynı davada haklarında şiddete bulaştıklarına dair tek delil olmadığı halde Zaman Gazetesi Görsel Yönetmeni Fevzi Yazıcı ile Zaman Marka Pazarlama Direktörü Yakup Şimşek'e 10 yıl 5'er, Özşengül'ü 12 yıl hapis cezasına mahkûm etti.
Bu kararın ardından Ahmet Altan 23 Eylül 2016'dan bu yana tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi.
Tahliye kararına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. Savcılığın itirazını değerlendiren 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi itirazı reddederek müracaatı 27'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.