İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58’i çocuk, 34’ü kadın olmak üzere 197’ye yükseldi. Dünyadan İsrail’e tepki yağarken, Filistin adına, İsrail’ie karşı Gazze’de savaş suçu işlediği gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvuran Fransız avukat Gilles Devers değerlendirmelerde bulundu.

Devers, yaklaşık 12 yıldır Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) İsrail’in Gazze’de işlediği vahşete karşı soruşturma açması için çalışmalar sürdürdüğünü ifade ederek, “5 Şubat’taki UCM kararında Filistin topraklarında İsrail’in işlediği savaş suçuna yönelik soruşturma başlatıldığı açıklanmıştı. Mahkeme, Filistin’in bir devlet olduğunu, işgal altındaki Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Filistin’in egemenliğine karar verdi” dedi.

“Uluslararası hukuka göre Filistin bir devlettir” diyen Devers, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin savcısı üç ay önce İsrail’in saldırılarına yönelik başlattığı soruşturmaya rağmen Tel Aviv’in suç işlemeye devam ettiğini söyledi.

Soruşturmanın başlamasın Filistin’deki olayların bitmesi anlamına gelmediğini belirten Fransız avukat, “Son yaşanan olayların ardından İsrail’e yönelik soruşturma hızlanmalı. Savcıların şiddeti durdurabilme yetkisi yok. Bu sorunu politikacılar çözmeli” dedi.

Fransız avukat Devers, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararların uygulandığı gibi, İsrail tarafından da uygulanmak zorunda olduğunu altını çizerek, “Bu bizim sorunumuz değil, Mahkeme statüsü gereği yetkili, yani Mahkeme Filistin topraklarında yapılan suçlar ve bu suçları isleyen şahıslar konusunda yetkili, eğer suçluyu bulursa suçlunun hangi devletten olduğu önemli değil. Ceza ne ise çekilir. İsrail’i UCM’de yargılanırken görebilme şansımız çok yüksek” dedi.

Devers açıklamalarını, “UCM’nin soruşturma ve prosedürü bir devlete değil suç isleyen kişilere yönelik. Israil Uluslararası Ceza Mahkemesini tanımış veya tanımamış bunun hiçbir hukuki değeri yok. Bu argümanı sıklıkla duyuyoruz. Mahkemenin birçok suçlu hakkında almış olduğu yakalama kararları var. Bazılarının mahkemeyi tanımayan ülkelerin vatandaşı olduğu biliniyor. Bu durum mahkemenin statüsünün esasını oluşturuyor. Zaten İsrail de buna hazırlanıyor, Israil ordusundaki yüksek rütbeli subayların seyahat etmemeleri sağlanacak. Bu konuda gerekli hazırlıklar yapılıyor. Bu konuyu daha ileriki bir tarihte gerekli incelemeleri ve gelişmeler ile ilgili bilgilendirme yapacağız” sözleriyle sürdürdü.

Öte yandan, Fransız avukat Devers, Hollanda’da 2017 yılında İsrail tarafından işlenen muhtemel savaş suçlarıyla ilgili yapılan ön soruşturmanın hızlanması için Uluslararası Ceza Mahkemesine şikayet dosyası sunmuştu.

Lahey merkezli Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısı Fatou Bensouda, 3 Mart’ta Filistin topraklarındaki savaş suçu iddialarının incelenmesi için soruşturma başlattığını duyurmuştu.

Savcı Bensouda, söz konusu soruşturmanın “bağımsız, tarafsız ve objektif bir şekilde ve korku ya da iltimas olmaksızın” yürütüleceğini açıklamıştı. Filistin, UCM savcısı Bensouda’nun soruşturma açma kararını da “uzun zamandır bekledikleri bir adım” olarak nitelemişti.