Fethullah Gülen’in Prof. Jon Pahl tarafından kaleme alınan Fethullah Gulen: A Life of Hizmet adlı biyografisi Yunancaya çevrildi. Kısa süre önce raflardaki yerini alan kitap, 92 yıl önce kurulan, Atina merkezli Papazisis adlı yayınevi tarafından okura sunuldu.
Kronosnews.com'un haberine göre Aralık 2020’de piyasaya çıkan kitap okurdan ilgi gördü. Yayınevinden yapılan açıklamada, “Rolümüz, tarafgirlik ve fanatizme karşı ifade özgürlüğünün yanında yer almaktır. Tutarlı bir şekilde Prof. Jon Pahl’ın Fethullah Gülen-Bir Ömür Hizmet adlı kitabını basarak bu yolda ilerliyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
ABD’nin Philadelphia şehrindeki United Lutheran İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Jon Pahl’ın kaleme aldığı biyografide, Gülen’in hayatı ve fikirleri inceleniyor. Kitabın çevirisini ise Yunanistan’da Gülen cemati üzerine yazdığı kitaplar ile tanınan Ionio Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü Başkanı Doç. Dr. Sotiris Livas yaptı. Livas, kitaba “Bir damla bile su yok!” başlığıyla yazdığı 16 sayfa önsözde, son yıllarda Gülen taraftarlarına yapılan hukuk dışı uygulamaları ve kullanılan nefret dilini okurun dikkatine sunuyor.
Yunan akademisyen, Türkiye ve Ortadoğu üzerine dersler veriyor, aynı zamanda da Atina Barosu’na kayıtlı bir avukat olarak çalışıyor.
MEGA TV GÜLEN’İN MESAJINI YAYINLADI
Yunanistan’ın önde gelen kanallarından Mega TV, sabah haberleri kuşağında Papazisis Yayınları genel yayın yönetmeni Katerina Marku ile bir söyleşi yaptı. Mega TV, kitabın tanıtım etkinliği için Fethullah Gülen’in gönderdiği video mesajdan bölümleri de ekrana taşıdı. Uzun bir zaman sonra Gülen’in Yunan halkına yönelik bir mesajını yayınlayacaklarını duyuran Mega TV, Gülen takipçilerine baskılara vurgu yaptı.
Papazisis Yayınları genel yayın yönetmeni Katerina Marku, kitabın tanıtımı öncesinde Kronos’a konuştu. Gülen’in biyografisini yayımlamış olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Marku, kitabın basım öncesi hikâyesi ile bugün yapılacak tanıtıma ilişkin görüşlerini dile getirdi. Siyaset bilimi eğitimi alan Marku, Osmanlı tarihi üzerine yüksek lisans yaptı. 2012 ve 2015 yıllarında Selanik’ten milletvekili seçilen Marku, 2019 yılında ise iktidar partisi Yeni Demokrasi’den Avrupa Parlamentosu milletvekili adayı gösterilmişti.
MARKU: GÜLEN’İ DUYUYORUZ AMA TANIMIYORUZ
Papazisis Yayınları genel yayın yönetmeni Katerina Marku’nun sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
Fethullah Gülen biyografisini Yunanca yayımladınız? Sonuçtan memnun musunuz?
Okur kitlesine ve yayınevinin tarihine saygının bilinci içerisinde her şey olması gerektiği gibi profesyonelce, sakin ve dikkatli bir şekilde hayata geçirildi. Kitap, çok iyi bir çevirmen olan Doç. Dr. Sotiris Livas tarafından Yunancaya aktarıldı. En zoru farklı bir kültür, medeniyet ve dine sahip okurun daha önce duymadığı terim ve kavramları anlayabileceği şekliyle aktarabilmek. Edebi ve dilbilimsel kavramları anlaşılır şekliyle verebilmek için çok çalıştık. Kapak tasarımı ve son haliyle bu kitap ortaya çıkmış oldu. Memnunum çünkü ortaya konan iş bizi haklı çıkardı.
Yunan okura Gülen ve Hareketi’ni anlama fırsatı vermiş oldunuz.
Gerçek şu ki, Yunanistan’da Fethullah Gülen’i çok sık duyuyoruz ama onu tanımıyoruz. Çok azı, özellikle tarihçiler, Gülen ve ‘Hizmet Hareketi’ni biliyor. Fethullah Gülen – Bir Ömür Hizmet kitabı, çok bilgilendirici bir eser. Kitap, gerek Gülen’in yaşam biçimi ve hikâyesi gerekse inşa ettiği ve zulümlere maruz kalma pahasına milyonlar tarafından takip edilen küresel çaptaki hareketi ve kendisinin de Amerika’ya yerleşme serüvenini anlamak için çok önemli.
Yunanistanlı siyasetçi ve yayıncı Katerina Marku, Kronos’a konuştu.
