Fidan darbe gecesi doğum günü partisine mi gitti?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Aralık 1 2016
Darbe gecesi Genelkurmay Başkanı ile saatlerce neyi görüştüğü, bu süre içerisinde kimsenin ulaşamadığı MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la ilgili üç iddia gündemde: Fidan, 15 Temmuz günü saat 20:00- 21:00 arasında Beştepe’deki lüks konutlarda TİKA’dan bir arkadaşı ile doğum günü kutlaması mı yapıyordu. Fidan darbenin ertesi günü ailesini Katar’a mı götürdü?
Fidan darbe gecesi doğum günü partisine mi gitti?

TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda CHP'nin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Komisyona acilen davet edilmelerine ilişkin oylama talebi AKP'li Komisyon Başkanlık Divanı'nca reddedildi. 15 Temmuz gününün en kritik ismi MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la ilgili üç iddiayı gündeme taşıyan Çıray, "Fidan, 15 Temmuz günü saat 20:00- 21:00 arasında Beştepe’deki lüks konutlarda TİKA’dan bir arkadaşı ile doğum günü kutlaması mı yapıyordu. Fidan darbenin ertesi günü ailesini Katar’a götürdü mü?" dedi.

Çıray, Fidan’ın darbenin hemen ertesinde çocuklarını ve eşini Katar’a götürüp götürmediği ve onların hala orada olup olmadığını, Fidan’ın son 1,5 - 2 aydır Başbakan Binali Yıldırım ile görüşüp görüşmediğini sorularını da gündeme taşıdı.

Çıray’ın tutanaklara yansıyan diğer ifadeleri şöyle: 

''MİT’e bir binbaşı tarafından yapılan ihbarın kendisine MİT müsteşarlığı tarafından iletilmesinden itibaren ifadesine yansıyan. Türkiye Hava Sahasının tüm uçuşlara kapatılması gibi tedbirler aldığını deklare etmesi gayet anlaşılır bir şeydir. Ancak meselenin anlaşılır olmayan ve 15 Temmuz’un asıl karanlık ve şüpheleri çeken cephesi bu olağanüstü tedbirlerin başka diğer koordineli olağanüstü tedbirler ve teyakkuz halleriyle desteklenip desteklenmediğidir. Çünkü Orgeneral Akar’ı tüm Türkiye’nin hava sahasını kapatmaya sevk eden ciddiyetteki bir ihbarın,

"MİT ile birlikte devleti ve Türk Milletinin iradesini korumaya yönelik bir dizi koordineli tedbiri uygulamaya koymasını gerektirirdi. Yani konunun de facto olarak yürütme gücünün yetkilerini de kullanmaya başlamış olan Cumhurbaşkanı. Halihazırdaki anayasaya göre yürütmenin asli aktörü olan Başbakan ile hiç zaman kaybetmeden paylaşılması şarttı.

"Örneğin; Kuvvet ve Ordu Komutanları derhal görevlerinin başlarına davet edilerek bir kriz yönetimi gerçekleştirilseydi, bu kalkı

Bu haberler de ilginizi çekebilir