Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin, iki kulübe baskı uyguladığını söyleyen Aslan, "Başta Spor Bakanı ve federasyon başkanı, '40 milyon dolar tazminatı var bu işin' diye baskı yapıyorlar. Başkanlar da, yapılan bu saygısızlığa müsaade etmiyorlar." ifadelerini kullandı.
Sözcü TV canlı yayınına katılan Mehmet Aslan, Suudilerin ilk olarak İstiklal Marşı'nın okutulmasına karşı çıktığını ve sonrasında yaşanan rezalati anlattı. Maç için Riyad'a giden İyi Partili Mehmet Aslan, Suudi yetkililerin stat koridorlarına ve soyunma odası girişlerine polis koyarak Atatürk fotoğrafına müdahale etmek istediğini belirtti.
İşte Mehmet Aslan'ın açıklamaları ve Suudi Arabistan'daki Süper Kupa rezaletinin arka planı:
"Başta Spor Bakanı ve federasyon başkanı, '40 milyon dolar tazminatı var bu işin' diye baskı yapıyorlar. Başkanlar da, yapılan bu saygısızlığa müsaade etmiyorlar. İstiklal Marşı'yla başlıyor problem. Dün provası yapıldı İstiklal Marşı'nın. Suudi Arabistan marşının 5 dakikalık ve 30 saniyelik versiyonu varmış. 'Kısa versiyonunu çalın, biz İstiklal Marşı'mızla maça çıkalım' diyorlar. Suudiler bunu kabul etmeyince kriz çıkıyor."
"Önce bunu çözüyorlar. Sonra Galatasaray 'Ne Mutlu Türküm Diyene', Fenerbahçe 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' pankartıyla çıkmak istiyor. Atatürk resmine kesinlikle karşı çıkıyorlar. Hatta pankartları stattan almaya kalkıyorlar. Yetkililer de bunu vermiyorlar, arbede yaşanıyor. Suudi yetkililer son kez uyarıyorlar, 'Koridorlara ve soyunma odası kapılarına polis yerleştirdik. Atatürk resmi görürsek müdahale ederiz' diyorlar. İki başkan da 'haddinizi bilin' diyor."
"Başta spor bakanı ve federasyon başkanı, maça çıkmaları konusunda iki takıma baskı yapıyorlar. 'Ara formül bulun, çıkın' diye önemsizleştirmeye çalıştılar. Panik oldular. Her iki kulübün başkanını tebrik ediyorum, 'Atatürk yoksa biz yokuz' dediler. Atatürk'ün yok sayıldığı yerde, Atatürk'ün iki kulübünün olması söz konusu olamaz. İstediğiniz kadar tazminatı ödersiniz, o bizi ilgilendirmez dediler."