[Fikret Kaplan] Euro’dan… Dolar’dan… Daha Büyük Bir Kayıp!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Kasım 25 2021
Garip Hizmet insanları bir hapishane penceresine mahkum edilmişler; ama uğrunda ölecekleri kutsal düşüncelerine halel getirmemişler. Haksızlık karşısında eğilip bükülmemişler. Bir menfaate alınıp satılmamışlar. Onlar ki, kendi kurtuluşları kadar şu kendilerine zulmedenlerin evlatları için de kurtuluş yolu arıyorlar. Ne kadar sevgi dolu yürekler ki, her şeye rağmen hapishane pencerelerinden ülkenin evlatları için gözyaşı döküyorlar!
Fikret Kaplan -Samanyoluhaber.com 

İnsanlığa Hizmet Etmeyi Gaye Edinmiş Samimi Öğretmenlerimize…

Bugün ülkede etkisini göstermeye başlayan ekonomik çöküntü herkesin gündeminde… Ama bu çöküntüden çok daha büyük… telafisi imkansız kayıplar yaşanıyor zaten ülkede… Gayyalara yuvarlanmasına neden olacak çok şiddetli yıkılışlar… Bir neslin yok edilmesi… ifsad edilmesi…  Bundan daha dehşetli bir çöküş mü olur? 
Bu yıkımı yıllar öncesinden görüyor masum bir adam Eskişehir Hapishanesi’nin penceresinde…  Derinden derine inliyor iç yakan bir hüzün nağmesiyle. İnsanların ağlanacak hallerine aldırmamasına ağlıyor. İstikbali gören merceğiyle onların akıbeti hakkında endişe ediyor.  

Manevî bir sinema ile karşısındaki lisenin büyük kızlarının elli sene sonraki vaziyetleri görünüyor ona. Onların bir kısmının hayatın gayesini anlamadan kabirde toprak olup azap çekmesine; diğer kısmının da yetmiş-seksen yaşında çirkinleşmiş, gençliğini kaybetmiş, sevgi beklediği nazarlardan nefret görmesine üzülüyor. Onların o acınacak hâllerine ağlıyor, kendi dertlerine değil.
Hücrede tam bir tecrid içerisinde kendisine çok şiddetli işkenceler yapılmasına aldırmıyor o. Sular içerisinde, karanlık ve soğuk bir hücrede 12 gün tutulması da heyecanını söndürmüyor onun. Öldüğü sanılarak tam 12 gün sonra hücresinin kapısının açılmasını da dert etmiyor. O hücreden çıkar çıkmaz pencereden şahit olduğu bu hadiseye üzülüyor. İnsanların ebedi bir ölümle ölmesinden korkuyor. Yağmur olup akıyor gözyaşları. Hapishanedeki arkadaşları onun gördüğü zulümler yüzünden duygulandığını zannedip soruyorlar ona ne olduğunu. 

Gözyaşları içerisinde:
“Şimdi beni kendi hâlime bırakınız, gidiniz.” diyor o büyük adam.
Ne Rus kumandanı ne 31 Mart vakası ne Hurşit Paşa

Bu haberler de ilginizi çekebilir