Hazırlanan listede İzlanda en iyi performansı göstererek zirvede yer aldı. Çin, art arda yedinci yıl internet özgürlüğü için en kötü koşullara sahip ülke oldu.
Dijital alanda insan haklarına ilişkin yıllık bir çalışma olarak tanımlanan "İnternette Özgürlük" raporunda dünyadaki internet kullanıcılarının yüzde 88'ini oluşturan 70 ülke değerlendiriliyor. Yayınlanan 11. rapor, Haziran 2020 ile Mayıs 2021 arasındaki gelişmeleri kapsıyor.
Raporda çevrimiçi ortamda insan hakları ortamının 30 ülkede kötüleştiği, 18 ülkede net ilerleme kaydedildiği belirtildi.
En büyük düşüş Myanmar'da yaşanırken, onu Belarus ve Uganda izledi. Ekvador en büyük gelişmeyi yaşadı, onu Gambiya izledi. Amerika Birleşik Devletleri genel sıralamada 12. sırada yer aldı.
Türkiye, 34 puanla internet erişiminin özgür olmadığı ülkeler arasında
Çalışmaya 80'den fazla analist ve danışman, erişim engelleri, içerik sınırlamaları ve kullanıcı hakları ihlalleriyle ilgili 21 ayrı göstergeyle her ülkenin internet özgürlüğü puanını 100 puanlık bir ölçekte belirlemek için katkıda bulundu.
Türkiye, internet kullanımı, ‘erişim engeli' başlığında 15, ‘içerik sınırlaması'nda 10 ve ‘kullanıcı hakları ihlalleri'nde 9 olmak üzere toplam 34 puan alarak, internet erişiminin özgür olmadığı ülkeler arasında gösterildi.
İnternet özgürlüğünde Avrupa'da ilk sıradaki İzlanda'nın puanı 96. Onu 95 puanla Estonya ve 79 puanla Almanya takip ediyor. Fransa ve İngiltere'nin puanları 78. İtalya 76 ve Sırbistan 71 puanda.
"Dünyanın yüzde 39'u özgür değil"
2021 raporunda altı yeni ülke yer alıyor: Kosta Rika, Gana, Irak, Nikaragua, Sırbistan ve Tayvan. Onlardan internet erişimini bir insan hakkı ilan eden Kosta Rika, Estonya'dan sonra listenin üçüncü sırasında yer aldı.
Rapora göre toplamda 70-100 arası puan ‘özgür‘, 40-69 arası ‘kısmen özgür‘, 0-39 arası ‘özgür değil' şeklinde değerlendiriliyor.
İnternet kullanıcılarının yüzde 88'inin puanlandığı rapora göre, bu alanda "dünyanın yüzde 21'i özgür, yüzde 28'i kısmen özgür ve yüzde 39'u ise özgür değil."
"Sosyal medya düzenlemesi, bağımsız gazeteciliği olumsuz etkiledi"
Türkiye'nin yeni sosyal medya düzenlemelerinin Ekim 2020'de yürürlüğe girdiği hatırlatılan raporda, "Günlük bir milyonu aşkın kullanıcıya sahip platformların, 'saldırgan' olarak kabul edilen içerikleri, bildirimden sonraki 48 saat içinde kaldırması veya para cezaları, reklam yasakları ve bant genişliği sınırlamaları gibi artan cezaları riske atması gerekiyor." denildi.
Platformların, içeriğin kaldırılması için yasal emirlere uyulmaması nedeniyle adli para cezasına çarptırıldığı kaydedilen raporda, "Yasa, sosyal medya şirketlerinin Türk makamlarından gelen muhalif sesleri, bağımsız gazeteciliği ve şiddet içermeyen ifadeyi daha fazla sansürlemek için tasarlanmış taleplere direnme kabiliyetini azalttı." ifadesine yer verildi.
Erdoğan'ın “dijital faşizm” açıklaması raporda
Raporda, Ankara yönetiminin internet özgürlüğü politikası eleştiriliyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ABD şirketlerine alternatif olarak, devlete ait bir mesajlaşma platformunu teşvik ettiği belirtilen raporda "Gazetecilerin ve muhalif politikacıların toplu olarak hapsedilmesini bizzat gözetleyen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin yeni sosyal medya yasasındaki kusurlu hükümlere uymayı reddettikleri için teknoloji şirketlerini defalarca “dijital faşizm” ile suçladı." denildi.