Saray ziyareti öncesi ilginç espri

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö dün Türkiye’ye geldi. İki gün Ankara ve İstanbul’da temasları var. Kendisine kalabalık bir işadamı heyeti eşlik ediyor.

Saray ziyareti öncesi ilginç espri

Türkiye, ekonomisi bir süredir durgunluk içinde olan Finlandiya için önemli. Niinistö, ziyareti öncesinde Hürriyet’e konuşurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir araya geleceği Saray’la ilgili “Resimlerini gördüm. Umarım kaybolmam” diye espri yaptı.

Hürriyet'ten Deniz Zeyrek'in röportajına göre, Niinisto sorularımıza özetle şu yanıtları verdi:

Türkiye’nin göçmen sorunu konusundaki tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’nin, Ortadoğu’da yaşananları nasıl gördüğüyle yakından ilgileniyoruz. Türk Cumhurbaşkanı’nın görüşü nedir? Bunu bilmek bizim için önemli. Sığınmacılar geliyor. Eylülde 10 binden fazlaydı. Sayının yıl sonuna dek 50 bini bulacağı sanılıyor. Türkiye’nin 2 milyon mülteciyle yeni bir nüfusu olduğunun farkındayız. 

Türkiye’nin Suriyeli mültecilere kapılarını açmasıyla ilgili bakışınız nedir?
Başka bir seçeneği olduğuna inanmıyorum. Çünkü Suriye’de insanlar hayatlarını tehdit eden tehlikeler yaşıyordu. 

Rusya ile Türkiye arasında bir çatışma tehlikesi görüyor musunuz?
(Rus uçaklarının Türk hava sahasını ihlali) gibi olaylardan kaçınmak lazım. Çünkü bu tür gelişmeler yaşandığında hata yapma ihtimali yükselir. Kimse istemese de hata yapma riski var. Bu nedenle herkesin sonraki adımı bilmesi ve bilginin iyi bir şekilde paylaşılması çok önemli. Rusya NATO müttefikleriyle işbirliği yapmalı. Finlandiya, ABD ve Almanya ile uluslararası koalisyondadır. 

Türkiye’ye bir seçim öncesinde geliyorsunuz. Gündemde insan hakları, basın özgürlüğü ve Cumhurbaşkanı ile ilgili tartışmalar var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fin refahının arkasındaki esas unsurlardan biri, işleyen bir demokrasinin, eğitimin olmasıdır. Herkes ücretsiz eğitim hakkına sahiptir. Fin kadınları, 110 yıl önce, seçme ve seçilme hakkını ilk elde eden kadınlardır.

Türkiye’nin makul süre içinde AB üyesi olma ihtimali var mı? Bunun için hangi somut adımlar atılmalı?
Öncelikle; Finlandiya Türkiye’nin üyeliği konusunda her zaman pozitif oldu. Müzakereler 1999’da burada açıldı. O tarihte hükümette Başbakan Yardımcısı’ydım. Evet, o tarihten beri çok zaman geçtiği doğrudur. Türkiye’yi çok iyi anlıyorum. Süreç yavaş ilerlediği için bir kilitlenme sözkonusu. Ancak müzakereler her zaman sürüyor. Finlandiya hâlâ Türkiye’nin bir gün üye olacağı yönündeki fikrini koruyor.

Ziyaret edeceğiniz Cumhurbaşkanlığı Sarayı hakkında bilgilendirildiniz mi?
Bilmiyorum. Türkiye’yi Parlamento Başkanı iken ziyaret etmiştim. Sayın Abdullah Gül Cumhurbaşkanı’yken görüşmüştüm. 

Fakat artık Gül’le görüştüğünüz Çankaya Köşkü değil...
Evet resimlerini gördüm. (Gülerek) Umarım kaybolmam. Binden fazla odası olduğunu okudum. Belki yanımda pusula olabilir.

Sizinki küçük sıcak bir yer...
Burası tamirdeydi. Duvarları boyandı. Orijinal renklere sadık kaldılar. Evet biz Finlandiya’da saraylar kullanmadık. Biz her zaman yoksul bir ülkeydik.

40 bin dolar milli gelirle mi?
Şimdiye kadar evet.

Türkiye’ye turist olarak geldiniz mi?
Evet, 80’lerde Alanya’da bir hafta kaldım.

Finlere Alanya’yı öneriyor musunuz?
Evet, biliyorum ki Finler Türkiye’nin güney kıyılarından ev bile alıyorlar. Umarım Türkler de Finlandiya’yı ziyaret ederler. Sıcak değiliz ama Noel Babamız var.

Erdoğan sanırım eğitim sistemimizle ilgilenebilir

Bazı Fin gazeteciler insan hakları, basın özgürlüğü ihlalleri varken Türkiye’ye gitmenizi eleştiriyorlar. Benzer eleştiriler ve sorular size de geldi mi?
Hayır gelmedi. Sanırım özellikle de şu anda yaşanan durum nedeniyle Türkiye’yi ziyaret etmek çok önemli. Suriye, Ortadoğu… Türkiye bu konularda önemli bir birikime sahip. Bunları duymak bizim için de önemli. Diğer taraftan, demokrasi ve insan hakları konusunda en azından ziyaretim, Finlandiya gibi bir demokratik ülkeden bir ziyaret, örnekleri takip ederek benzer bir demokrasi inşa etmesi açısından Türkiye’ye de yardımcı olabilir.

Yani demokraniz ile ilgili görüşlerinizi Cumhurbaşkanımız ile paylaşacaksınız.
Fin refah toplumunu nasıl gördüğümüzü anlatacağım. Sanırım eğitim sistemimizle ilgilenebilir. Eğitim anahtar konularımızdan biridir. Refahımızın arkasındaki anahtar faktörlerden biridir. Öncelikle başkalarına öğretme çabalarına inanmam. İyi deneyimlerimizin anlatılmasına inanırım. 

Atik İsmail’i bilirim

Futbolla ilgileniyorsunuz. Türk futbolu hakkında bilginiz var mı?
Evet, Atik İsmail’i bilirim. Türkiye’den gelen bir Fin. Burada çok ünlü. Galatasaray’ı bilirim. Çok ünlü. Türkiye’yi bilirim- Futbolda bize kıyasla daha güçlü.

Ülkenizde yaşayan Türklerden memnun musunuz?
Günlük hayatta Türkler servis sektöründe çok aktifler. Küçük restoranları var. Benim memleketim Salo’da bile ilk kebap restoranımız 70’lerde vardı. Hizmetlerinden çok faydalanıyorum. Çok kibarlar. Bana göre küçük şehirlerde bile tam entegre olmuşlar. Hiçbir problemimiz yok. 
<< Önceki Haber Saray ziyareti öncesi ilginç espri Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER