Vanhanen'in düşüşü, yaz aylarında sağlık sorunlarını öne sürerek ani bir kararla görevinden ayrılmasıyla başladı. Vanhanen, istifasının ardından kendisinin de içinde olduğu iddia edilen bir yolsuzluk davasıyla karşı karşıya kaldı. Bu kamuoyunda
Merkez Parti adına bir infiale yol açtı. Öyle ki, yerine gelen Mari Kiviniemi, Vanhanen'den aldığı
siyaseten iflas etmiş başbakanlık koltuğuna oturduğunda partisinin kamuoyunda yaşadığı itibar kaybı için "Eski günahların acısını çekiyoruz." diyecekti.
KORSAN PARTİSİ SİYASİ YELPAZEDEKİ YERİNİ ALDI
2010 yılında Fin siyaset hayatına yeni bir parti daha katıldı.
İsveç'de internetten
dosya paylaşımı özgürlüğünü savunmak için kurulan
Korsan Partisi'nden sonra
Finlandiya'da da Korsan Partisi (Piraatti Puolue) resmen kuruldu. Finlandiya Adalet Bakanlığı'nca parti olma başvurusu resmen kabul edilen Korsan Partisi Başkanı Pasi Palmulehto, yaptığı basın açıklamasında "Korsan Partisinin temel amacı, ifade özgürlüğünün ve özel
yaşam haklarının korunması için mücadele etmenin yanı sıra
telif hakları yasalarının da 21. yüzyılın gerçeklerine
cevap verecek şekilde düzenlemesini sağlamaktır." dedi.
DIŞİŞLERİ BAKANI STUBB'UN TÜRKİYE'YE GÜÇLÜ DESTEĞİ GÜNDEME OTURDU
2010 yılında Finlandiya'da kayda değer bir başka gelişme Türkiye'yi yakından ilgilendiriyordu. UluslaRarası siyasette, ülkesinin ismini sıklıkla gündemde tutan
Dışişleri Bakanı Alexander Stubb, bu kez Türkiye'nin
Avrupa Birliği (AB) üyeliğine olan desteğini uluslararası kamuoyunda duyurdu. Finlandiya Dışişleri Bakanlı Alexander Stubb,
İngiltere,
İtalya ve İsveç Dışişleri Bakanlarıyla birlikte
New York Times'ta yayımladıkları ortak bir makalede Türkiye'nin AB üyeliğine karşı liderlere "ahde
vefa" çağrısı yaptı. Bakanlar '
eksen kayması' iddialarına karşı, "Asıl sorulması gereken soru Türkiye'nin AB'ye sırtını dönüp dönmemesi değil, AB'nin temel değerlerine sırtını çevirip çevirmemesidir." dedi.
12 Mart'ta Finlandiya'yı ziyaret eden
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsveç parlamentosunda
Ermeni iddialarına
destek veren tasarının kabul edilmesini eleştirerek, "Burada açık şekilde Türkiye'den intikam almak isteyen bazı çevrelerin provokasyonu söz konusu." dedi. Davutoğlu, yaptığı açıklama sonrası İsveç Dışişleri Bakanı
Carl Bildt ile bir araya geldi.
Başbakan Erdoğan, 21 Ekim'de resmi bir ziyaret için geldiği Finlandiya'da, meslektaşı Mari Kiviniemi ile Türkiye'nin
Avrupa Birliği sürecini görüştü. AB'nin, 24
Nisan 2004'te yapılan
Annan Planı referandumunda Türklerin '
evet', Rumların 'hayır' demesi üzerine
KKTC'ye yönelik izolasyonların kaldırılmasına karar verdiğini hatırlattı. Ancak şimdiye dek bu yönde bir adım atılmadığını söyledi. Bunun, Türkiye'nin limanlarını Rum gemi ve uçaklarına açılması şartına bağlandığını dile getiren Erdoğan, ancak böyle bir kararın şu andaki yapı içerisinde TBMM'den geçmesinin söz konusu olmadığını dile getirdi. Erdoğan, "Önce KKTC limanlarının açılması lazım ki TBMM'de grubu olan partiler de bu işe olumlu bir yaklaşım göstersinler.'' diye konuştu.
(CİHAN)