[Fikret Kaplan] Dimdik Ayakta Kalabilmenin İfadesidir Çağlayan…

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Kasım 29 2021
Çağlayan’a sadece bir dergi nazarıyla bakmak yanlış olur. O, bu süreçte yaşadığımız onca şeye rağmen duruş ve tavrımızın değişmediğini gösterme azmidir.

FİKRET KAPLAN- SAMANYOLUHABER.COM 

Bugün, Hizmet tamamen bitti deyip ellerini oğuşturanlar… nara atıp ülkeyi nasıl bir yıkıma sürüklediklerini bilmeyenler birden önlerinde sarsılsa da devrilmeyen Hizmet aşkını… O sevgi kaynağı ruhu tekrar gördüler… ve görüyorlar.  

Kendilerine isabet eden bunca ağır imtihanlara rağmen bu hizmet erlerinin hala yıkılmadıklarını, tam tersine ‘Sızıntı’ iken aslında büyük bir ‘Çağlayan’a dönüştüklerini bizzat müşahade ettiler ve ediyorlar. 
Ashab-ı Kiram, Bediüzzaman, Campanella, Cervantes, Dostoyevski… Scholl Kardeşler ve onların haksızlık karşısındaki “Beyaz Gül” bildirileri… 
Şiddete, hiddete, işkenceye, zulme karşı dimdik ayakta kalabilmenin ifadesi olan eserleri.. dergileri… 
Onlar gibi günümüzde hür düşünce uğruna tutuklanan, sorgulanan, işkence gören yüzbinlerce masum gönül...ve onların vicdanlı, insaflı ve merhametli hislerine tercüman olan Çağlayan Dergileri… Ümide bürünen mücadeleleri… 
Yaşadıkları onca şeye rağmen duruş ve tavırlarının değişmediğini gösterme azimleri... İnsanlığın önünü aydınlatacak bütün Sızıntı’ları Çağlayan’lara dönüştürme gayretleri... Ve yıkılmadıklarını ifade eden dergileri… Çağlayan.
Yüzlerine kapansa da kapılar… ülkelerinde besteledikleri şarkılar yarım kalsa da… çizdikleri resimler orada solsa da… döktükleri gözyaşları sel olup akıp gitse de… onlar aşklarından bir şey kaybetmediler…kaybetmiyorlar… Çağlayan’lar halinde akıyorlar sinelere… 
O kaynağı kurutmak, onun önüne bent vurmak kimin haddine! O, Asr-ı Saadet kaynağından akıp gelen bir Çağlayan’dır… 
Hani, Ebû Süfyân ve askerleri, Uhud’da elde ettikleri geçici üstünlükten sonra savaşa daha fazla devam etmeyi göze alamayıp Mekke’ye doğru hareket etmişti. 

Peygambe

Bu haberler de ilginizi çekebilir