Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, 'yaşam evi' projesi tanıtım toplantısına katıldı. Feyzioğlu, "Şu anda resmi rakamların kadına karşı şiddetin sadece yüzde 8'ini ifade ettiğini biliniz. Birinci projemizde 25 binin üzerinde mağdurun bizden yardım istediğini bilmenizi istiyorum. Korkunç bir rakamdır bu." dedi.
Sema-Abdurrahman Karamanoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı, Türkiye Barolar Birliği ve Yenimahalle Belediyesi iş birliğiyle şiddet mağduru kadınlar için hayata geçirilen 'yaşam evi' projesinin tanıtımı Barolar Birliği'nde gerçekleştirildi. Programa Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, hayırsever Abdurrahman Karamanoğlu ve diğer davetliler katıldı. Programda konuşan Feyzioğlu, projede şiddet mağduru kadınlara adli yardım kapsamında hukuki destek vermeyi örgütlediklerini kaydetti. Feyzioğlu, "Özel eğitimli konusunda uzmanlaşmış avukatlarla bir sistem kurduk ve bu işe girdik. Karşılaştığımız en büyük engel kadınları şiddetten çekip aldıktan sonra barındıracak yer sorunuydu. Maalesef belediyelerimiz bu konuda yeterli girişimlerde bulunmuyordu. Bakanlık yeterli adımları atmamıştı. Büyük sıkıntılar çektik. Zaman zaman şiddet mağdurlarını otellerde misafir etmek durumunda dahi kaldık." ifadelerini kullandı.
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da 'yaşam evi' ile ilgili bilgi verdi. Yaşar, "Burada 35 kadınımız hizmet alacak. Konuk evinin içerisinde bir adet doktor odası, revir, bir adet rehberlik, psikolog odası, 9 adet üç artı bir daire planında misafir odası, bir adet kreş, spor odası, bir adat engelli misafir odası, bir adet emanet odası, sığınak, kütüphane, güvenlik odası ve yardım çıkış odası, oyun parkı." şeklinde konuştu.
'BU MAALESEF DEVLETİN ACZ İÇİNE DÜŞTÜĞÜ AN'
Feyzioğlu, konuşmalardan sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı. 'Yaşam evlerinde binlerce kadın var. Bunların sandığa gidememesi gibi bir durumla karşı karşıyalar. Nasıl bir güvenlik tedbiri alınmalı' sorusuna Feyzioğlu, şu cevabı verdi: "Zorla oy kullanmaya kimseyi gönderemezsiniz. Oy kullanma sırasında yaşam evinden sığınma evinden güvenlik sağlanması da devletin görevi. Burada bir sorun olduğunu hepimiz itiraf etmek zorundayız. En büyük Türkiye'nin boğazına kadar şiddetin içine gömülmüş olmasından kaynaklanıyor. Psikopat ruhlu kendilerini malı gibi gören bir takım erkeklerin hedefi haline geliyorlar. Bu maalesef devletin acz içine düştüğü an. İkametlerini buraya aldıramadıkları için kendilerini katillerinin beklediği semtlere ve okullara gitmek zorunda kalacaklar. Eğer ikametlerini geçici olarak buraya aldırırlarsa o ayrı. O da kimliklerinin ortaya çıkması gibi bir büyük sıkıntıya yol açabilir. Bunun çözümü Türkiye'de şiddeti kazımak. Bu devletin sıkıştığı bir nokta. Polis eşliğinde gidebilir. Polis herkese yetecek mi? Devlet bunun tedbirini almak zorunda."
'RESMİ RAKAMLARIN KADINA KARŞI ŞİDDETİN SADECE YÜZDE 8'İNİ İFADE ETTİĞİNİ BİLİNİZ'
Feyzioğlu, şöyle devam etti: "Ben size bir rakam veriyim. Adam öldürmeleri gizlemek mümkün değil. Şu anda resmi rakamların kadına karşı şiddetin sadece yüzde 8'ini ifade ettiğini biliniz. Birinci projemizde 25 binin üzerinde mağdurun bizden yardım istediğini bilmenizi istiyorum. Bu yüzde 8'in nasıl bir rakama denk geldiğini düşünebilmek sadece Ankara Barosu'nun telefonlarına üç buçuk yılda 25 binin üzerinde yardım çağrısı bırakıldı. Korkunç bir rakamdır bu." CİHAN