Bu bize çok yakın ama aynı zamanda bir o kadar da uzak olan Müslüman dünyasını keşfetme olanağı veriyor. Kitap, bilimsel karakterini korumakla birlikte ortalama okur kitlesi için de son derece anlaşılır. Müslüman olmayan biri tarafından yazılmış olması, onu daha geniş bir okur kitlesine aşina kılıyor. Bilgilenmek isteyen biri için kesinlikle iyi bir başlangıç olur.
Kitaba tepkiler nasıl?
Aldığımız olumsuz mesajlar son derece az oldu. Kim olduğu bilinmeyen ve internette sahte bir kimliğin arkasına saklananlarca bırakılan mesajlar hakkında yorum yapmayı ise gereksiz buluyorum.
Gülen destekçisi olmakla suçlanabileceğiniz endişesi taşıyor musunuz?
Yunanistan’ın en eski yayınevinin genel yayın yönetmeniyim. Pozisyon almamaya çalışıyorum ve duygularla değil, tamamen profesyonelce hareket ediyorum. Papazisis Yayınları olarak farklı görüş, algı ve dinlerin ifade ve fikir özgürlüğüne inanıyoruz. Onları ayırt edebileceğimiz demokratik bir ülkede yaşıyorum. Faaliyet gösterdiğimiz 92 yılda, ülkenin siyasi içerikli kitaplarının yüzde 80’ini yayımladık. Aynı zaman diliminde siyasi muhaliflerin, Aynoroz’un bir manastırını konu alan kitap ile Musevi cemaatine dair bir başka eser üzerinde çalıştığımız çok olmuştur. Son olarak, Ortodoks bir Hıristiyan olarak Fethullah Gülen’in vaazlarının bana hitap etmediğini hatırlatmak isterim.
Gülen’in yazdığı bir kitabı Yunanca basma gibi bir düşünceniz var mı?
Şimdilik herhangi bir öneri gelmedi. Ancak, Yunan okurun Jon Pahl’ın kitabına göstereceği ilgi ve cevabı bekliyoruz. Ona göre bir değerlendirme yapacağız.
Kitabın tanıtımı, alanında uzman ve saygın katılımcılarca bugün yapılacak. İzleyici ve okurlar için nasıl bir tanıtım hazırladınız?
Maalesef pandemi nedeniyle tanıtım etkinliği çevrimiçi/internet üzerinden yapılacak. Gazeteciler ve televizyon kanallarının ilgisi büyük. Ayrıca üniversitelerden çok fazla akademisyen ilgi gösterdi. Yayınevi olarak tartışmayı canlı olarak takip edecek bir izleyici kitlesini ağırlamak isterdik. Amerika’dan kitabın yazarı Pahl’ın yanı sıra Ortak Değerler İttifakının (Alliance for Shared Values) Başkanı Alp Aslandoğan katılacak. Yunanistan’dan ise yaptıkları çalışmalar ile yakından tanınan iki akademisyen katılacak. Biri kitabın çevirmeni ve birçok kitabın da yazarı olan hukukçu Doç. Dr. Sotiris Livas, diğeri ise yine yazar ve siyaset bilimi alanında hocalık yapan yazar ve fikir adamı Herkül Millas. Etkinliğin moderatörlüğünü ise Avrupa konularında uzman Yunan Devlet Televizyonu ERT’den gazeteci-yazar Polidevkis Papadopulos üstlendi. Hepsi de Türkiye’nin ekonomi ve sosyal politikaları üzerine çalışmaları ile bilinen isimler.
AB’nin Erdoğan yönetimine yeterince güçlü tepki göstermediğine ilişkin eleştiriler var. Buna katılıyor musunuz?
İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü, Avrupa entegrasyonunun temel ilkeleridir. Özellikle bir zamanlar Avrupa ailesinin üyesi olmayı arzulayan bir ülke (Türkiye) için bu ilkelere saygı esastır. Avrupa Birliği, son yıllarda Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve hukukun üstünlüğünün baltalanması konusunda endişelerini defalarca dile getirdi. Böylesine önemli bir konuda AB’nin Türkiye’deki mevcut tatsız ve kabul edilemez durumun eski haline döndürülmesine yardımcı olmak için daha fazla yoğunlaşması gerektiği konusunda size katılıyorum.
Yunanistan, baskı gören Türkiyeli muhalifler için bir liman ve ara geçiş durağı oldu. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yunanistan’da 7 yıllık cunta diktatörlüğü iktidarında birçok Yunan demokratın belleğinde Fransa, Almanya, İtalya ve diğer demokratik Avrupa ülkelerinden iltica talebinde bulunmak zorunda kalmalarına ilişkin anılar tazeliğini koruyor. Siyasi görüşler nedeniyle yaşam ve özgürlüğün tehlike altında olmasının ne anlama geldiğini biliyoruz. Bu, halklarımızın yakınlaşmasının bir başka yolu ve yöntemi olabilir.