CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Baskı devam ediyor dikkatle takip ediyoruz. Medyası
susturulan ülkede demokrasiden söz edilemez. Hükümeti bizi dünyaya rezil
etmemeye davet ediyorum.” ifadelerini kullanırken, MHP Lideri Bahçeli, ise "Bunu tasvip etmek mümkün değil. Bu gidişatın sonu da hayırlı olmayacaktır" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’ndan medyaya yapılan baskına tepki
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, medya organlarına yapılan baskına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Baskı devam ediyor dikkatle takip ediyoruz. Medyası susturulan ülkede demokrasiden söz edilemez. Hükümeti bizi dünyaya rezil etmemeye davet ediyorum.” dedi.
Kılıçdaroğlu, Ankara'da gerçekleşen adli yıl açılış töreni öncesinde basın mensuplarının medyaya yapılan operasyonla ilgili sorularını cevapladı. Sabah saatlerinde İpek Grubu’na yapılan baskının sorulması üzerine CHP Genel Başkanı, şunları söyledi: “Baskı devam ediyor, dikkatle takip ediyoruz. Medyası susturulan ülkede demokrasiden söz edilemez. Bu konuda hükümeti dikkatli olmaya, tutarlı olmaya, bizi dünyaya rezil etmemeye davet ediyorum.”
Bahçeli: Koza- İpek Medyaya yapılan operasyonu tasvip etmek mümkün değil sonu hayırlı olmayacaktır
Koza- İpek Medyaya yapılan operasyonu değerlendirmesi istenen Bahçeli, "Uzun zamandan beri Türkiye'de basın üzerinde çok büyük bir baskılar olduğu gibi sermaye grupları üzerinde de büyük tedirginlikler yaratacak davranışlar sergilenmektedir. Bunlardan bir kötü örnek bugün gerçekleşmiş oluyor. Bunu tasvip etmek mümkün değil. Bu gidişatın sonu da hayırlı olmayacaktır" diye konuştu.
Bakan Konca: Basına yönelik operasyonların doğru olmadığı düşüncesindeyim
Avrupa Birliği (AB) Bakanı Ali Haydar Konca, İpek Medya Grubu’na yönelik yapılan polis baskınını değerlendirerek, “Özellikle de basına yönelik operasyonların Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğu konusunda bütün dünyada büyük bir endişe yaratmasından şahsen ürkerim. Dolayısıyla basına yönelik operasyonların doğru olmadığı düşüncesindeyim.” dedi.
Avrupa Birliği Bakanı Ali Haydar Konca HDP Genel Merkezi önünde Bakanlar Kurulu toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını cevapladı. 'İpek Medya Grubu’na yönelik polis baskınlarının' sorulması üzerine Konca, yasaklamayla hiçbir yere varılamayacağını söyledi. Konca, şunları kaydetti: “Biz özgürlüklerinin sınırlarının genişletilmesinin Türkiye’nin bu sıkışık halinin giderilmesi için en önemli araç olduğu inancındayım. Esas itibariyle istediğimiz anayasadaki bütün örgütlenmenin, basının önündeki bütün engellemelerin kaldırılmasıdır. Türkiye’nin ciddi manada demokratik bir hamle yapmasıdır. Sorunlarımızın çözümü bu noktadadır. Özellikle de basına yönelik operasyonların Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğu konusunda bütün dünyada büyük bir endişe yaratmasından şahsen ürkerim. Dolayısıyla basına yönelik operasyonların doğru olmadığı düşüncesindeyim. Bunu açıklıkla belirtmek isterim.”
Konca, bugünkü gündemdeki konular dışında bir başlık söz konusu olursa basın özgürlüğü dahil diğer düşüncelerini Bakanlar Kurulu’nda dile getireceğini söyledi.
Mahmut Tanal: Baskın ülkenin terör gündemini değiştirmek için yapıldı
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ekipleri, ellerindeki 4 sayfalık arama kararıyla Ankara'da bulunan İpek Medya Grubu, Koza İpek Holding, İpek Üniversitesi, Kanal Türk ve Akın İpek'in evine polis eşliğinde baskın düzenledi. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’da Kanal Türk’ün İstanbul’daki binasına gelerek destekte bulundu. Tanal, “Bugün Türkiye’nin her yerinde terör örgütleri kol gezerken operasyon yapamıyorlar. Bu terör örgütlerine teslimiyet ruhunu gündemini değiştirmek için iş yerlerine baskın yapıyorlar. Ben bunu şiddetle kınıyorum arkadaşlar.” dedi.
Baskını hakkında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mahmut Tanal, “1 Eylül Dünya Barış Günü’nde muhalif gruplara bu şekilde düşmanca saldırı kabul edilebilir bir durum değildir. Muhalif basına bir operasyonun başlatılacağı söyleniyordu ama ben gerçekten de böyle bir olaya inanmak istemiyordum. Bugün siz sizin gibi düşünmeyen, size oy vermeyen gruplara baskın yaparsanız yarın size oy vermeyen bakkala, berbere, hastaneye ve hukuk bürosuna baskın yaparsınız. Bu girişimci özgürlüğü tehdit eden bir durumdur. Demokratik hukuk olan devletlerde ha bir adamı idam etmişsiniz ha iş yerine bir operasyon yapmışsınız bunun idam kararından bir farkı yoktur.”açıklamasını yaptı.
Yaşanan baskının ülkedeki terör gündemini değiştirmek için yapıldığını ifade eden Tanal, “Bugün Türkiye’nin her yerinde terör örgütleri kol gezerken operasyon yapamıyorlar. Bu terör örgütlerine teslimiyet ruhunu gündemini değiştirmek için iş yerlerine baskın yapıyorlar. Ben bunu şiddetle kınıyorum arkadaşlar.” şeklinde konuştu.
“Gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve gerek bizim Anayasamızın mevcut 28. Maddesinde ‘basın hürdür, sansür edilemez.’ Yani bugün burada basına yapılan baskın düşünce özgürlüğüne de yapılan baskındır.” Diyen Tanal, şunları söyledi: “İfade özgürlüğüne yapılan baskındır. Bilgilenme hakkına, öğrenme hakkına yapılan baskındır. Bana dokunan yılan bin yıl yaşasın mantığı bir tarafa atmak lazım. Bugün a grubuna yapılan baskın yarın b grubuna yapılmış olur. Basın özgürlüğünden yana olanlar, insan haklarından yana olan herkesin bu siyasi operasyona ses çıkarmasını diliyorum.”