Firavun da halkına böyle yapardı! Duaların reddinin bir sebebi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Aralık 3 2020
"Firavun-misal zalimler karşısında, gerçeği söylemeyen dilsiz şeytanlar, diktatörler önünde eğildikçe onların hep sırtına basa basa, o zavallılar yerlerde sürünen sürüngenler haline gelirken, diğerleri kibirden yukarılara yüksele yüksele nemrutluk ve firavunluğun zirvesine uzanırlar. "

Safvet Senih | samanyoluhaber.com
Duaların Reddinin Bir Sebebi

Üstad Bediüzzaman Hazretleri,  Ramazan-ı Şerifte selâmet ve necat dualarının şimdilik âşikâre kabullerinin görülmemesinin sebebini şöyle izah ediyor: 

“Bu asrın acib bir hassasıdır. (Yani elması elmas bildiği halde, camı elmasa tercih etmek)  Bu asırdaki ehl-i İslâmın fevkalâde safderunluğu ve dehşetli canileri de âlicenâbâne affetmesi ve bir tek iyiliği, binler kötülüğü işleyen ve binlerce mânevî ve maddî olarak kulların hukukunu mahveden adamlardan görse, ona bir nevi taraftar çıkmasıdır. Bu suretle, azınlığın da azı olan ehl-i dalâlet ve tuğyan, safdil tarafdarlarla ekseriyet teşkil ederek ekseriyetin  hatasına binaen gelen umumî musibetin devam etmesine belki şiddetlenmesine kader-i İlahiye fetva verirler;  ‘Biz buna müstehakız derler.”  (Kastamonu Lâhikası)

M. Fethullah Gülen Hocaefendi “Firavun halkını küçümsedi (onları sıradan insanlar yığını, sürüsü ve basit halk kitlesi saydı, her birini birer köle gibi telakki etti) onlar da bu sebeple Firavun’a itaat etti. Doğrusu onlar, yoldan iyice çıkmış bir toplum idi.”  (Zuhruf Suresi, 43/54)  ayeti üzerine şöyle bir izah getiriyor: 
“Yani Firavun, kavmini öyle ezmiş, o derece sindirmişti ki, artık hiç kimsede kendi ayakları üzerinde doğrulma ve kendi olarak varlığını ispat etme gücü kalmamıştı. O toplumda insana saygıdan, vicdan hürriyetinden ve evrensel insanî değerlere hürmetten bahsedilemezdi. Firavun ve çevresindekiler belli alanlar belirlemişlerdi; o alanlara göre de özel hukuk koymuşlardı. Onların koydukları kurallara, herkes uymak zorundaydı. Müminlerin, ‘Allah neylerse güzel eyler’ demelerine bedel, o toplum fertleri de âdeta  ‘Firavun ne yaparsa güzel yapar, ne emrederse, doğruyu emreder’ diyor ve Firavunun emirlerine harfiyyen uyuyorlardı. Evet Firavun hem onları ha

Bu haberler de ilginizi çekebilir