Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu(TMSF), el koyduğu markaların satışlarını hızlandırdı. TMSF, Kaynak Holding bünyesindeki Sürat Kargo’yu 335,5 milyon bedelle sattı.
18 Kasım 2015 yılında Kaynak Holding’e kayyım atandığında, Sürat Kargo’nun piyasa değeri 350 milyon dolar olarak açıklanmıştı. Kayyım kararından önce yabancı bir firma ile yapılan pazarlıklarda Sürat Kargo için 350-500 milyon dolar aralığında bir fiyat konuşuluyordu. Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, “Yangından mal kaçırma” başlığıyla konuyu köşesine taşıdı.
335,5 MİLYON LİRA BEDELLE SATILDI
TMSF’nin bir ay önce satışa çıkarttığı Sürat Kargo’yu elden çıkardığını belirten Kahveci, “16 yatırımcı şartname almış ve 325 milyon muhammen bedelin sadece 10,5 milyon lira fazlasına, yani 335,5 milyon liraya satışın gerçekleştiğini açıkladı. Acaba bu acele neydi? Hatta geçen ay satış kararı açıklandığında 15,8 milyon lira muhammen bedelli şirketin satışı bile daha ileri tarihliyken, neden Sürat Kargo için bu kadar acele edildi?” ifadeleri kullandı.
ACABA ALICI BELLİ MİYDİ?
“Dedim ya acaba alıcı mı belliydi? Acaba hazır bu alıcıyı bulmuşken hemen satalım mı diye düşünüldü?” diye soran Kahveci, zaten satış fiyatının 325 milyon TL muhammen bedelin sadece 10,5 milyon lira fazlası olduğuna dikkat çekti.
NEDEN ALELACELE SATILDI?
Sürat Kargo’nun ihale sürecini eleştiren Kahveci, “Efendim, yeterince inceleme ve hazırlanma süresi verilsin ve daha yüksek fiyata satılsın vs acaba kimin sorumluluğunda? Yarın kim bu hesabı verecek? Neden alelacele satıldı? Yangından mal kaçırır gibi bu kadar hızlı satışa neden gidildi? Acaba bir alıcı çıktı ve hemen bu alıcıyı kaçırmadan satalım diye mi düşünüldü?” sorularını yöneltti.
TEKEL SATIŞI ÖRNEĞİ, UCUZA ALANLAR PAHALAYI SATACAK
İhalede kimlerin yarıştığı ve kimlerin kazandığının ticari sır olarak saklandığını kaydeden Kahveci, “İnsanın aklına TEKEL alkollü kısım satışı geliyor. Hani bizim 200 küsur milyon dolara özelleştirip sonra bizden alanların bunu 2 milyar doların üzerine satmaları gibi.” hatırlatması yaptı.
HALI SAHADA GÖZALTI YAPTIRAN SAVCI
Sürat Kargo’yu peşkeş çekenlere sorumsuz kamu yönetimi idaresinden kaynaklandığını belirten Kahveci, “Sorumsuz kamu yönetiminde, savcının halı sahaya erken geldi diye o saat oynayan oyuncuları gözaltına alması normal midir? Elbette bu bir uç örnektir ama maalesef sorumluluk yeterince olmayınca benzer nice uç örnekler yaşayabiliyoruz.” diye yazdı.
İHALE SONRASI KIYAKLAR
Kahveci ihalelerdeki şaibelerin yıllar sonra ortaya çıktığını da şu örnekle anlattı: “Kurtköy Akyazı kısmını Yap-İşlet-Devret modeliyle 6 yıl 9 ay 12 günle kazandım. Yani ben değil de Limak-Cengiz firmaları. Evet, bu süre içerisinde yapacaklar, işletecekler ve devredecekler. Aaaa… meğer maliyet artmış. Ve bu firmalara yapım maliyeti olmadan 7 yıl daha ek işletme süresi verilmiş. Hem de araç garantisi ve fiyatı artırılarak. Bunun anlamı ne mi? Boğaz köprülerinde otomatik gişeler var ya. İşte firmaya diyorsunuz ki, gel bu paraları 7 yıl daha sen al. Kimin parası mı? Elbette sizin-bizim, yani milletin parası. Yavuz Sultan Selim Köprüsünde de ihale sonrası fazladan işletme süresi vermişler ama bilmiyoruz. Belki de ticari sırdır.”