Fehmi Koru’nun ‘AKP seçmeninin yazdığı reçete‘ başlıklı yazısı, “Seçimden yenilgiyle çıkmış bir partide ‘şok’ yaşanması doğaldır; hele bu, 2071’e kadar iktidarda kalacağı umulan bir partiyse… AK Parti’nin bazı sözcülerinin seçim sonrası açıklamalarındaki ‘ton’ biraz bundan…” değerlendirmesiyle başlıyor.
“‘Erken seçime gidelim, millet bize daha fazla oy verir’ beklentisi boş bir tesellidir” diyen Koru’ya göre, AKP’deki yüzde 9’luk oy kaybının nedeni seçmenlerin ‘bir anlık dürtülere kapılıp oy kullanması‘ değil.
“Milletin iradesine, ‘milli irade’den söz edip duran AK Parti’nin diğerlerinden fazla saygı göstermesi beklenir” ifadelerini kullanan Fehmi Koru, AKP’nin kazandığı ilk seçimden bu yana hep iktidarda kalacağına inanarak çalıştığını ancak, bugün “Millet bize muhalefet görevi verdi” deme lüksü yok olmadığı görüşünde.
AKP’nin diğer üç parti tarafından ‘potansiyel koalisyon ortağı‘ olarak değerlendirilmemesine de değinen Koru, bu durumun Erdoğan’ın başkanlık ısrarı ve bu ısrarın bir simgesi olarak değerlendirilen ‘saray‘ olduğunu belirtti.
“Sonradan ‘başkanlık sarayı’na dönüştürüldüğü anlaşılan ‘külliye’, ‘başkanlık’ ümidi artık ortadan kalktığına göre, ilk amacına uyacak biçimde, başbakanlık ve ilgili birimlerine tahsis edilebilir. Cumhurbaşkanlığı yeniden Çankaya Köşkü’ne taşınır. Simgeselden çok öte bir anlamı olacaktır bu değişimin...” diye yazan Koru, AKP’de yeniden bir genel başkanlık seçimi de yapılması gerektiği görüşünde.
Koru, “AK Parti eylül ayı için planladığı olağan kongresini daha yakın bir tarihe çekebilir ve delegelerin partilerini seçimle düştüğü sıkıntıdan uzaklaştıracak birini genel başkan olarak seçmesi sağlanabilir. Yeniden genel başkan seçilirse Ahmet Davutoğlu’na yönelik itirazlar önemini kaybeder; bir başkası seçilirse, koalisyon pazarlığını yeni lider rahat yürütür” diye yazdı.